12
sayı 140/2017
SUNUŞ
16 Nisan’da halk oylamasına sunulacak olan
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun, bilindiği üzere kamuoyunda
çeşitli açılardan tartışılmış ve tartışmalara devam
edilmektedir. Bu kitapçık da Türk Mühendis ve
Mimar Odaları Birliği’nin yaklaşımlarını yansıtması
ve konunun bütün yönleriyle aydınlatılmasını
amaçlamaktadır. Zira yapılmak istenen Anayasa
değişikliğinin başlıca kusurlarından biri, hazırlık
safhasında halkın katılımının sağlanmaması,
halktan hiç görüş alınmaması; bir diğeri de
OHAL koşullarında yürütülen taraflı propaganda
faaliyetleri ile halkın objektif bilgilenme hakkının
istismar edilmesi olmuştur. Bu kitapçığın
hazırlanması esasen bu nedenle gündemimize
girmiştir. Meslektaşlarımız ve toplumun bilgilenme
ihtiyaçlarına katkıda bulunmak, yapılmak istenen
değişikliklerin anlaşılırlığını sağlamak ana
amacımızdır.
* * *
Bu kitapçıkta, Anayasal bağlamı içinde ülke yönetim
sisteminin nasıl ve ne yöne doğru değiştirilmek
istendiği değerlendirilmektedir. Anayasa’nın 135.
maddesi uyarınca, kamu kurumu niteliğindeki
meslek kuruluşu, özerk kamu tüzel kişiliği
statüsündeki mesleki demokratik bir kitle örgütü ve
sorumlu yurttaşlar olarak; Anayasal düzenin yeniden
kurgulanmasını değerlendirmek sorumluluklarımızın
arasında yer almaktadır.
Ülkenin Anayasal düzeni, başka bir deyişle temel
düzeni, siyasal sistemi/rejimi, dolayısıyla ülke
ekonomisinin nasıl örgütlenip yönlendirileceği;
toplumsal yaşamın, ekonominin ve kamu idari
yapısının hemen her alanıyla bağlantısı bulunan
meslek alanlarımız ve mesleki demokratik
örgütlülüğümüzle, doğrudan ve dolaylı bağlantıları
bulunan konulardır.
Anayasa değişikliği devlet ve kamu idari yapısını
tepeden tırnağa değiştirmeyi öngörmekte ve
konunun meslek alanlarımız ve örgütlerimizi
doğrudan ilgilendiren boyutları bulunmaktadır.
Şöyle ki, 2007-2009 arasında TMMOB ile bütün
kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının,
Anayasa’nın 135. maddesinde tanımlanan Anayasal
kamu tüzel kişiliği konumlarını ve kamu yararını
sorgulayan bir rapor düzenleyen Devlet Denetleme
Kurulu’nun (DDK) görev ve yetkilerinin görev ve yetki
kapsamı genişletilmektedir.
Anayasa’nın 108. maddesinde yapılmak istenen
değişiklikle, Cumhurbaşkanına bağlı olan DDK’nin
tüm kamu kurum ve kuruluşları, sermayesinin
yarısından fazlasına bu kurum ve kuruluşların
katıldığı her türlü kuruluş, kamu kurumu niteliğinde
olan meslek kuruluşlarında, her düzeydeki
işçi ve işveren meslek kuruluşlarında, kamuya
yararlı derneklerle vakıflarda, her türlü inceleme,
araştırma ve denetlemeleri yapma yetkisine, idari
soruşturma da eklenmektedir. Ayrıca DDK’nin
görev ve yetkilerinin kanun ile düzenlenmesi
hükmü, Cumhurbaşkanı kararnamesiyle hükmü ile
değiştirilmektedir.
Gerek bu yönüyle, gerekse Anayasa değişikliğinin
referandumda kabulü halinde, Anayasa’da hızla
başka değişiklikler yapmaya yönelik adımlar
atılacağı ve 135. maddesinin de değiştirileceği
açıktır. Kısaca, son derece toplumsal bir içeriğe
sahip olan kamu yararı ile birlikte TMMOB’nin
bekası, sürekliliği ve geleceği söz konusudur.
* * *
Topluma yukarıdan bir tarzda dayatılan bu Anayasa
değişikliği ile, 15. yılına giren AKP iktidarının
neoliberal vahşi sosyoekonomik politikalarının,
kamu-halk-toplum yararı ile hesaplaşması ve tasfiye
etme çabası doruğuna varmaktadır.
Ayrıca, bu Anayasa değişikliğinin siyasal arka
planında; hem ‘90 yıllık parantezi kapatma, 90
yıllık enkazı kaldırma ve Avrupa ülkeleri monarşi ile
demokrasiyi birlikte yaşatma yoluna giderken biz
hanedanı ülke dışına çıkartıp cumhuriyeti ilan ettik’
sözlerine yansıyan modern Türkiye ve Cumhuriyet
ile hesaplaşma; hem ‘demokrasi bir tramvaydır,
gittiğimiz yere kadar gider, orada ineriz, parlamenter
sistem bekleme odasına alındı’ sözlerine yansıyan
demokrasiyi reddetme; hem de ‘tutturmuşlar laiklik
elden gidiyor, diye!.. yahu bu millet istedikten sonra
laiklik tabii elden gidecek!.. sonra nedir bu laiklik
Allah aşkına?.. bu ne menem şey?, hem laik hem
Müslüman olunmaz.. ya Müslüman olacaksın ya
laik; ya da kişi laik olmaz devlet olur’ sözlerinde
görülen laiklik düşmanlığı ve laiklik ile hesaplaşma
gibi güdü ve amaçlar bulunmaktadır. Sonuçta
temel arzu, her yönüyle sermaye düzeni ve yeni
egemenlerine dikensiz gül bahçesi yaratabilmek için
tarihsel toplumsal kazanımlarımızla demokrasinin
var olan kırıntılarını bile yok edecek, baskıyı
sistematik hale getirecek bir dikta rejiminin
inşasıdır.
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASINDA DEĞİŞİKLİK YAPILMASI ÜZERİNE
TMMOB GÖRÜŞÜ /
7 Mart 2017
Türk Mühendis Mimar Odaları Birliği, 16 Nisan’da halk oylamasına sunulacak olan
Türkiye Cumhuriyeti Anayasasında Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun’a ilişkin görüşünü
7 Mart 2017 tarihinde kamuoyu ile paylaştı.
12
referandum