8

sayı 141/2017

ulaştırma sorunlarına müdahil olmaktan uzak 

tutulduklarını söyledi. KKTC’de meslekle ilgisi 

olmayan atamaların yapıldığını, işlerin Türkiye’ye 

havale edildiğini, işlerin bu şekilde yürütüldüğünü 

söyleyen AYSAL, “Adamızda sadece teknik değil 
yaratılan düzeni de ortada kaldıracak bütünlükçü bir 
ulaştırma politikasına ihtiyaç vardır. Hızlı yapılaşan 
kentlerimiz aldıkları göçlerle birlikte daha çok 
sorunlarla gündeme gelmektedir. Fakat Kıbrıs’ta 
metro gibi bir konuyu gündeme taşıyamamaktayız. 
Nüfusu az olmasına rağmen trafik kazalarının 
çokluğu uygulanan yanlış politikaların yanlışlığını 
göstermektedir.”
 dedi.

Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE, “Gerek kentler 
arası ulaşımın sağlanmasında gerekse, kent içi 
ulaşımında olması gereken demiryolu, metro ve 
suyolu ulaşımı ne yazık ki devre dışı kalmıştır. 
Bilim ve bilgi insanlarının ve Odamızın tüm 
uyarılarına rağmen,12 şeritli bir karayolunun 
bir saatte taşıyacağı yolcuyu sadece bir metro 
hattının taşıyabileceği önerisi ilgi görmemiştir. 
Özellikle İstanbul’da araç sayısı arttıkça yol ağının 
genişletilmesi ve yeni yolların yapılması gündeme 
gelmiştir. Ayrıca İstanbul’un iki yakası arasındaki 
geçişi sağlamak için karayolu ulaşımına bağlı olarak 
İstanbul köprüler tuzağına düşürülmüştür. 1. Köprü, 
2. Köprü ve 3. Köprü yapılmıştır. Oysa siz boğazın 
üstünü betonla kapatsanız bile karayolu ve köprü 
anlayışıyla ne iki yaka arasındaki ulaşımı, ne de 
İstanbul’un ulaşım ve trafik sorununu çözebilirsiniz.” 
diyerek başladığı konuşmasında “Kentsel gelişme 
ulaşıma, ulaşım sistemi de kent planlamasının 
bütünlüğü içerisinde düşünülerek değerlendirilir ve 
sorunlara çözüm aranır.”
 dedi. 

Ulaşım planlaması; kentlerin ve kentler arasında 

yaşayan insanların ulaşım ihtiyaçlarını güvenli, 

ekonomik ve konforlu bir şekilde yapmalarının 

araçlarını oluşturduğunu ve ülkemizin ve kentlerin 

bir ‘Ulaştırma Ana Planı’ olmak durumunda 

olduğuna dikkat çeken GÖKÇE, “Temel amaç çağdaş 

uygulamaları ve politikaları  öne alan, yatırım ve 
işletmede kaynakları en etkin ve verimli bir şekilde 
kullanmanın yollarını aramaktır. Ayrıca, çevresel, 
kentsel, insani ve tarihi değerleri bozmadan koruyan 
bir anlayışla yapılmalıdır -Ana Planlar-.”
 dedi. 

Devletin ve yerel yönetimlerin görevinin ekonomik 

ve toplumsal gelişmenin ihtiyacını karşılayabilecek 

şekilde ülke ve toplum yararına uygun taşıma 

sistemlerini kurmak ve işletmek gerektiğini 

vurgulayan GÖKÇE,  ulaştırma sistemlerinde bir 

bütünlük sağlanamadığının ve ülke genelinde 

yapılan ulaştırma yatırımlarının var olan plan 

hükümlerine ve sürdürülebilir gelişme ilkelerine 

aykırı olarak yapıldığının altını çizdi. 
“İstanbul’a yapılan 3. Havaalanı, 3. Köprü, Avrasya 
Tüp Tüneli gibi yapılar, İstanbul’un 1/100.000 ölçekli 
planında, yani İstanbul’un Anayasasında olmamasına 
rağmen, Ankara’dan yapılan müdahale ile İstanbul’un 
Anayasası yok sayılarak bu yapılar yapılmaktadır. Bu 
yapılar İstanbul’un su havzalarını, ormanını, yeşilini, 
hava alma koridorlarını ortadan kaldırarak, İstanbul’a 
doğru göç yollarını açık tutan ve İstanbul’u  yok 
edecek projeler olarak tarihteki yerlerini almışlardır. 
Üstelik Çanakkale Köprüsüyle birlikte, yapıl(a)
mayacağını düşündüğüm Kanal Projesi yapılırsa 
tümüyle İstanbul’u ve tüm Trakya’yı yaşanmaz 
hale getirecektir.” 
diyerek konuşmasını sürdüren 

8

kongre