11

sayı 137/2016

MÜHENDİSLER,

DEMOKRASİ ISRARINDAN VAZGEÇMEYECEKTİR

D

D

 

  eğerli Meslektaşımız,

Yaz ayları her açıdan yoğun geçti. Hem ülke 

gündemi oldukça yoğundu, hem de Şubemiz olağan 

programının gereği olarak yoğun mesai içindeydi.  Ne 

yazık ki ülkemiz olağan olmayan günlerden geçiyor. 

Askeri darbelerin demokrasimizde, toplumsal 

hayatımızda yol açtığı zararlar, üzerinde uzun uzadıya 

durulmasını gerektirmeyecek derecede sıcaklığını 

korumaktadır.

12 Eylül Anayasası ve dönemin antidemokratik 

kurum ve kanunları hâlâ yürürlüktedir. Sorunlara 

demokratik-parlamenter sistem içerisinde çözüm 

bulmak yerine askeri darbelerin, Olağanüstü Hal 

uygulamalarının devreye alınması tercih edilmektedir. 

Toplumsal farklılıklar gerginlik nedeni olarak 

görülmekte, din, yargı ve ordunun siyasallaşmasının 

önünü açacak düzenlemelerin ardı arkası 

kesilmemektedir. Hem 15 Temmuz darbesi hem de 

sonrasında ilan edilen OHAL aynı hukuksuzluktan 

kaynaklanmaktadır.

Türkiye tablosunun iç açıcı olduğunu kim iddia 

edebilir? Bir tarafta Suriye iç savaşına dahil 

olmuş bir ülke, diğer tarafta ülke içinde bombalar 

patlamaktadır. Bir tarafta darbeye maruz kalmış

bir ülke vardır, diğer tarafta darbe bahanesiyle 

bütün bir muhalefet sindirilmeye çalışmakta; 

gazeteciler, akademisyenler tutuklanmakta, 

televizyon kanalları, radyolar kapatılmakta, binlerce 

insan işsiz bırakılmaktadır. Ülkede tam bir cadı avı 

yaşanmaktadır ve av ilginç bir şekilde darbecilerle 

ilgisi olmayan toplumsal kesimlere yönelmektedir.

Vurgulanmalıdır ki, bu tablo ülkemize 

yakışmamaktadır. Türkiye’nin içinde bulunduğu 

krizden, baskıcı değil, demokratik yol ve yöntemlerle 

çıkabileceğine inanan ve mevcut iktidarın bu konuda 

sicilinin iyi olmadığını bilen mühendisler, bir taraftan 

baskılara direnirken, diğer taraftan demokrasinin 

egemen kültür haline gelmesi için ısrarcı olmaya 

devam edecektir. 

Bültenimizde de yer vermiş olduğumuz

1 Eylül Dünya Barış Günü nedeniyle yapmış 

olduğumuz basın açıklamasında da belirttiğimiz 

üzere; “Sorunlarımız demokratik ve barışçı temelde ve 

toplumsal uzlaşma yaratılarak çözüme kavuşturulmalı, 

komşu ülkelerdeki savaşlara müdahil olmaktan acilen 

vazgeçilmeli, savaşın yol açacağı felaket ve barışın 

sağlayacağı kazanım yol gösterici olarak

kabul edilmelidir.” 

Bir başka ısrarımız ise inşaat mühendisliği 

mesleğinin niteliğini yükseltecek etkinlikler 

noktasıdır.  

Bu sayımızda da göreceğiniz üzere sonbahar 

döneminde yapılması düşünülen meslekiçi eğitim 

çalışmalarına yönelik Meslekiçi Eğitim Kurulu, 

bu dönem ilk defa kurulan Bilirkişilik Komisyonu 

ve Mesleki Denetim Kurulu toplantılarını yapmış 

ve Şube Yönetim Kurulumuz, iç ve dış temsilcilik 

kurullarıyla yapılması düşünülen çalışmalara ilişkin 

değerlendirme yapmak üzere biraraya gelmişlerdir.

Bültenimizdeki haberlerden de görüleceği 

üzere Şubemiz, 17 Ağustos 1999 depreminin 

yıldönümünde, deprem gerçeğinin unutulmaması 

doğrultusunda bir dizi etkinlik gerçekleştirmiş; Oda 

Merkezi tarafından oluşturulan kurul ve komisyon 

toplantılarına katılmış, İstanbul İKK tarafından 

gerçekleştirilen eylem ve etkinliklere katılım 

sağlamıştır. Ayrıca Uluslararası İşgücü Kanun 

Tasarısı’yla ilgili basın açıklamasına destek verirken, 

diğer taraftan da darbelere karşı düzenlenen 

mitingde ve 19 Eylül Mimar, Mühendis ve Şehir 

Plancıları Dayanışma Günü etkinliklerinde de yerini 

almıştır.

 

Elektrik Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin 

düzenlemiş olduğu Afetlerde Haberleşme ve Elektrik 

Paneli ve TMMOB Birinci Danışma Kuruluna katılan 

Şube Yönetim Kurulumuz; Genç-İMO üniversite, sınıf 

temsilcileri ve öğrenci üyelerle biraraya gelerek, 

İTÜ İnşaat Mühendisliği Bölümü hazırlık sınıfı 

öğrencileriyle tanışma etkinliğinde yer alarak hem 

meslektaşlarıyla, hem de öğrencilerle sıcak ilişkisini 

sürdürmüştür.

Şu nokta açıktır: Meslek Odaları, sendikalar, 

demokratik kitle örgütleri, yani bu toplumun 

örgütlendiği kurumlar ne kadar güçlüyse, 

demokrasimiz de aynı oranda güç kazanacaktır. 

Darbelerin de, hukuksuzluğun da önüne ancak 

örgütlü toplumla geçilebilecektir. Bu krizden 

kurtulmamızın da başka bir yolu bulunmamaktadır.

Yeni sayılarımızda buluşmak üzere.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şube Yönetim Kurulu

MÜHENDİSLER,

DEMOKRASİ ISRARINDAN VAZGEÇMEYECEKTİR

11

başyazı