32
sayı 134/2016
ODAMIZ ADINA ŞUBEMİZ VE ANTALYA ŞUBESİ TARAFINDAN
16-18 NİSAN 2015 TARİHLERİNDE ANTALYA’DA DÜZENLENEN
9. ULUSAL BETON KONGRESİ DEĞERLENDİRME RAPORU
İnş. Müh. Haluk İŞÖZEN Anısına düzenlenen 9.
Ulusal Beton Kongresi İMO İstanbul ve Antalya
Şubeleri tarafından 16-18 Nisan 2015 tarihlerinde
Antalya’da gerçekleşti. Kongre açılış konuşmaları
ile başladı. Antalya Şube Başkanı Cem OĞUZ,
Şube Başkanımız Cemal GÖKÇE, İMO Yönetim
Kurulu Başkanı Nevzat ERSAN’ın konuşmalarından
sonra İnş. Müh. Haluk İŞÖZEN’e dair bir sunum
gerçekleştirildi. Ardından Prof. Dr. Hulusi ÖZKUL,
Şenay İŞÖZEN ve Yaşın ARSLANOĞLU (İnş.
Müh. Serdar KUBİLAY’ın Haluk İŞÖZEN’e yazmış
olduğu anma yazısını okudu) anma konuşmalarını
gerçekleştirdiler.
250’nin üzerinde kayıtlı izleyici 3 gün boyunca
katılım ve ilgi düzeyini düşürmeden kongreye katılım
sağladı. Toplamda 50 bildirinin katıldığı kongrede
bildirilerin 3 tanesi çağrılı 2 konuşmacı tarafından
yapıldı. Geriye kalan 47 bildirinin 40 tanesinin
üniversite çevrelerinden, sanayinin içinde bulunduğu
5 bildiriden 2 tanesi sanayide çalışan araştırmacılar
tarafından, 3 bildiri ise üniversite-sanayi işbirliği ile
hazırlanan bildiriler ve kamu kuruluşlarından gelen 2
bildiriden bir tanesi ortak bildiri olarak sunuldu.
İlk çağrılı konuşmacı Prof. Asco SARJA
sürdürülebilir bir kalkınma için; toplum, ekonomi,
toplum refahı ve Ekolojinin bir arada ele alınması
gerektiğini belirtti. Yaşam döngüsü analizinin pasif
olduğunu, bunun yerine Yaşam boyu kalite ve yaşam
boyu mühendislik yaklaşımlarının kullanılması
gerektiğini belirtti. Yaşam boyu kalitede, bir yapının
servis ömrü boyunca yapı sahibi ve kullanıcısının
istekleri yanında ekonomi, kültür, ekoloji ve toplum
gereklerinin de karşılanması gerektiğinden söz
edildi. Yaşam boyu mühendislikte ise yapı sürecinin
planlama, uygulama, kullanım, bakım ve onarım ve
yapının servis ömrü sona erdiğinde malzemelerin
yeniden değerlendirilmesi aşamalarını kapsadığı
belirtildi. Sarja konuşmasında, yapı stoku ve alt
yapıların eskidiğini ve önemli onarımların gerektiğini,
betonun en önemli yapı malzemesi olması nedeniyle
hem yeni yapıların yapımı aşamasında hem de
yaşlanan yapıların bakım ve onarım işlemlerinde
önemine değindi.
İkinci çağrılı konuşmacı olan Prof. Said JALALİ
ise yaptığı 2 konuşmada inşaat endüstrisinin;
tüm endüstrinin %25’ini oluşturduğunu ve toplam
atıkların %40’ından, tüketilen enerjinin %40’ndan
ve CO
2
emisyonunun %30’undan sorumlu olduğunu
belirtti. Sürdürülebilir bir inşaat süreci için; mevcut
kullanılan malzemelerin etkinliğini artırmak,
çimento ve betona alternatif olabilecek malzemeler
kullanmak, dürabilite özelliklerini geliştirerek
yapıların servis ömrünü uzatmak ve geri kazanılmış
malzemeler kullanmak olduğuna değindi.
Prof. JALALİ alternatif malzemeler olarak
metakaolinin çimentonun bir bölümü ile yer
değiştirebileceğini, diğer taraftan geopolimer
betonları kullanarak çimentosuz betonlar
üretebileceğini, seramik atıklarından beton
üretiminde yararlanılabileceğini anlatırken betonun
dürabilitesinin, özel kalıplar kullanılarak, beton
kürüne önem verilerek ve paspayı betonunun
kalitesini ve kalınlığını doğru seçerek artırılabileceğini
kaydetti. Ayrıca inşaatların yapım sürecinde de
önemli miktarda atıkların ortaya çıktığına ve bu
atıkların doğru bir planlama ile ve yapının mimarı ile
işbirliği yapılarak azaltılabileceğine değindi.
Diğer araştırmacıların sundukları bildirilerin 10
adedi geri kazanılmış atıklar (puzolan özellikli atıklar
dışında) konusu üzerineydi. Bu bildirilerde inşaat
molozu betonlardan agrega olarak yararlanıldığı,
yonga-çimento levhaların atıklarının çimento
üretiminde kullanıldığı, hazır beton sektöründe
transmikser yıkama suyunun beton üretiminde
kullanıldığı ve pirinç kabuklarından betonda lif olarak
yararlanıldığı konuları üzerine bilgiler aktarıldı.
Hafif beton konusunda sunulan 10 bildiride, köpük
betonu, uçucu külün peletlenmesi ile elde edilen
hafif agregalı beton, perlit ve ponza ile üretilen
betonlar ve polimer veya kolemanit ile kaplanmış
ponza agregası ile üretilen betonlar konuları yer aldı.
Geopolimer betonları konusunda sunulan 6 bildiride,
uçucu kül, yüksek fırın cürufu, silis dumanı ve
zeolitin alkaliler ile aktive edildiği ve bu betonlarda
kür sıcaklığı etkisi, darbe ve aşınma özellikleri gibi
konulara yer verildi.
Mineral katkılı (uçucu kül, yüksek fırın cürufu,
silis dumanı ve diğer) betonların mekanik ve
dayanıklılık özellikleri, doğrudan beton dayanıklılığı,
“dürabiliteye göre tasarım”, alkali-agrega reaksiyonu,
kür yönteminin geçirimsizliğe etkisi, betona deniz
suyunun etkisi ve betonda donma-çözülme deney
koşullarının beton özelliklerine etkileri ve çimento
inceliği, çimento dozajının çimento özelliklerine
etkisi ve çimentonun çözünme ısısı değişimi
üzerine de bildiriler sunuldu. Ayrıca, betonda bakteri
kullanılarak oluşturulan biyomineralizasyon işlemi,
kütle betonları, püskürtme betonu, hazır betonda ve
uçucu küllü betonlarda çevresel etkiler ve taze beton
çökmesinin istatistiksel olarak değerlendirilmesi,
çelik lifli betonlarda elektriksel direnç-şekil
değiştirme ilişkisi gibi konularda da bildiriler yer aldı.
32
rapor