15
sayı 136/2016
ULAŞTIRMA SİSTEMİMİZ İÇİN DENİZYOLU-
DEMİRYOLU BÜTÜNLEŞMESİ ÇOK ÖNEMLİ
...................................................
1. ULAŞTIRMA SİSTEMİ
BÜTÜNLÜĞÜ İÇİNDE DENİZYOLU
VE DEMİRYOLUNUN
ETKİN KULLANIMI
Otomotiv endüstrisi ile birlikte
karayolunun ulaştırmada yeni
bir çağı başlatmıştır. Bu bir
yandan otomobile bağımlı
bir yaşam tarzının nedeni
olurken öte yandan kapıdan
kapıya taşımanın tek seçeneği
olmasının ve esnekliğinin de
etkisiyle yük taşımacılığında da
karayolunun ağırlık kazanması
sonucunu doğurmuştur. Bu
durum günümüzde bütün ülkeler
için ortak bir sorunu ortaya
çıkarmıştır: Petrole bağımlı ve
çok verimsiz enerji kullanımı,
yüksek işletme maliyeti, insan
yaşamına, yaralanmalara ve
maddi kayıplara neden olan trafik
kazaları, en önemlisi çevreye
olumsuz etkileriyle, güvensiz,
pahalı ve çevreyi tahrip eden
dengesiz bir ulaştırma yapısı.
Çözümün tek yolu, karayolunun
zorunlu olduğu alanlar dışında ve
özellikle deniz ve demiryolunun
daha etkili olduğu taşımalarda
karayolu taşımacılığının deniz ve
demiryoluna kaydırılmasıdır.
Deniz ülkelerin coğrafi
konumlarının sağladığı
olağanüstü bir üstünlüktür.
Bu olanağın tüm boyutlarıyla
değerlendirmesi akılcılığın
gereğidir. Üç tarafı denizlerle
çevrili ülkemiz mutlaka
denizyolunu en etkin biçimde
kullanmalıdır.
Denizyolu, yüksek kapasitesi,
yüksek enerji verimliliği,
dolayısıyla çevreye zararının az
olması, düşük işletme maliyeti
ile ulaştırmanın özel bir kitle
taşımacılığı türüdür.
Demiryolu da benzeri nitelikleri
taşıyan ve güvenli ve çevre
dostu olma özelliğiyle öne çıkan
ve deniz olmadığı zaman bu
anlamda tek seçenek olan bir
taşıma türüdür.
Ulaştırma türlerinin olumlu
özelliklerinden yararlanıp olumsuz
özelliklerini dışlayan birden çok
türle ulaştırmayı gerçekleştirme
akılcı bir yoldur. Mültimodal/
intermodal/kombine taşımacılık
terimleriyle karşılanan çok türle
taşıma olanaklarının olabildiğince
etkin değerlendirilmesi önem
taşımaktadır.
Bu anlayış doğrultusunda,
özellikle karayollarının
kullanımını azaltacak çözümlere
öncelik verilmesi uygundur.
Ama öte yandan denizyolu-
demiryolu bütünleştirilmesi
ile güçlenmelerini ve taşıma
paylarını artırmanın önemini
unutmamak gerekir. Böylece
ulaştırma sisteminin iyileşmesine
ciddi katkı sağlanacağı açıktır. Bu
yazının amacı, yeterince gündeme
getirilmeyen bu konuyu ana
çizgileriyle ortaya koymaktır.
2. DENİZYOLU VE
DEMİYOLUNUN SİSTEME KATKI
SAĞLAMA OLANAKLARI
AB Komisyonu Beyaz kitaplarında
konunun önemi açıklanmıştır:
2001 tarihli Beyaz Kitap ile
demiryollarını, denizyollarını
ve iç suyollarını canlandırıp
bütünleştirerek, 2010’a kadar
ulaştırma türleri arasındaki
dengeyi sağlama amacı öne
çıkarılmıştır. Ayrıca Deniz
Otoyolları ya da Kısa Mesafeli
Denizyolu Taşımacılığından
yararlanılarak denizyolu
taşımacılığının geliştirilmesi
amacı belirtilmiştir. Kısa
Mesafeli Denizyolu Taşımacılığı;
Avrupa limanları arasında ve
bu limanlar ile Avrupa Ülkesi
olmayıp, Avrupa sınırlarındaki
kapalı denizlere kıyısı olan ülkeler
arasında yapılan yolcu ve yük
taşımacılığıdır. 28 Mart 2011’de
yayımlanan “Beyaz Kitap”
belgesinde ise, 2030 yılına
kadar yük taşımacılığının 300
km’yi aşan uzaklıklar için %30,
2050’ye kadar %50 oranında,
demiryoluna ve/veya denizyoluna
kaydırılması öngörülmüştür.
Ülkemizde Cumhuriyetin kuruluş
aşamasında akılcı politikalara
dayalı olarak denizyolu ve
demiryoluna öncelik verilmiştir.
1950 yılına gelindiğinde,
ton olarak yük taşımasında
denizyolu ve demiryolunun payları
sırasıyla %27.8 ve %55.1 idi.
2014 yılında yük taşımasında
denizyolu ve demiryolunun ton-
km olarak payları sırasıyla % 5.9
ve %4.6 olmuştur.
Ulaştırma Bakanlığı’nın istemiyle
İTÜ tarafından gerçekleştirilen
“Ulaştırma Ana Planı Stratejisi
Projesi”nde ve Ulaştırma
Bakanlığı’nın gerçekleştirdiği
“Ulaştırma Bakanlığı Stratejik
Planı (2009-2013)” bağlamında,
denizyolu ve demiryolunun
taşıma patları artırılarak
ulaştırma sistemdeki türler arası
dengesizliğin giderilmesi temel
strateji olarak belirlenmiştir.
3. DENİZYOLLARIMIZ İLE İLGİLİ
MEVCUT DURUM VE BEKLENEN
GELİŞMELER
8.333 kilometrelik kıyı uzunluğu,
150’den fazlası uluslararası
nitelikte olan 300’den fazla
limanı göz önüne alındığında,
Prof. Dr. Güngör EVREN
15
makale