20

sayı 140/2017

Cumhurbaşkanının görev süresi uzatılıyor!
Bir kimse en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir 

Anayasa hükmü teklifte korunmuş olduğu halde, bu 

hükmün ihlaline yönelik düzenlemeler yapılıyor.
Genel seçime bir yıldan fazla kalmışsa seçilen 
Cumhurbaşkanı Türkiye Büyük Millet Meclisi seçim 
tarihine kadar görevine devam eder. Kalan süreyi 
tamamlayan Cumhurbaşkanı açısından bu süre 
dönemden sayılmaz
 hükmü getiriliyor.

Diğer bir değişiklikte, Cumhurbaşkanının 
ikinci döneminde Meclis tarafından seçimlerin 
yenilenmesine karar verilmesi halinde, 
Cumhurbaşkanı bir defa daha aday olabilir
 hükmüyle, 

Cumhurbaşkanının Meclisin feshi yoluyla kendi görev 

süresini uzatması imkânı tanınıyor. Böylece bir kimse 

en fazla iki defa Cumhurbaşkanı seçilebilir hükmü 

fiilen değiştiriliyor.

Cumhurbaşkanı, seçimlerin yenilenmesine tek 

başına karar alabiliyor, Meclis ise seçimleri 

yenilemek için üye tamsayısının ancak beşte üç 
çoğunluğu
 (360 oyu) ile karar verebiliyor.

Cumhurbaşkanın görevini uzatmak ve seçimleri 

yaptırmamak adına ülkeyi savaş koşullarına götürme 

yetkisine ve olanağına sahip olacağı göz ardı 

edilemez bir durumdur.

 

Olağanüstü hal kararını Cumhurbaşkanı tek başına 

alabiliyor!

Yürürlükteki halinde, Cumhurbaşkanı başkanlığında 
toplanan Bakanlar Kurulu, Milli Güvenlik Kurulunun 
da görüşünü aldıktan
 sonra ilân edilen OHAL kararı, 

doğrudan Cumhurbaşkanı kararına bağlı hale geliyor.

Yürürlükte bulunan KHK’ler, tüzükler, Başbakanlık ve 

Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılan yönetmelikler 

vb. işlemlerin, yürürlükten kaldırılmadıkça geçerliliğini 

sürdürmesi; bu yetkilerin Cumhurbaşkanı tarafından 

kullanılması hükmü getiriliyor.

Hâkimler ve Savcılar Kurulu üyelerinin referandum 

sonrası en geç otuz gün içinde belirlenerek 

görevlerine başlamaları hükmü getiriliyor.

Mali ve Ekonomik Hükümler

Ülkenin merkezi yönetim bütçesini belirleme yetkisi 

Cumhurbaşkanına veriliyor!

Bütçe kanun teklifinin TBMM’ye artık Cumhurbaşkanı 

tarafından sunulması yanında, Meclisi 

gereksizleştiren bir hüküm de getiriliyor. Meclis ilgili 

sürede bütçeyi karara bağlayamazsa, Cumhurbaşkanı, 

bir önceki yılın değerleme oranına göre artırarak 

bütçeyi yürürlüğe koyabiliyor! Yani, Cumhurbaşkanı 

kendi belirlediği bütçeyi yine kendisi onaylamış 

oluyor. Meclis görüşmesi de çıkarılıyor; Genel Kurulda 
kamu idare bütçeleri ile değişiklik önergeleri, üzerinde 
ayrıca görüşme yapılmaksızın okunur ve oylanır
 hükmü 

ile Meclisin bir yasama yetkisi daha budanıyor. 

BU DEĞİŞİKLİKLERE NEDEN HAYIR DİYORUZ!

Görüldüğü üzere, yapılmak istenen değişiklik, 

iktidarın iktidarını daha sert bir şekilde 

koruyabilmesi, ömrünü uzatabilmesi içindir.

Ülkemiz anayasa değişikliği kabulü halinde hukuk 

devleti olmaktan çıkacak dikta rejimi olarak 

anılacaktır.

Yapılmak istenen değişiklik, ülke yönetimini tek bir 

kişiye bırakmaktadır.

Yapılmak istenen değişiklik, ayakların baş olmasına 

şiddetle karşı çıkanların mutlakî totaliter iktidarı 

içindir.

Yapılmak istenen değişiklik, sömürü, rant düzeninin 

otoriter tarzda sürmesi içindir.

Yapılmak istenen değişiklik, yolsuzlukların 

dokunulmazlık sağlayarak sürmesi içindir.

Yapılmak istenen değişiklik, nesillerin alın terinin 

ürünü olan kamu kaynak ve varlıklarının talanı içindir.

Yapılmak istenen değişiklik, Osmanlı’dan 

Cumhuriyete uzanan anayasal kazanımları, anayasal 

gelenekler ve birikimi ayaklar altına almaktadır.

Yapılmak istenen kişi anayasasıdır.

Yapılmak istenen, daimi olağanüstü hal rejimidir.

Yapılmak istenen, bir dikta düzeninin kuruluşudur.

Bu değişiklikte bir istibdat rejimi var.

Açık ki, bu değişiklikte biz yokuz, hiç birimiz yok. 

Yalnızca nasıl yönetileceğimiz var.

Bu değişiklikte Cumhurbaşkanı/Devlet Başkanı/Parti 

Başkanı var, HALK YOK.

Bu değişiklikte halkın dertleri, sorunları, istekleri, 

dermanları yok.

Bu değişiklikte emekliye, emekçiye, işçiye destek 

yok. İşsize iş yok.

Bu değişiklikte halkın günlük yaşamında sağlayacağı 

hiçbir fayda yok.

Bu değişiklikte demokrasi yok.

Bu değişiklikte memleket yok.

Bu değişiklikte, Başbakanın söylediği hayr da yok.

 

Bu nedenlerle,

Biz mühendis, mimar ve şehir plancıları HAYIR oyu 

kullanacağız.

Ülkemiz, halkımız ve geleceğimiz için HAYIR oyu 

kullanacağız.

Eşit, özgür, demokratik, laik, barış, huzur, refah 

içinde bir Türkiye için HAYIR oyu kullanacağız.

Oylarımızı mutlaka kullanacak, sandıklara sahip 

çıkacağız.

Yurttaşlarımızı da bu değişikliğe “Hayır” demeye, 

Anayasa değişikliğini reddetmeye, ülkemizin 

sahipsiz olmadığını göstermeye, demokrasiyi 

kazanmaya, Cumhuriyet ve laiklik mücadelesini 

sahiplenmeye davet ediyoruz.

 

TÜRK MÜHENDİS VE MİMAR ODALARI BİRLİĞİ

20

referandum