25
sayı 140/2017
Bilgiye yapabilirliğe ve tecrübeye
dayalı bir sistemden uzunca bir
süredir uzaklaşılması, cemaat ve
tarikat ilişkileriyle devlet aygıtına
döndürmeye çalışılmasının
bedelini ağır bir şekilde ödüyoruz.
Tüm bunlar yetmezmiş gibi -hiç
gereği yokken- toplumumuz
‘evet’çiler ve ‘hayır’cılar olarak
daha da kutuplaştırıldı ve
bölündü. Üstelik ‘Hayır’ diyecek
olanlar hain, terör işbirlikçisi,
Fethullah Gülen yandaşı olarak
ilan edildiler. Geleceğin ‘Tek
Adam’ yönetimini, geleceğin
diktatörlüğünü oluşturacak bu
anayasa değişikliğini doğru
bulmuyoruz. Parlamenter
demokrasiyi yok edip, yargının
başı, anayasanın başı, parti
başkanı, devlet partisinin başı,
bakanların değil sekreterlerden
oluşacak bakanların başı,
yasamanın başı olan tek adam
sistemine doğru bulmuyoruz.
Yurtseverliğimize, mesleğimize ve
meslektaşlarımıza olan sevgimizi
kimse bizim elimizden alamaz.
‘Tek Adam’ ve diktatörlüğe yol
açacak bir mutlakıyet rejimini
kimse bize demokrasi ve
cumhuriyet diye yutturamaz.”
dedi.
İnşaat Mühendisleri akıllı
insanlardır geleceği bugünden
görebilen insanlardır, mesleğimizi
ve meslektaşlarımızın sorunlarına
büyük çekişmelere teslim
etmeden, çalışmalarımızı mesleki
anlamda sürdürmeye devam
edeceğiz. İnşaat mühendisliği
kurucu mühendislik alanlarının
başında gelmektedir. Odamızın
anayasal bir kuruluş, yarı resmi
bir meslek örgütü olduğunun
ve yönetim organlarının
seçimle oluşan özerk yapısıyla
demokratik meslek odası
olarak tanımlandığını dile
getiren GÖKÇE, “Meslek odası
yöneticisi olmanın bizlere
yüklediği bir sorumluluk var, bu
sorumluluk yönetim sürecinde
kamu yararına dikkate almayı
da gerekli kılmaktadır. Odamız,
kamu yararına aykırı olan
gelişmeleri ve uygulamaları
önlemek için tüm imkanlarını
kullanmak durumundadır.
Yapımızın sadece dayanıklı ve
sağlam olarak üretilmesinin
yanında sürdürülebilir olması
da gerekmektedir. Az gelişmiş
ülkelerin yazısı azgelişmişlikten
kurtulmak olunca, meslek
odaları da mutlaka yenilikçi
ve ilerlemeden yana olmak
zorundadır.” dedi. “Odamızın
dünyaya bakışı ilerlemeden
ve yeniliklerden yana olunca
biz yöneticilerin görevi de
acı gerçekleri çekinmeden
meslektaşlarına ve toplumumuza
acı da olsa söylemekten
çekinmemektir. Bugün
toplumumuzun gündemini
oluşturan terör ve savaş gerçeğini,
16 Nisan’da yapılacak olan
anayasa referandumu gerçeğini
yılmadan usanmadan anlatmaktır.
İnsan yaratmış olduğu hiçbir
makine ve teknolojik araçların
bir parçası değildir. Tüm insan
ilişkilerimizde böyle bir bakışın
olması da oldukça değerlidir.
Bu yaklaşıma ulaşmak için
başta meslektaşlarımız ve
mesleğimiz olmak üzere onları
anlamak gerekir, anlamak için
de hayata dair, mesleğimize dair
sorunlarımızı açık seçik bir şekilde
anlatmak gerekir.” diyen GÖKÇE,
Odamızın siyaset, ticaret ve
tarikat alanından bağımsız olarak
hizmet etmesi, proje yönetim ve
denetimi aşamalarında mesleki
bilgi yetki ve sorumluluğunu
yerine getirmek için örgütlü
olması, meslek örgütümüzün
güçlü, aktif ve dayanışma
içinde olmasına büyük ölçüde
ihtiyaç olduğunu vurgulayarak
ve Çalıştaya başarılar dileyerek
konuşmasını sonlandırdı.
Birinci oturum, Şube Başkanımız
Nusret SUNA’nın yönetiminde
gerçekleşti. “Mesleki
Sorunlarımız ve Mesleki
Örgütlülüğümüz” konu başlığında
gerçekleşen oturumda Hakkı
Nadir ÇELEBİ “Ülkemizde
inşaat mühendisliğinin başlıca
mesleki sorunları ve nedenleri;
TMMOB ve İMO’nun mesleki
sorunlarımızın çözümündeki yeri
ve rolü; İMO’da örgütlülüğümüzü
ve mesleki dayanışmamızı
nasıl daha güçlü kılabiliriz?”
konularını ele alan bir sunum
gerçekleştirirken, Abdulselam
SUVAKÇI ise “Geçmişe
Bakabilmek, Hatırlamak ve
Yapabilir Olmak” konu başlıklı
sunumunu gerçekleştirdi.
Sunumların ardından Çalıştaya
katılan katılımcılar görüş ve
önerilerini aktardılar.
Çalıştayın 2. oturumu “İnşaat
Mühendisliği Eğitimi, Yetkin
Mühendislik ve Meslek Etiği”
25
çalıştay