19

sayı 140/2017

olağanüstü yetkilerinin gölgesinde kalacak bir meclis 

oluşturuluyor,

• Yürütmeyi dengeleme, frenleme, denetleme yetkileri 

aşırı bir şekilde sınırlanıyor,

• Devlet organlarının kanunla düzenlenme kuralının 

terk edilmesinde olduğu gibi, birçok alanda yasa 

yapma yetkisi elinden alınıyor,

• Cumhurbaşkanının partisinin çoğunluğundaki bir 

Meclis hedefleniyor.

 

Yürütme ve Denetim

Anayasaların en temel özelliği olan iktidarların yürütme 

yetkilerinin, hukuk kuralları temelinde, yasama/

kanun yapma organı ve yargı bağımsızlığı üzerinden 

sınırlanması, dengelenmesi, frenlenmesi ve denetime 

tabi olması kaldırılıyor.

Cumhurbaşkanının yürütme işlevinin sembolik olduğu, 

yürütmenin ana organının Meclise tabi Bakanlar 

Kurulu-Hükümet olduğu temsili-parlamenter 

demokrasi yok ediliyor.

Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, diğer 

birçok antidemokratik kanunla, antidemokratik 

liderlik sultaları ve fiili uygulamalarla aşındırılan ve 

demokratik yönde gelişmesi akamete uğratılmasına 

karşın parlamenter sisteme dayalı Anayasal düzen 

tümüyle tasfiye ediliyor.

Bütün yetkileri elinde toplayan totaliter bir yönetim 

tarzı egemen kılınmaya çalışılıyor,

 

ANAYASA DEĞİŞİKLİKLERİNDE BAŞKA NELER VAR?

Yukarıda belirtilenler dışında ve değişen maddelerle 

bağlantılı diğer değişiklikler de şöyle:

Milletvekili sayısı 550’den 600’e çıkarılıyor. 

Milletvekillerinin parti liderleri tarafından 

belirlendiği, %10 seçim barajının hüküm sürdüğü bu 

antidemokratik sistem içinde, milletvekili sayısındaki 

bu artışın dengeli ve adaletli bir dağılım veya 

çoğulculuk sağlamayacağı açıktır. Sadece koltuk sayısı 

ve makam konumunun arttırılması için iktidar lehine 

ve maliyeti halka yüklenecek bir değişiklik yapılıyor.

Milletvekili seçilme yaşı 25’ten 18’e düşürülüyor. 

Siyasi Partiler Kanunu ile parti içi demokrasi 

mekanizmalarının bulunmadığı, partilerin fiili işleyişi 

ile lider sultasına izin verildiği ve milletvekillerinin 

çoğunun liderler tarafından belirlendiği düşünülünce, 

bu değişikliğin gençlerin siyasete katılımını 

sağlamayacağı açıktır. AKP, genç nüfusa Anayasa 

oylamasında evet oyu kullanması için sahte bir umut 

dağıtıyor.

Partiler ortak Cumhurbaşkanı adayı çıkaramıyor! 

Milletvekilleri arasından Cumhurbaşkanı adayı 

olabilme ve Cumhurbaşkanlığına 20 milletvekilinin 

teklifi ile seçimlerde yüzde 10 barajını geçen siyasî 

partilerin ortak aday gösterme hükümleri çıkarılıyor. 

Oyların yüzde beşini almış olan siyasi partiler ile en 

az yüzbin seçmenin aday gösterebileceği yeni bir 

antidemokratik baraj sistemi getiriliyor.

Partili Cumhurbaşkanı Cumhurbaşkanı seçilenin, 
varsa partisi ile ilişiği kesilir
 hükmü çıkarılarak 

Cumhurbaşkanının siyasi parti üyesi/başkanı 

olmasının önü açılıyor ve Cumhurbaşkanı istediği 

an partili olabiliyor! Değişiklik teklifinin kabulü 

halinde, değişikliklerin çoğunun birlikte yapılacak 

ilk TBMM ve Cumhurbaşkanlığı seçimleri sonucu 

Cumhurbaşkanının göreve başladığı tarihte; ama 

Cumhurbaşkanı seçilenin, varsa partisi ile ilişiği kesilir 

hükmü, halk oylamasının akabinde yürürlükten hemen 

kaldırılıyor.

Milletvekilliği genel seçimi ile Cumhurbaşkanı 

seçimi aynı gün yapılmak üzere birleştiriliyor. Bu 

değişiklikle partili, hatta parti başkanı olabilecek 

Cumhurbaşkanı adayına  aynı zamanda partisinin 

de millet vekili adaylarını belirleyebilme olanağı 

sağlanıyor. Cumhurbaşkanı, bu yöntemle meclis 

çoğunluğunu kontrol edebilme gücüne sahip oluyor.  

Cumhurbaşkanının “Nitelikleri ve tarafsızlığı” 

şeklindeki madde başlığı, yani tarafsızlık yükümlülüğü 

kaldırılıyor.

Cumhurbaşkanının Meclise karşı siyasi sorumluluğu 

kalmıyor, Sorumluluk ve sorumsuzluk hali şeklindeki 

madde başlığı kaldırılıyor.

 

Cumhurbaşkanının Cezai Sorumluluğu:

Cumhurbaşkanı, yardımcıları ve bakanları hakkında, 
soruşturma açılmasının istenmesi, soruşturma 
açılmasına karar verilmesi
 ve en son Yüce Divana sevk 

kararından oluşan üç aşamalı bir süreç getiriliyor. 

TBMM üye tamsayısının salt çoğunluğu (301 oy), üye 

tamsayısının beşte üçü (360 oy) ve üye tamsayısının 
üçte ikisi (400 oy) koşulu ile yargılanma fiilen 

zorlaştırılıyor.
Cumhurbaşkanının görevde bulunduğu sürede 
işlediği iddia edilen suçlar için görevi bittikten sonra 
da
 bu madde hükmü uygulanır denilerek yeni bir 

dokunulmazlık getiriliyor.

Meclis dışından atanabilecek olan Cumhurbaşkanı 
yardımcıları ve bakanları, Meclise değil 
Cumhurbaşkanına karşı sorumlu
 olacaklar. 

Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanları, görevleriyle 
ilgili olmayan suçlarda yasama dokunulmazlığına 
ilişkin hükümlerden yararlanma
 hükmü ile koruma 

altına da alınıyorlar.

Cumhurbaşkanına Vekâlet Etme

Meclis Başkanının, gerekli durumlarda 

Cumhurbaşkanına vekillik etme ve ona ait yetkileri 

kullanabilmesine son veriliyor ve meclis devre dışı 

bırakılıp bu yetki Cumhurbaşkanı yardımcısına veriliyor! 

Bu düzenleme ile cumhurbaşkanlığı makamı meclis 

dışı kişilere devrediliyor.

19

referandum