5
sayı 140/2017
CUMHURİYET DEĞERLERİ VE MESLEKİ KAZANIMLAR
YOLUMUZU AYDINLATIYOR
D
D
eğerli Meslektaşlarımız,
Meslek Odaları tarihinin önemli tartışmalarından biri
de, politik alanla kurulacak ilişki olmuştur. İnşaat
Mühendisleri Odası’nın kurulduğu 1954 yılından
bugüne, meslek odamızın müdahil olduğu hemen
her tartışmadan sonra, meslek odaları ile politika
ilişkisi sorgulanmış, odalar politikayla ilgilenmekle
suçlanmıştır. Aslında konu, “Meslek odaları siyasi
iktidarlarla neden uzlaşamaz?” sorusuyla gündeme
getirilse, daha verimli, daha sonuç alıcı ve daha
ilerletici bir tartışma gerçekleşebilir.
Bu soru aynı zamanda bir gerçekliğe işaret
etmektedir. Gerçekten de meslek odaları
kuruldukları günden bu yana, hükümette hangi
partinin olduğuna bakmadan, kamu tasarruflarını
mesleki-bilimsel süzgecinden geçirerek ya
desteklemiş ya da itiraz etmiştir.
Kamuda ya da özel sektörde çalışan üyelerinin
hak ve çıkarlarını korumak için de iktidarlarla
sorun yaşamıştır. Kırmızı çizgimiz olan kamu yararı
ilkesinin gözetilmediği projelere karşı çıkmak da
meslek odalarının ayırt edici özelliği arasında yer
almış, kamunun zarara uğratıldığı projeler yargıya
taşınmıştır.
Meslek odaları, siyasi iktidarların, mesleki
sorunlara kaynaklık eden ekonomik-politik
tercihlerini sorgulamayı asli görevleri arasında
görmekte, aynı zamanda demokrasi, barış ve
toplumsal refahın savunulmasını aydın olmanın
gereği kabul etmektedir.
16 Nisan’da gerçekleştirilecek referandum, açık ki
hem aydın olmanın gereklerini yerine getiren hem
de mesleki-bilimsel kabullerden taviz vermeyen
inşaat mühendisleri açısından görmezden
gelinmeyecek bir öneme sahiptir. Çünkü 16 Nisan
seçim sonuçları ya demokratik, parlamenter
sistemin devamını sağlayacak ya da ülkemiz
tek adam rejimine mahkûm edilecek. Böylesine
kritik öneme sahip bir oylamada alacağımız
tavrın ülkemizin sosyo-kültürel hayatını doğrudan
etkileyecektir. Değiştirilmesi düşünülen bazı
maddelerin kamu idaresinin denetlenebilirliğine son
verecek özellikler taşıması ise meslek odalarının
varlık nedenini ortadan kaldıracak sonuçlar
doğuracaktır.
Demokratik işleyişin askıya alındığı, parlamentonun
işlevsizleştirildiği, olağanüstü döneme has
uygulamaların süreklileştirildiği bir ülkede, mesleki
demokratik kuruluşların yeşermesi, mesleğin ve
meslektaşların sorunlarının çözümü doğrultusunda
faaliyet yürütülmesi mümkün olmaktan çıkacaktır.
Bu nedenle başta İMO olmak üzere TMMOB ve
bağlı odaları “Hayır” vereceğini açıklamış ve
üyelerini “Hayır” oyu vermeye çağırmıştır. Bu çağrı,
politik değildir; vatan sevgisiyle, toplumsal uzlaşının
sağlanmasıyla, ülkemizin çağdaş demokratik ülkeler
sınıfında yerini almasıyla, kamu idaresinin denetime
açık olmasıyla doğrudan ilintilidir.
Bülten sayfalarımızda da yer verdiğimiz TMMOB’nin
konuyla ilgili yayınladığı metinde belirtildiği gibi,
“Modern Türkiye’nin, Cumhuriyet, demokrasi,
laiklik ilkeleri ve bilimsel öğretilerin yetiştirdiği
biz mühendis, mimar, şehir plancıları için bu
tarihsel, toplumsal, bilimsel norm ve değerlere
sahip çıkmak” konuya yaklaşımımızdaki temel
düsturumuz olmuştur.
Şubemiz, ülke gündeminin yoğunluğu arasında
çok kıymetli iki mesleki etkinlik gerçekleştirdi.
Ayrıntılarını Bülten sayfalarımızda göreceğiniz
Örgütlenme ve Yapı Denetimi Çalıştayları ufuk
açıcı sonuçlarla tamamlandı. Kurslar, seminerler,
paneller, örgütsel toplantılar, sosyal etkinliklerin
yoğun ülke gündemine rağmen hız kesmeden
devam etmesi, kurumsallığın emaresi sayılmalıdır.
Umut ediyoruz ki, bir sonraki Bültenimizde
buluştuğumuzda, Cumhuriyet değerleri ve mesleki
kazanımlar bir fener gibi geleceğimizi aydınlatmaya
devam edecektir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu
CUMHURİYET DEĞERLERİ VE MESLEKİ KAZANIMLAR
YOLUMUZU AYDINLATIYOR
başyazı
5
başyazı