15
sayı 140/2017
içindeki anayasallık sıfatını kazanamaz.
İfade-örgütlenme-basın özgürlüklerini baskı altına
alan, temel hak ve özgürlük normlarını çiğneyen;
bütün kamu kurumları ile yerinden yönetim esaslı
özerk, kamu tüzel kişiliği bulunan kuruluşlar
üzerinde mutlakî bir güç oluşturmayı sağlayacak bir
anayasa, anayasallık ve anayasal devlet niteliğiyle
bağdaşmayacaktır. Devlet örgütlenmesinin
bütününü partili cumhurbaşkanı olarak tek bir
kişide cisimleştirecek bir dikta iktidarına tabi kılan
bir metin, klasik ve geleneksel anlamıyla Anayasal
devlet statüsüne sahip olamayacaktır.
Diğer yandan bu değişikliğin hazırlanış, sunuluş,
usul, şekil, içerik gibi birçok açıdan sorunlar ve
yanlışlıklar içerdiği de bilinmektedir. Hazırlanışı ve
değiştirilmesinde açıklık, şeffaflık, katılımcılık ve
sağlıklı tartışma zeminleri bulunmayan bir değişiklik
söz konusudur.
Toplumun kapsamı hakkında sağlıklı bir bilgi dahi
edinemediği, demokratik ortamlarda özgürce
tartışılmadan; barolar, anayasa hukukçuları,
üniversiteler, özerk meslek kuruluşları, demokratik
kitle örgütleri ve halktan hiç görüş alınmaksızın
hazırlanmış olan teklif hızla TBMM Genel Kuruluna
sunulmuş ve hızla kabul edilmiştir.
Kanun teklifinin oylamasında Meclis İç Tüzüğü’nün
ve Anayasa’nın 175. maddesinin hükmü olan gizli
oy esası ihlal edilmiştir. Kanun teklifi, yalnızca
iktidar partisi milletvekillerinin teklifi olarak
TBMM’ye sunulmuş ve yalnızca iki parti mensubu
milletvekillerinin, parti yönetimlerinin denetimine
tabi açık oylarıyla kabul edilmiştir.
Anayasa değişikliği, Anayasa hukukunun en temel
özelliği olan iktidarların yetkilerinin sınırlandırılması,
hukuki bir çerçeveleme içine alınması, erkler/
kuvvetler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı eksenlerinden
yoksundur.
Anayasa değişikliği, sistem ve rejim değişimini
içeren anayasaların yapım organı olan Kurucu bir
Meclis’in yokluğunda yapılmak istenmektedir.
Üstelik Anayasa değişikliği, 15 Temmuz darbe
girişimi üzerine ilan edilen ancak, demokratik
toplumsal muhalefet üzerinde baskı ve sindirme
politikalarının uygulama aracına dönüşen OHAL
ve OHAL KHK’leri ortamında referanduma
sunulmaktadır.
OHAL devam ederken, iktidar olanaklarının
Cumhurbaşkanı, Hükümet ve iktidar partisi
tarafından sonuna kadar kullanılacağı, medyanın
iktidar hizmetine sunulduğu bir halk oylaması,
hiçbir şekilde demokratik koşullarda yapılmış bir
oylama hüviyeti kazanmayacak, meşruiyeti hep
sorgulanacaktır. 1982 Anayasası yüzde 92 oranında
oy almasına karşın meşruiyet kazanamamıştır.
Temel hak ve özgürlükler halka oylatılarak yok
edilmiş, çoğunluk oyu yani “milli irade” yönünden
hiçbir sorunu olmamasına rağmen meşruiyeti hep
tartışılmıştır.
Bu değişiklik, hukuk sistemini, kamuyu, devleti,
siyaseti, ekonomiyi ve toplumsal yaşamı altüst
edecek, yeni kriz ve çatışma öğeleri yaratacaktır.
Halkın temel hak ve özgürlüklerini güvenceye
almayan, sosyal hukuk devleti normlarından,
hukukun üstünlüğünden ve kuvvetler ayrılığından
yoksun, toplumsal, politik örgütlenmelerin
hazırlanmasında öncü bir rol üstlenmediği,
demokratik koşullarda özgürce tartışılmayan hiçbir
anayasa değişikliği girişimi, Türkiye’de demokrasinin
de “istikrarın” da önünü açamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
DEĞİŞİKLİK PAKETİNİN 16, 17, 18. MADDELERİ İLE
ANAYASA’DA YAPILMAK İSTENEN DEĞİŞİKLİKLER
Bu bölümde, paketin 16, 17, 18. maddeleri ile
Anayasa’nın bazı maddelerinde yapılan çeşitli
parçalı ama Anayasa, rejim, ülke yönetimi sistemini
farklılaştıran değişikliklere yer verilecektir.
1. 16. Madde ile Anayasa’da Yapılan Değişiklikler
16. madde, altı alt maddeden oluşmaktadır.
Çıkarılan, çıkarılan ve yerlerine koyulan, ekleme
yapılan, değiştirilen ibareler, çıkarılan cümle ve
fıkralar ile tamamen çıkarılan Anayasa maddeleri,
yapılan sistemik değişiklikleri, sözcükler veya
ibareler üzerinden aydınlatıcıdır.
16. maddenin A) alt maddesi yürürlükteki
Anayasa’nın 10 ayrı maddesinden çıkarılan bazı
ibareleri kapsamaktadır. Bunların bir kısmı, kaldırılan
Başbakan ve Bakanlar Kurulu üzerinedir: Bakanlar
Kurulu; doğrudan doğruya veya Bakanlar Kurulunun
istemi üzerine; Başbakan ve Bakanlar Kurulunca
gönderilen kanun tasarıları, ve tüzük tasarılarını
incelemek ibareleri Anayasa’dan çıkarılmaktadır.
Çıkarılanların bir kısmı da, sıkıyönetim; Askerî
Yargıtay, Askerî Yüksek İdare Mahkemesi ve Yüksek;
yedinci fıkrasından ile Jandarma Genel Komutanı
ibareleridir.
B) alt maddesi, Anayasa’nın 20 ayrı maddesinden
çıkarılanlar ile yerlerine koyulan ibareleri
içermektedir. Bunların bir kısmı kaldırılan Başbakan,
Başbakanlık, Bakanlar ve Bakanlar Kurulu üzerinedir:
Bakanlar Kuruluna ibaresi Cumhurbaşkanına
ibaresi ile; Bakanlar Kurulu ibaresi Cumhurbaşkanı
ibaresi ile; Başbakan, Genelkurmay Başkanı,
Başbakan yardımcıları, ibaresi Cumhurbaşkanı
yardımcıları, ibaresi ile; Bakanlar Kurulunca ibaresi
Cumhurbaşkanınca ibaresi ile; Başbakan ibaresi
Cumhurbaşkanı yardımcıları ibaresi ile; Başbakanın
ibaresi Cumhurbaşkanı yardımcısının ibaresi ile;
15
referandum