24
sayı 140/2017
ve “Cumhurbaşkanı” tarafından
belirlenecek yardımcıları
denetleyemeyecektir. Değişiklikler
bu kadarla sınırlı değil elbette.
Referandumdan “evet”
çıkması halinde demokrasinin
güvencelerinden olan yargı
bağımsızlığı ortadan kalkacaktır.
Çünkü “Cumhurbaşkanı”,
HSYK’nın 13 üyesini, Anayasa
Mahkemesi’nin 15 üyesinden
12’sini doğrudan ya da dolaylı
seçecektir. “Cumhurbaşkanı”nı,
bakanları ve yardımcıları
yargılamak mümkün olmaktan
çıkacaktır. 18 maddeyi tek tek
irdeleyerek zamanınızı almak
istemiyorum. Ancak değişiklik
önerilerinin toplamından
anlaşılıyor ki, Türkiye “tek adam”
egemenliğine teslim edilecektir.
Ne Cumhuriyetin kuruluş
döneminde, hatta ne de askeri
darbe dönemlerinde tüm yetkilerin
tek insanda toplanmasını
sağlayacak düzenlemeler
yapılmamışken, toplumsal-siyasal
kesimlerin önemli bir bölümünün
itirazına, toplumsal gerginliğe
ve bölünmüşlüğe sebebiyet
verme ihtimaline rağmen
düzenlemelerin ısrarla yapılmak
istenmesini anlamak ve kabul
etmek mümkün değildir. İnşaat
mühendisleri demokrasiden,
çoğulculuktan, parlamenter
sistemden, kuvvetler ayrılığından,
yargı bağımsızlığından ve hukuk
devletinden yanadır; tercihini de
bu yönde kullanacaktır.” dedi.
SUNA, “İnanıyorum ki
ihtiyaç duyulan tartışmalar
gerçekleştirilecek, inşaat
mühendislerinin tek ve
merkezi örgütü olan
Odamızın demokratik hayatı
zenginleşecek, mesleğimizin
ve meslektaşlarımızın hak ve
özgürlük savunusu İMO çatısı
altında daha da güçlenecektir.”
diyerek ve Çalıştaya başarılar
dileyerek konuşmasını
sonlandırdı.
Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE
konuşmasında, İMO olarak
Türkiye’de düzenlenecek
sempozyum, çalıştay ve
konferanslara değinerek,
Şubelerimizin bulunduğu 25
yerde çalıştaylar düzenleneceğini
belirtti. GÖKÇE, ülkenin çok
ciddi sorunlarla karşı karşıya
olduğunu, ülke içinde ve sınırların
dışında yaşanan olayların ve
savaşın önemli bir meslek
grubu olarak bizleri de derinden
ilgilendirdiğine ve etkilediğine
dikkat çekerek, “İnsanların
bulunduğu hizmet aldığı yapılar
nasıl güvenli olmak zorunda
ise, yaşadığımız coğrafyada
toplumda güvenli ve huzurlu bir
yaşam içerisinde olmalıdır, olmak
zorundadır güvenli ve huzurlu
bir ortamda yaşamanın temel
şartı barış ve hoşgörü içerisinde
bir arada yaşamaktan geçer.
Bugün ülkemizde 15 Temmuz
darbe girişimi sonrası daha
fazla belirginleşen bir yönetim
krizi var. Bu kriz çözülmeden
sorunların çözümü de çok kolay
olmayacaktır. Binlerce insanın
işinden olması, gözaltına alınması,
tutuklanması birçok kurumu
bizim meslek grubumuzun olduğu
kurumlar dahil olmak üzere
bugün işlemez hale getirmiştir.
Bu işlemez mekanizmadan
mühendislerde kendilerine düşen
önemli payı almışlar, almaya da
-ne yazık ki- devam ediyorlar.
24
çalıştay