28

sayı 134/2016

ŞUBEMİZ TARAFINDAN 28 MART 2015 TARİHİNDE DÜZENLENEN

İŞÇİ SAĞLIĞI VE İŞ GÜVENLİĞİ PANELİ SONUÇ BİLDİRGESİ

GİRİŞ

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul 

Şubesi tarafından,28 Mart 2015 tarihinde 

düzenlenen “İşçi Sağlığı ve İş Güvenliği Paneli”, 

hem meslektaşlarımız hem de konu ile ilgili 

profesyonellerin katılımı ile gerçekleşmiştir. 

Gün boyu süren panele, 66 İnşaat Mühendisi, 

3 Avukat, 3 Bilgisayar Mühendisi, 3 Biyolog, 3 

Çevre Mühendisi, 2 Elektrik Mühendisi, 2 Endüstri 

Mühendisi, 1 Fizikçi, 11 Öğrenci, 1 Gıda Mühendisi, 

4 İş güvenliği uzmanı, 3 Jeofizik Mühendisi, 5 

Kimya Mühendisi, 8 maden Mühendisi, 2 Mimar, 

1 orman üretim Mühendisi, 3 Öğretim Görevlisi, 1 

SSK Müfettişi, 1 İnşaat işçisi, 2 Hekim olmak üzere 

toplam 127 kişi katılmıştır. Panelde üç oturum ve 

oturumların sonunda forum yapılmış olup, Birinci 

oturumda “İşçi Sağlığı İş Güvenliği Alanında Hukuki 

Açmazlar ve Arayışlar”, İkinci oturumda “Şantiye 

Çalışanlarının İSG Uygulamaları Üzerine Görüşleri”, 

Üçüncü oturumda ise “İş Kazalarının Önlenmesine 

İlişkin Görüşler” ile ilgili sunumlar yapılmış, görüş 

ve öneriler sunulmuş, katılımcılardan yazılı sorular 

alınmış ve oturum sonlarında sorulara cevap 

verilmiştir.

Panelde, gerek panelistlerin sunuşları gerekse 

panel katılımcılarının katkıları ile “İşçi Sağlığı ve İş 

Güvenliği” başlığının inşaat sektöründeki sorunları 

tespit edilmiş ve bu hususlara ilişkin olarak çeşitli 

öneriler geliştirilmiştir.

İNŞAAT SEKTÖRÜ VE İSİG: SORUNLAR

Paneldeki tüm katılımcıların bu alanda yaşanan 

sorunlara yönelik ortak vurguları şu şekildedir:

• Ülkemizde işçi sağlığı ve iş güvenliği alanındaki 

son dönem yasal düzenlemeleri ile (6331 sayılı 

kanun ve bağlı yönetmelikleri) kamuoyunda pozitif 

bir algı yaratılmaya çalışılsa da, sektördeki iş sağlığı 

ve güvenliği uygulamalarında gelişme yok denecek 

kadar azdır.

• Son düzenlemelerle birlikte, bu alandaki 

faaliyetler karmaşık hale getirilmiş ve her geçen 

gün içinden çıkılmaz bir mevzuat manzumesi 

yaratılmıştır.

• İşçi sağlığı ve iş güvenliği faaliyetlerinin, bahsi 

geçen mevzuat düzenlemeleri ile taşeronlaştırılması 

ve kamu denetiminin azaltılması/arttırılmaması, 

iş kazalarının önlenemiyor olmasında en büyük 

etkenlerden biridir.

• Sektörde bu alanda faaliyet göstermesi için teşvik 

edilen ve adına yasal düzenlemeler yapılan “Ortak 

Sağlık ve Güvenlik Birimi(OSGB)” ile faaliyetlerin 

yürütülmesi ile iş kazalarını azaltmanın mümkünatı 

bulunmamaktadır.

• OSGB’ler ile iş sağlığı ve güvenliği başlığında 

taşeronlaştırma usulü ile kurulan düzen, geçmiş 

yıllarda “Yapı Denetim” alanında yaşanan sürece 

çok benzemektedir. Uzun yıllar, çok önemli bir 

konuda “yapılıyormuş” gibi görünen düzenlemeler, 

kurulan firmalar, istihdam edilen mühendisler 

ve sonucunda denetim mekanizmasının 

yerleştirilemediği, birçok bilimsel ve teknik hatanın 

ticari hırslara kurban edildiği bir çalışma hayatı 

düzeni ile tıpa tıp aynı özelliklerdedir.

• Sektörde faaliyet gösteren İSG profesyonelleri, 

sektörün kendi dinamiklerinden ve tecrübelerinden 

yoksun, yukarıda tarif edilen ticari beklentilerin 

arasında sıkışan ve nitelikli faaliyetlerin ortaya 

çıkmamasına neden olan bir diğer unsurdur.

• Sektörde doğrudan iş güvenliği uzmanı olarak 

çalışan inşaat mühendisi sayısı yetersizdir. 

Sektörde sıklıkla inşaat sektöründe herhangi bir 

deneyimi olmayan, farklı iş disiplinlerine sahip 

profesyonellerin çalışıyor olması sektörün kendine 

özgü teknik risklerinin tanımlanması ve önlemlerin 

alınması noktasında boşluklar ortaya çıkarmaktadır.

• Sektörde çalışan işverenlerin hemen hemen 

hepsi, işçi sağlığı ve iş güvenliğini imalat 

süreçlerinin doğrudan bir parçası olarak 

görmemekte ve bu başlıktaki uygulamaları 

“ekstra maliyet” ya da “yasak savma” olarak 

nitelendirilebilecek biçimde önemsiz kılacak bir 

eğilim içerisindedir. Kamu denetiminin de yetersiz 

olduğu sektör uygulamalarında bu durum çoğu 

zaman, sektördeki profesyonellerin faaliyetlerini 

layıkıyla gerçekleştirememesine neden olmaktadır.

• Kamu denetiminin yetersizliğine ek olarak, 

sektörde çalışan iş gücünün örgütsüz yapısı da 

iş güvenliği önlemlerinin etkin bir şekilde hayata 

geçirilememesinde etkendir. Taşeron sistemi ve 

işçi sınıfının örgütsüz yapısı, gerek devlet gerekse 

de özel sektör işverenlerine karşı işçi sınıfının 

yaşama hakkının etkin savunulamamasına neden 

olmaktadır. 

• Sektörde çalışan ve işveren vekili konumunda 

olan mühendislerin, iş kazalarının cezai 

sorumluluğu yönünden işverenler ile yaşadığı 

gerilim son yıllarda artmıştır. Sektörde birçok inşaat 

mühendisi, iş kazalarından ötürü cezai yaptırımla 

karşılaşmıştır. 

• İnşaatlarda çalışan işçilerin, çalışma koşullarının 

elverişsizliği iş güvenliği kadar işçi sağlığı başlığında 

28

sonuç bildirgesi