17
sayı 141/2017
mühendislerinin durumu, mesleki etik ve ücret
bakımından ayrıca değerlendirilmelidir.
• Etik ve Meslek Etiği: Mesleğin evrensel
kurallarını ve değerlerini içselleştirmek, mesleğimiz
için büyük önem taşımaktadır. Ülkemizde etik
sorunu, bugün mühendislere özgü bir sorun
olmaktan öteye toplumun bütün kesimlerinin
sorunudur. Sorununun temelinde, ekonomik, sosyal,
kültürel sorunlar bulunmaktadır. Küreselleşme
toplumsal yozlaşmayı arttırmaktadır.
• İşsizlik ve Düşük Ücret Sorunu: İnşaat
mühendisleri, verimli bir mesleki faaliyet için gerekli
ücreti, serbest veya maaşlı (kamu/özel) olarak
alamamaktadır. Uluslararası ölçekte bakıldığında
ücretler kıyaslanamayacak ölçüde düşüktür. Yanlış
politikalar nedeniyle teknik elemanların yeterince
istihdam edilmemesinin yarattığı işsizlik inşaat
mühendislerinin başlıca sorunu haline gelmiştir.
• İnşaat Mühendislerinin Mimar ve Diğer
Mühendislik Disiplinleri İle Yetki Çatışması:
İnşaat mühendisliği mesleki ihtisas alanına, mimar
ve diğer mühendislik disiplinlerinin müdahalesi
sonucu yetki yitirmekte ve meslek tüzelliğini
korumakta zorlanmaktadır. Yapım alanında;
mimarlar, hatta makine ve elektrik mühendisleri
şantiye şefliği yapabilmekte; inşaat mühendisinin
birinci derecede sorumlu olduğu “taşıyıcı
sistem” sorumluluğuna talip olmaktadırlar. Diğer
yandan Jeoloji, Jeofizik ve Maden Mühendisliği
disiplinleri ile inşaat mühendisleri arasında yapının
projelendirilmesinde temel önemdeki Geoteknik
(Zemin) raporu düzenlenmesi konusunda yetki
çatışması söz konusudur. Çağa uygun, uluslararası
(AB vb.) uygulamaları ve normları dikkate alınarak
inşaat mühendisliği, diğer mühendislik disiplinleri
ve mimarlık mesleği, mesleki hak ve yetkileri
çağdaş meslek yasaları ile tanımlanmalıdır.
• Kentlerde Arsa Rantı ve Mesleki Sorunlardaki
Yeri: Bütüncül çevre ve insan odaklı modern
kentsel planlama, yerini kent arazilerinin çok
değerlendiği bölgelerdeki parçacı planlamalara
bırakmaktadır. Bu durum var olan sorunların yanı
sıra başta İstanbul olmak üzere, büyük kentlerimizi
yaşanamaz hale getirme riski taşımaktadır. Diğer
yandan siyasetin finansmanında da arsa rantına
dayalı inşaat faaliyeti en büyük paya sahiptir.
Bu durumda şehir plancılığı, mimarlık, inşaat
mühendisliği ve diğer mühendislik dalları bu çıkara
hizmet etmesi gereklidir. Şehir plancılığı, mimarlık,
inşaat mühendisliği ve diğer mühendislik disiplinleri
işlerini, görevlerini bilimsel ve etik kurallara
bağlı yapıyorsa, bu çıkarların engeli olduğu için
dışlanmaktadır. Temel sorunlarımızın en önemli
yaratıcılarından biri, bu nedenle kentsel arsa rantı /
yağması sorunudur.
• İnşaat Mühendisliği Mesleğinde Haksız
Rekabet: İnşaat mühendisliğinde haksız
rekabetin birinci etkeni kentsel arsa rantı/
yağmasıdır. Diğer bir etken, mühendislikte mesleki
yeterliliklerin, mesleki uzmanlığın ve buna bağlı
yetki, sorumluluk ve hakların ülkemizde yasal
düzenlemeye kavuşturulmamış olmasıdır. İşsizlik
ve iş güvencesinden yoksunluk haksız rekabetin
nedenleri arasındadır.
• Ülkemizde İnşaat Mühendisliği Eğitiminin
Durumu: Öğretim kadrosu, altyapı ve donanım
eksikliğine rağmen, ülke yönetimlerinin tercihleri
ile gereğinden fazla açılan inşaat mühendisliği
bölümleri; eğitim kalitesindeki düşüklüğe,
meslektaşlarımızın mühendisliğin etkin prensiplerini
yerine getirecek bilgi ve donanımdan eksik mezun
olmasına neden olmaktadır.
• Akreditasyon Sorunu: Gerek “mesleki
uzmanlığın” yasal düzenleme ile çözümlenmemesi,
gerekse “akreditasyon sorunu” uluslararası
düzlemde (AB ülkeleri, ABD ve diğer ülkeler ) bir
sorun olarak karşımızda durmaktadır. Akreditasyon
olgusunu tüm yönleri ile ele alarak başta
üniversitelerimiz olmak üzere, TMMOB ve bağlı
meslek odaları ile ilgili bakanlık ve kurumlar bu
sorunu çözmek için birlikte çalışmalıdır.
• Meslekiçi Eğitim: İMO ve TMMOB’ye bağlı diğer
odalar, “Meslekiçi Eğitim” de önemli mesafeler
almışsa da, meslekiçi eğitimlerin amacı,
üniversite, mühendislik eğitimindeki eksikliği
tamamlamak değildir. Amaç, meslek alanındaki,
hızlı bilimsel – teknik gelişmelerin ortaya çıkardığı
bilgiyi, sürekli eğitim ile üyelerine ulaştırmaktır.
Mevcut koşullarda meslektaşlarının mesleki
formasyonunu geliştirmek için İMO meslekiçi eğitim
vermekle de yükümlü sayılmalıdır.
• İnşaat Mühendisliği ve Planlama: İnşaat
Mühendisliği mesleği istihdam ve çalışma
koşullarının iyileştirilmesi gerekmektedir. Buna
ilişkin temel tanımlar yeniden yapılmalı ve meslek
kanunu yardımıyla uygulamaya sokulmalıdır. Ayrıca,
İnşaat Mühendisliği haklarını savunabilmek ve
onların mesleğin etik kurallarına sahip çıkmalarını
sağlayabilmek için meslek standartlarını
yönetmelikler ile tanımlamak gerekmektedir.
Kalitenin öncelikli kurallarından biri yeterli bir
17
sonuç bildirgesi