22

sayı 140/2017

Sevgili Meslektaşımız,

 

Bu mektubu sizlere, 16 Nisan tarihinde halkoyuna 

sunulacak olan Anayasa değişikliği referandumu 

dolayısıyla yurttaşlık sorumluluğumuz gereği yazıyoruz.

 

Bilindiği üzere, Anayasa, sadece devletin örgütlenme 

biçimini değil aynı zamanda bütün yurttaşların temel 

hak ve özgürlüklerini güvence altına alan temel 

belgedir.

 

Bu nedenle, Anayasaların hazırlanışı ve 

değiştirilmesinde izlenen yöntem açık, şeffaf olmayı, 

toplumun tüm katmanlarında sağlıklı bir şekilde 

tartışılmasının sağlanmasını ve nihayetinde toplumsal 

mutabakatı gerektirir.

 

Ancak, söz konusu Anayasa değişiklik teklifi 

Olağanüstü Hal ve Kanun Hükmünde Kararnamelerin 

gölgesinde, demokrasinin temel ilkelerinin dahi 

ihlal edildiği bir süreçte önümüze getirildi. Hazırlık 

aşamasında emek ve meslek örgütleri, sendikalar, 

sivil toplum örgütleri, üniversiteler, siyasi partiler gibi 

kurum ve kuruluşlardan görüş alınmadı ve toplumun 

büyük bir kesimi dışlandı.

 

Yol ve yöntemin sorunlu olmasının yanında, paketin 

kendisi halkın güncel taleplerini içermemenin ötesinde 

ülkemizde yönetim sistemini tek kişiye bağlayan bir 

rejim değişikliğini hedeflemektedir.

 

Bu değişiklikle Cumhurbaşkanının parti üyesi/parti 

başkanı olması sağlanıyor, partili Cumhurbaşkanı 

milletvekillerini belirliyor, meclisi feshedebiliyor. 

Cumhurbaşkanının kararnameler, tüzük, yönetmelik 

ve genelgeler aracılığı ile yasa alanını daralttığı bir 

sistem öngörülüyor. Ayrıca bu sistem, parlamenter 

demokrasiyi, yasama, yargı, yürütme kuvvetleri 

arasındaki denge, fren ve denetleme mekanizmalarını 

yok ediyor. Meclisin yasamaya dair tek ve en üst yetkili 

organ olma özelliğini, yanı sıra yargı bağımsızlığını 

ortadan kaldırıyor.

 

Ayrıca olağanüstü yetkiler verilen Cumhurbaşkanının 

yargılanması ise neredeyse imkânsız hale getiriliyor.

 

Türkiye Varlık Fonu örneğinden de anlaşılacağı üzere 

bu değişiklik teklifi, kamu kaynakları ve varlıklarını, 

kamusal denetimi, kamusal hizmetler ile Birliğimiz 

TMMOB gibi kamu kurumu niteliğindeki meslek 

kuruluşlarını olumsuz etkileyecek bir nitelik taşıyor.

 

Üzerinde asgari mutabakat dahi bulunmayan bu 

anayasa değişikliği dayatmasının, demokrasiyi 

ve istikrarı sağlamayacağı son derece açıktır. 

Referandumda oylayacağımız bu değişiklik işsizlik, 

açlık, yoksulluk, sosyal güvence, demokrasi sorunları 

ile mutlu ve huzurlu bir yaşam ihtiyacına cevap 

veremediği gibi; mesleğimiz ve meslek alanlarımızda 

yaşanan temel problemlere yönelik de hiçbir çözüm 

önerisi içermiyor.

 

Son dönemde yaşananları, uygulanan politikaları 

ve referandum sürecini izlediğimizde toplumsal 

kutuplaşmanın arttığına, gerilimin giderek tırmandığına 

tanık olmaktayız. İçinden geçtiğimiz bu süreçte 

ihtiyacımız, bu sorunların daha da derinleşmesine yol 

açacak adımların atılması değildir.

 

Geleceğimizi köklü ve olumsuz bir şekilde değiştirecek 

olan 16 Nisan Referandumunda ‘HAYIR’ demenin 

tarihsel bir sorumluluk olduğuna inanıyoruz.

 

Yaşadığımız ülkeye, parçası olduğumuz topluma 

ve mesleklerimize karşı duyduğumuz sorumluluk 

gereği cumhuriyet, demokrasi ve laiklik için; meslek 

alanlarımız ve mesleğimiz için sizleri HAYIR oyu 

vermeye davet ediyoruz.

 

Sevgi ve saygılarımızla.

 

Emin Koramaz

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı

TMMOB Yönetim Kurulu Başkanı Emin Koramaz’ın, 16 Nisan 2017 tarihinde yapılacak

Anayasa Değişikliği Referandumu hakkında; referandum sürecine ve referandumda oylanacak 

paket içeriğine dair mühendis, mimar ve şehir plancılarına göndermiş olduğu mektup:

Gensoru ve benzeri denetim araçları zaten zor 

işlerken yapılacak değişiklikle soruşturmalardan 

kaçınma, muhatapsızlık ve bilgi edinememek 

anayasal zemin bulmuş oluyor.

Tek yürütme gücü olan Cumhurbaşkanının 

olağanüstü yetkilerinin gölgesinde kalacak bir 

meclis oluşturuluyor,

Yürütmeyi dengeleme, frenleme, denetleme yetkileri 

aşırı bir şekilde sınırlanıyor,

Devlet organlarının kanunla düzenlenme kuralının 

terk edilmesinde olduğu gibi, birçok alanda yasa 

yapma yetkisi elinden alınıyor,

Cumhurbaşkanının partisinin çoğunluğundaki bir 

Meclis hedefleniyor.

22

referandum