20

sayı 139/2016

SORUNLARA ÇÖZÜM ARARKEN

GEÇMİŞ BİRİKİMLERİ DEĞERLENDİRMEK GEREK

...................................................

Güngör EVREN

Zaman zaman İMO İstanbul Şubesi’nin etkinliklerine 

katılıyorum. Başta, doğal olarak, ulaştırma 

konusundaki etkinlikler geliyor. Az da olsa, 

akademik ilgi alanım dışındaki etkinliklerde de yer 

aldığım oluyor. Bu çalışmalarda meslektaşlarımla 

verimli bir fikir üretimi ortamını paylaşmaktan özel 

bir keyif aldığımı belirtmeliyim. 

İMO’nun bu dönem için planlamış olduğu 

etkinliklerden biri “Örgütlenme Kurultayı”. 

Kurultay’ın ön çalışmaları olarak İMO Şubelerinde 

“Çalıştay”lar gerçekleştirilecek. İstanbul Şubesi 

Çalıştay hazırlıklarına katılıyorum. Çalışma sürecinde 

görüldü ki, İMO’nun geçmiş etkinliklerinin ürünleri 

bu Çalıştay için kaynak oluşturacak niteliktedir.r. 

Aslında birçok konuda araştırma yapılması 

düşünüldüğünde geçmişte çok şey yapıldığı 

memnuniyetle görülüyor. Örneğin 2010 yılındaki 

İnşaat Mühendisliği Kurultayı İstanbul Çalıştayı ve 

belgeleri konumuzu aydınlatıcı niteliktedir (1).

Öncelikle belirtmek gerekir ki, 2010 İnşaat 

Mühendisliği Kurultayı ile Örgütlenme Kurultayı 

çalışmalarının kapsamları benzerlik göstermektedir. 

Hem aralarında yakın bir ilişki bulunmakta, 

hem de birbirlerini tamamlamaktadır. Her iki 

konu bağlamında mühendislik eğitimi öncelikli 

konulardandır. Eğitim, elbette ki, hem üniversite 

öncesi eğitimi hemde üniversite sonrası yaşam 

boyu eğitimi kapsamaktadır. Bu bağlamda 

unutulmaması gereken gerçek şudur: üniversite 

öğretimi sonunda elde edilen diploma mühendislik 

uygulamaları yapmak için yeterli değildir. Bu nedenle 

mühendislik yapabilecek yetkinlikte bir mühendis, 

yani “yetkin mühendis” kimliğini kazanabilmek için 

mühendislik diplomasının alınmasından sonra ek 

deneyimlerin kazanılması ve özel bir sınavda başarı 

gösterilmesi gerekmektedir. Dünyada bu konuda 

çözümler ve uygulamalar bulunmaktadır. 

Ayrıca sürdürülebilir mühendislik ve mühendislik etiği 

her iki Kurultay’ın kapsamı içinde yer almaktadır. Bu 

konular yıllar öncesinde İMO (ve TMMOB) tarafından 

ayrıntılı olarak işlenmiştir. Hatta arşivlerde yer alan 

çalışmalardan bazıları uygulanmak için gerekli 

olgunluğa erişmiş bulunmaktadır. Hiç bir çabanın 

ve birikimin raflarda unutularak heba edilmemesi 

gerekir. Bu yazı, belirtilen anlayış doğrultusunda 

2010 yılı “İnşaat Mühendisliği Kurultayı” 

çalışmasının temel noktalarını özetlemenin yararlı 

olacağı düşüncesiyle hazırlanmıştır. 

İnşaat mühendisliği uygarlığın gelişimine ve 

insanoğlunun yaşam kalitesine en büyük 

katkıyı sağlayan ve en eski mesleklerin başta 

gelenlerindendir. Bu önemli mesleği dünyadaki 

gelişmelerin ışığında, ülkemiz koşullarında 

istediğimiz ve özlediğimiz geleceğe eriştirmeliyiz. 

Zaten çabalarımız hep bu amaca yöneliktir.  

Bu yazı bağlamındaki değerlendirmelerde inşaat 
mühendislerinin yetişme düzeyleri ve kazandıkları 
yetenek ve yetkinlikleri ile çağdaş görev, sorumluluk 
ve etik anlayışları
 öncelikli bir önem taşımaktadır. 

Ama mesleğin yürütüldüğü ortam göz ardı edilerek 

yapılan bir değerlendirme anlamlı değildir. 

Ülkemizin bilimsel ve teknolojik gelişmişlik düzeyi 

ve koşullarından soyutlayarak inşaat mühendisliği 

değerlendirilemez.

Bu açıklamalarla, inşaat mühendisliğinin birbiriyle 

ilişkili ve etkileşim içinde alt sistemlerin oluşturduğu 

bir sistem bütünlüğü içinde değerlendirilmesi 

gereğini ortaya koymaktadır. Aşağıdaki 

değerlendirmeler bu anlayış doğrultusunda inşaat 

mühendisliğinin geliştirilmesi amacına yöneliktir.

 

NİTELİKLİ MÜHENDİSLİĞİNİN ÖN KOŞULU İYİ 

BİR EĞİTİM, KANITI VE GÜVENCESİ DE YETKİN 

MÜHENDİSLİKTİR 

 

İnşaat mühendisliğinin olmazsa olmazı, ulusal ve 

uluslararası düzeyde bilgi üretimine ve teknoloji 

geliştirilebilmesine, böylece toplumsal refahın ileri 

gitmesine katkı sağlayan etkin bir eğitimdir. Bir 

ülkede bilgi ve bilim ne denli gelişmişse, yaşam 

kalitesi de o denli iyileşebilir. Toplumun gelişmesi, 

bireylerin mutluluğu bununla ilgilidir. Bu nedenle, 

ana okulundan üniversiteye eğitim önemlidir.

Teknik alanda üniversite öğretiminin temel hedefi, 

teknolojik gelişmelere uyum sağlayabilecek, bilgiyi 

üretip uygulamaya yönlendirebilecek, ortaya çıkacak 

yeni alanlara uyum sağlayabilecek bilinçli mezunların 

ve bilim insanlarının yetişmesini sağlamaktır.

Ne var ki, hiç bir ülkede, tüm üniversitelerde 

evrensel nitelikte ve yeterli düzeyde eğitimin 

verildiği ileri sürülemez. Ülkemizde de, tüm 

üniversitelerde, kabul edilebilir ve ihtiyaçları 

karşılayacak nitelikte bir eğitimin verildiğini 

söylemek olanaksızdır. Son dönemlerde, öğretim 

üyesi planlaması yapılmadan açılan çok sayıda 

20

makale