16

sayı 141/2017

ODAMIZ ADINA ŞUBEMİZ TARAFINDAN 18 ŞUBAT 2017 TARİHİNDE DÜZENLENEN

ÖRGÜTLENME ÇALIŞTAYI

SONUÇ BİLDİRGESİ

İnşaat mühendisliği, mesleğimiz, konutların, 

hastanelerin, okulların, fabrikaların, ibadethanelerin, 

yolların, demiryollarının, limanların, havaalanlarının, 

köprülerin, tünellerin, barajların, enerji santrallerinin, 

arıtma tesislerinin, kent planlamasının, proje, 

fizibilite ve yapım süreçlerinde temel önemde rolü 

ve sorumluluğu olan bir mühendislik dalıdır. İnşaat 

mühendisliği toplumsal gelişme ve ilerlemede 

tüm bu alanlardaki önemi ve rolü nedeniyle “sivil 

mühendislik” yani medeniyet mühendisliği olarak 

adlandırılmıştır. Aynı zamanda inşaat mühendisliği 

dünyadaki ilk mühendislik dalı veya dallarından 

biridir.

İnşaat Mühendisleri Odası da, mimarlık ve diğer 

mühendislik dallarının odaları gibi, TMMOB’ye 

bağlı, Anayasa’da ve TMMOB Yasası’ndaki 

tanımı ile “kamu kurumu niteliğinde” meslek 

örgütüdür. Mesleğini yapabilmek için yasamız 

gereği serbest çalışan inşaat mühendislerinin 

odaya üye olması yasal bir zorunluluktur. Kamuda 

çalışan meslektaşlarımız isteğe bağlı olarak odaya 

üye oluyorlar.) Bu özellikleri ile odamız, meslek 

örgütümüz sivil toplum örgütlerinden ayrılır. Ancak 

yönetim organları seçimle oluşan, özerk yapısı 

ile Odalar “Demokratik Meslek Örgütü” olarak da 

tanımlanabilirler. 

Yukarıda sıralanan gerçekler ışığında, 18.02.2017 

tarihinde yaklaşık 160 üyenin katılımıyla 

gerçekleştirilen Örgütlenme Çalıştayı’nın amacı:

 Çağa uygun bilgi birikimi ile inşaat mühendisliği 

hizmetini yerine getirebilmek,

 Ülkenin bilimsel-teknolojik gelişmesine mesleki 

alanımızda katkı koyabilmek,

 Haksız rekabete karşı mesleki emeğin 

ekonomik haklarını korumak ve meslek disiplinini 

sağlayabilmek,

 Meslek etiğini yükseltmek, mesleğin toplumsal 

rolünü ve saygınlığını artırabilmek,

 Mesleğimizi kamusal çıkarları gözeterek 

yapabilmesini sağlamak,

 Mesleki katkımızın ülkemizin ve toplumumuzun 

gelişmesine -doğamız korunarak- sunulabilmesini 

sağlamak,

 İnşaat mühendislerinin depreme dayanıklı yapı 

üretimindeki rolü ve sorumluluğunu, -kar güdüsü 

vb.- dış etkilerden bağımsız olarak proje üretimi, 

yapımı ve denetimi süreçlerinde yetkinlikle ve 

gerekli yetkilerle yerine getirebilmesini sağlamak

adına 21. YY’a uygun bir meslek yasasının 

kapsamının ve yapısının tartışılmasıdır. Bununla 

beraber örgütlenmemizin altyapısını oluşturan 

Mesleki Etik ve İnşaat Mühendisliği Eğitimi de 

çalıştay kapsamında ele alınmıştır. Ayrıca inşaat 

mühendisliği hizmetlerinin niteliğinin toplumsal 

çıkar ve beklentilere uygun biçimde artırılması 

ihtiyacına yönelik olarak da yetkin mühendisliğin 

dünyadaki örnekleri tartışılmıştır. Çalıştay 

mesleğimizin başlıca sorun ve bunlara dair çözüm 

önerilerini aşağıdaki biçimiyle tespit etmiştir:

 “Mühendislik ve Uzmanlık/Yetkinlik Meslek 

Yasası” nın çıkarılması artık ertelenemez bir 

zorunluluktur. Böyle bir yasa ile gerçek ölçümlü 

mesleki imtihanlar da yapılarak proje ve uygulama 

alanlarında uzman inşaat mühendislerinin 

belirlenmesi zorunluluktur. Bu gerçekleşmeden “Yapı 

Denetim Yasası” temelsizdir. Güvenli proje üretimi 

sağlanamaz ve haksız ekonomik rekabet önlenemez. 

Ülkemizin teknoloji geliştirme şansı da olamaz.

 Uluslararası rekabete karşı korumasız durumda 

bulunan ve yeterli alt yapıya kavuşmamış olan 

ülkemiz inşaat mühendisliği mesleği dünya 

pazarlarından yeterli pay alamamaktadır; dolayısıyla 

mesleğimiz uluslararası düzeyde gelişememektedir. 

 Teknik eleman gücümüz, hem araştırma – 

geliştirme süreçlerinde, hem de uluslararası 

mesleki rekabette, bilgi ve teknik donanımı, teknik 

alt yapısı ve küçük birimler (bürolar) halinde 

örgütlenişi ile güçsüzdür. Proje üretiminde küçük 

birimler arası haksız rekabet, piyasada “kötünün 

iyiyi yok ettiği” bir süreci yaratmaktadır. 

 Ülkemizde meslek alanlarında, mesleki 

faaliyette bulunan İMO üyesi inşaat mühendisi 

sayısı 31.12.2016 tarihi itibarıyla 106490’dır. 

Meslektaşlarımızın meslek alanlarına göre 

dağılımları (proje, şantiye, yüklenici, kamu vb) ve 

ülke ölçeğindeki dağılımlarının mesleki sorunlarımıza 

etkisi detaylı bir araştırmayı gerekli kılmaktadır.

 Kamu kesimi ve yerel yönetimlerde 657 

sayılı kanuna bağlı ve sözleşmeli çalışan inşaat 

16

sonuç bildirgesi