13

sayı 141/2017

yazısında izlenen Atatürk dönemi ulaştırma 

politikasının ekonomik ve toplumsal alanda 

etkinliğini en etkileyici biçimde dile getirmektedir: 

“Türk demiryolculuğu, yeniçağ Türkiye’sinin başarı 
iradesini yuğurmakta amil olmuştur. Demiryolcular 
yalnız ray döşemediler, tünel açmadılar, köprü 
kurmadılar: Taraf taraf fabrikalar açan, sulama 
işlerini halleden, bu memleketi asrımıza ulaştıran 
teknik ve iman kadrosunun da habercisi ve 
müjdecisi oldular. 15 yıl öncesinden bugün bir rüya 
idi. Bugünden 15 yıl öncesi bir kâbustur.”

Bu, bir politikanın edebi bir anlatımıdır. Başarı, 

sanatçılar ve toplum tarafından da “Demir 

ağlarla ördük Ana Yurdu dört baştan” coşkusu ile 

desteklenmiştir.

Sivas-Erzurum hattının öngörülenden 15 ay erken 

bitirilişi bundandır. Adları yaptıkları tünellere verilen 

insanların olağanüstü çabaları, tünelini zamanında 

bitiremediği için yaşamına son veren ve tünelin 

başında sonsuzluğa uğurlanan Yahya Bey’in 

işini vatan savunması inancıyla ciddiye alması 

bundandır.

Bir Başbakan’ın öngörülenden önce biten hat 

kesimiyle ilgili demiryolu yetkilisini, -zarf üstü bile 

kendisi tarafından yazılmış- kutlama yazısı (Bir 

örneği bendedir) şöyledir: 

Bu yazının içtenliğinin, sadeliğinin ve verdiği güven 

duygusunun başarıda etkili olmadığı söylenebilir 

mi?

Politika, psikolojik, duygusal ve coşku boyutlarıyla 

da değerlendirilmesi gereken bir kavramdır. 

Politika ve ulaştırma politikasının çok yönlü bir 

değerlendirme ile oluşturulması ve uygulanmasında 

da değişik desteklerden ve özellikle halk katılımı ve 

desteğinden yararlanılması gerekmektedir.

1950 SONRASI ULAŞTIRMA POLİTİKALARI

  

1950 sonrasının gelişmeleri genelde biliniyor ve 

sonuçları halen yaşanıyor. Dönemin belirleyici 

özelliği otomotiv alanında atılım niteliğindeki 

gelişimdir.  

1950 sonrası Marshall yardımı ve ABD’nin desteği 

ile oluşturulan yeni Karayolu Teşkilâtı sayesinde 

karayolu için hızlı gelişim dönemi başlamış oldu. Bu 

özünde bir ihtiyacı karşılayacak bir gelişmeydi. 

Ülke gereksinimleri ile uyumlu ve ulaştırma türleri 

arasındaki dengeyi gözeten bilinçli bir politika 

uygulanmamış olması ve yalnız karayoluna 

dayanan yaklaşımın sürdürülebilir olmadığının 

anlaşılamaması anlaşılamaması yanlıştır. 

Sonuç yanlış bir politika ya da dış etkilerin estirdiği 

rüzgârla sürüklenilen bir politikasızlık döneminin 

yaşanması olmuştur. 

Bu dönemin unutulmaması gereken bir gelişmesi,  

1962 yılında Devlet Planlama Teşkilâtı (DPT)’nin 

kuruluşundan sonra “Beş Yıllık Kalkınma 

Planları”nda ulaştırma konusunda yapılan 

çalışmalar ve sonuçlarının plan kitaplarında yer 

almasıdır. Bu çalışmalar yaşama geçememiş, 

fakat ulaştırma konusunda, uzmanların ve 

akademisyenlerin ulaştırma ve planlamaya ilişkin 

düşünsel gelişmelerine katkı sağlamıştır.

Uygulanmadan Sonlanan 1983-1993 Ulaştırma

Ana Planı

1983-1993 Ulaştırma Ana Planı 1981’de başlayıp 

yaklaşık 16 aylık bir çalışma ile tamamlanan plan 

1982 yılında yürürlüğe girmiştir. Üç yıl dolayında 

bir süre yürürlükte kalmış ve ilk gözden geçirme 

işlemi aşamasında sona erdirilmiştir. Bu aşamada 

aynı zamanda plansız ve etütsüz 1200 km otoyol 

yapımına karar verilirken plandaki demiryolu 

yatırımları gündemden çıkarılmıştır.   

 

1983-1993 Ulaştırma Ana Planında özellikle 

yük taşımacılığı türel dağılımında önemli bir 

dönüşüm öngörülüyordu. 1983’den 1993’e kadar 

demiryolunun payı yüzde 10.41’den 27.25’e, 

denizyolunun payı yüzde 15.87’den 32.16’ya 

yükselirken karayolunun payının yüzde 72.26’dan 

36.06’ya düşmesi amaçlanıyordu.

Plan uygulanabilseydi, binlerce insanımız trafik 

kazalarında can vermekten kurtulacak, döviz 

karşılığı temin edilen milyonlarca metreküp petrol 

ve sonuçta milyarlarca dolar tasarrufu sağlanacaktı. 

10.10.1938

Aziz Soyer, 

Erzincan’a varışı asıl ben size tebrik etmeliyim. 
Vatanın sessiz, adsız, menfaatsiz yapıcıları, siz 
onların temiz bir örneğisiniz, siz tebrike layıksınız.

Size uzun ömür ve vatanımıza daima daha güzel 
hizmetler dilerim Aziz Kardaşım Razi. 

İsmet İNÖNÜ

13

makale