47

sayı 139/2016

“KENTSEL DÖNÜŞÜM 
NEDİR? SORULAR… 
SORUNLAR...
ÇÖZÜMLER...” KİTAPÇIĞI 
2. BASKISI YAYIMLANDI

İMO 45. Dönem Afet Riski 
Altındaki Alanlar ve Kentsel 
Dönüşüm Komisyonu 
tarafından birinci baskısı 
yeniden gözden geçirilerek 
hazırlanan “Kentsel 
Dönüşüm Nedir? Sorular... 
Sorunlar... Çözümler...” 
kitapçığının 2. baskısı 
yayımlandı. Gerek 6306 sayılı 
Kanun’da (26 Nisan 2016 
tarihli Resmi Gazete) gerekse 
de Uygulama Yönetmeliği’nde 
(27 Ekim 2016 tarihli Resmi 
Gazete) yapılan değişiklikleri 
de içeren ikinci baskının da 
hak ettiği ilgiyi göreceğine 
inanıyor, konunun muhatabı 
olan tüm meslektaşlarımız ve 
elbette halkımız için faydalı 
olmasını diliyoruz. Kitap 
Şubemizden temin edilebilir, 
ayrıca, PDF formatında 
http://imo.org.tr adresinden 
de ulaşılabilir.

tekniği ve içeriği içerisinden büyük hatalar barındırmaktadır. Bunlarla beraber 
ülkemizde yaşayan insanların, bu değişikliğin kapsamı hakkında sağlıklı bir 
bilgi dahi edinemediği; demokratik ve bilimsel ortamlarda tartışılmadan, 
demokratik mesleki kitle örgütlerinin, baroların, anayasa hukukçularının, 
üniversitelerin ve en temel bileşen olan halkın görüş bildiremediği bir 
kanun teklifi, halktan kaçırılarak büyük bir hızla meclisten geçirildi. Kanun 
teklifinin tartışılması şöyle dursun, milletvekillerinin oy kullanma biçimleri 
bile utanç verici bir hal almıştır. İktidar partisinin milletvekillerinin oylama 
süresince takındıkları tavır, bu rejim değişikliğinin halka yönelik tavrı ile 
birebir aynıdır. Böylesi köklü değişiklikler ancak bir kurucu meclis eli ile 
yapılabilir. Sistem ve rejim değişimini içeren anayasaların yapım organı aynı 
zamanda siyasal-toplumsal değişim ve dönüşümlerin kuruluş süreçlerini 
ifade ve temsil eden bu temel öğeden yoksundur. Bu yoksunlukla beraber, 
demokrasilerin gereği ve anayasa hukukunun temel normu olan, iktidarların 
yetkilerinin sınırlandırılması, ilkesi göz önüne alınmamıştır. 15 Temmuz 
darbe girişimi ardından ilan edilen Olağanüstü Hal sürecinde toplumsal 
muhalefet üzerine kurulan baskı aygıtları ve sindirme politikaları, iktidarın 
kendini sürdürmesi için temel gereklilik haline getirilmiştir. Böyle bir süreçte 
ülkemiz referanduma götürülmekte, OHAL ve KHK’lar aracılığıyla iktidarın 
tüm olanakları Cumhurbaşkanı’nın, hükümetin ve AKP’nin önüne koşulsuz 
olarak serilmektedir. Partili Cumhurbaşkanlığı modeli ile gerçekleştirilmek 
istenen açık bir diktatörlüktür. Bu sistemde aynı zamanda bir partinin genel 
başkanı olan Cumhurbaşkanı, milletvekillerini, yürütme ve yargı organlarını 
kendisi atayacaktır. Bu sistemde Cumhurbaşkanı’na Meclisi feshetme, ülkenin 
bütçesini hazırlama, kararname çıkarma, HSK ve AYM üyelerinin neredeyse 
tamamını atama, büyükelçileri ve üst düzey bürokratları atama, milli güvenlik 
politikalarını belirleme yetkisi tanınmaktadır. Çok basit olarak anlaşılabildiği 
gibi bu teklifin özü, tek adam diktasını kurumsallaştırmaktan başka bir şey 
değildir. Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, Anayasa değişikliği ile mevcut 
parlamenter sistemde eksik de olsa işletilen kuvvetler ayrılığı ilkesinin ortadan 
kaldırılmasına ve tüm yasama-yürütme-yargı yetkisinin bir tek kişiye teslim 
edilmesine karşıdır.
Kuvvetler ayrılığı ilkesi, demokrasilerde tartışmasız temel ilkedir. Anayasalarda 
yapılacak böylesi bir değişiklik için dana önce de bahsettiğimiz gibi bir kurucu 
irade gerekmektedir. Bu ülkenin kurucu idaresinin bile kendi üzerine almadığı 
yetkilerin, bugün bir başkasına koşulsuzca teslim edilmesi, ülkemizde halkın 
ve demokrasinin hiçe sayılmasıdır. Ülkemizde on yıllardır uygulanan ve her 
geçen gün katmerlenen; gerici, piyasacı, emek ve doğa düşmanı, laiklik karşıtı 
düzenin korunmasına ve geliştirmesine yönelik tüm girişimlerin reddediyoruz.
Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği, toplumsal kutuplaşmayı arttıracak 
ve diktatörlüğü kurumsallaştıracak bu değişikliğe ikirciksiz olarak HAYIR 
demektedir. Örgütümüzün Genel Kurulu’nda oybirliği ile aldığı karar 
uyarınca tüm bileşenlerimiz ile bu değişikliğe karşı ortak mücadele hattının 
oluşturulması için elimizden geleni yapacağız. Ülkemiz üzerindeki tüm 
karanlığa biz, hayır diyoruz! Ülkemizin geleceğini daha da karanlık yerlere 
çekilmesini engellemek için tavizsiz mücadele edeceğiz! Başaracağız!”
denildi. 

47

şubemizden