43
sayı 134/2016
Bütün bunların da ötesinde, önemli bir konu da bazı yerleşimlerin, tarihi, kültürel varlıkların ve arkeolojik
değerlerin görebileceği zararlardır. Kabataş-Şişli-Tekstilkent Metrosu olarak işlenen metro güzergahının
özellikle son derece hassas ve değişken bir zemin yapısına sahip olan sahile paralel Kabataş ve Beşiktaş
kısmı için; Kabataş Set üstü yerleşimi, Dolmabahçe Camii, Ömer Avni Camii, Dolmabahçe Sarayı’nın tüm
art alanı, Akaretler tarihi yerleşimi, Beşiktaş Sinan Paşa Camisi ve diğer I. grup korunması gerekli kültür
varlıkları üzerindeki fiziki etkilerini ve olası arkeolojik değerler ve özelliklede yer altı suyu açısından vereceği
olası zararlar hiçbir biçimde göze alınamaz.
Sorunun Kaynağı Olarak Ağ Tasarımının İrdelenmesi ve Sorularımız
Katılımcı bir yöntem benimsenmediği için karar sürecinde görüşlerimizi paylaşamadık ve katkı sağlama
olanağını bulamadık. Bu nedenle, yukarıda açıklanan sorunun temelindeki güzergâh belirleme mantığını
irdelemek gereğini duyuyoruz.
Kabataş ve Beşiktaş, yoğunlukları farklı da olsa, iki aktarma merkezidir. Kabataş’ta tramvay, füniküler
ve denizyolu arasında aktarma gerçekleşmektedir. Burada yolcuların bir kısmı füniküleri kullanarak
Taksim’e ve/veya buradan da metro yardımı ile Mecidiyeköy ve Hacıosman’a kadar ulaşabilirler. Bunlar
tramvayın Eminönü hinterlandından kaynaklanan yolcular olabilirler. Tramvayın daha önceki kesimleri ile
ilgili alanlardan Kabataş’a gelmeye gerek olmaksızın Yenikapı-Hacıosman metrosuna erişmek daha uygun
olabilir.
Yolcuların diğer bir kısmının ise Beşiktaş’a ve Beşiktaş üzerinden kuzeye ya da sahil boyunca Boğaz’a
doğru erişmek amaçları olabilir. Bu yolcuların Eminönü hinterlandından ve füniküler kullanıcıları olması
beklenebilir. Burada yanıtlanması gereken soru: “Eminönü ile Beşiktaş arasında ve Boğaz’a doğru
uzanabilecek bir denizyolu bağlantısı etüt edilmiş midir, böyle bir denizyolu bağlantısı da düşünüldüğünde
Kabataş-Beşiktaş arasında “metro” kapasitesinde bir bağlantıya ihtiyaç kalır mı?” Denizyolu ulaştırmasını
etkinleştirmek için sözü edilen bağlantı göz ardı edilebilir mi? Bu düşünceler bağlamında Kabataş-Beşiktaş
arasında yüzey raylı sistemi (gerekirse mekik yöntemi ile çalışan tek hatlı bir raylı sistem) ile yayalığı teşvik
eden düzenlemelerin birlikte kullanıldığı uygun bir çözüm olamaz mı?
Beşiktaş-Mecidiyeköy arasında çözüm için, ulaşım ihtiyacından çok topografyanın yönlendirdiği ve buna
bağlı olarak istasyon sayısını en aza indirme çabasının gösterildiği anlaşılmaktadır. Buna karşın, eğimler
açısından koşullar zorlanmış ve sıkıntılı bir güzergah seçilmiştir. Bu koşullar altında, Beşiktaş-Mecidiyeköy
arasında metrobüs akla gelmemiş midir? Mutlaka yüksek kapasiteli metro gerektiren çok önemli bir koridor
da uygulanan metrobüs Beşiktaş-Mecidiyeköy arası için etüt edilmiş midir?
Son Sözümüz, Sözün Özü
Toplumsal duyarlılıklara karşın sürdürülen doğal ve kültürel değerleri yok etmeye yönelik politika ve
uygulamalar; giderek sosyal barışı ortadan kaldıran yaşamsal bir sorun haline gelmektedir. Bu durum bütün
topluma çok önemli tarihsel sorumluluklar yüklemektedir.
Yaşam çevrelerinin oluşturulması aşamasında; en temel insan haklarından olan sağlıklı ve güvenli
bir çevrede, barış içinde yaşama hakkının korunması; toplumun, merkezi-yerel yönetimlerin, ilgili tüm
kurumların ve meslek örgütlerinin ortak sorumluluğudur.
Bu sorumluluğun bilincinde olarak tüm yetkili ve ilgilileri tekrar uyarıyoruz.
Doğaya, kente ve kentliye zarar vermeden bu talihsiz uygulamadan derhal vazgeçin... Gelin hep birlikte
Özellikle Kabataş Beşiktaş arasında metro yerine, tek hatlı ring yapan tramvay, deniz ulaşımı ve diğer toplu
taşıt alternatiflerini tekrar değerlendirelim.
Fındıklı Parkı ve Kabataş sahil parkları, sizin boş arsanız değil parktır...
Ve parklar hangi niyetle ve gerekçe ile olursa olsun şantiye alanı olamaz.Tarihe, doğaya, kültüre ve kente
karşı suç işliyorsunuz. Saygılarımızla…
TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
43
şubemizden