19
sayı 141/2017
ODAMIZ ADINA ŞUBEMİZ TARAFINDAN 25 ŞUBAT 2017 TARİHİNDE DÜZENLENEN
YAPI DENETİM ÇALIŞTAYI
SONUÇ BİLDİRGESİ
Bir deprem tehlikesi altında olan ülkemizin 17
Ağustos 1999 yılında yaşanan Gölcük merkezli
deprem ve daha sonra yaşadığımız depremler,
yapılarımızın ne kadar güvenli olduğuna ilişkin
olumsuz duruma da işaret etmiştir. Depreme
dayanıklı olmayan yapılarımızın güvenli ve sağlıklı
üretilebilmelerine yönelik oluşturulan yapı denetim
sistemi, ilk olarak 595 sayılı Yapı Denetimi
Kararnamesi ve 601 sayılı kararnamenin çıkarılarak
mühendislik ve mimarlık hizmetlerinde mesleki
yeterliliğin aranması gerektiği vurgulanmıştı. 13
Temmuz 2001 tarihinde 4708 sayılı Yapı Denetim
Yasası yürürlüğe girmiş, 31 Aralık 2010 tarihine
kadar 19 pilot ilde uygulanmış, 1 Ocak 2011 tarihi
itibariyle de 81 ilimizde uygulanmaya başlanmıştır.
Ülkemizde bugüne değin henüz ayrıntılı bir yapı
envanteri çalışması yapılamaması, kentsel ve yapısal
dönüşüm süreçlerinde yapı denetiminin etkili bir
pozisyon alamaması, yapı denetim kuruluşlarında
çalışan meslektaşların, tüm özlük haklarıyla,
iş güvencesiyle, iş güvenliğiyle ilgili sorunlarla
boğuşması, bu sorunların mühendislik hizmetlerinde
nitelik kaybıyla sonuçlanması, yapı denetimi hizmet
bedellerinde yaşanan sorunlar ve imzacılığın
sektörün kanayan yarası olmaya devam etmesi yapı
denetim siteminde nitelik aramayı zorlaştırmaktadır.
Askeri alanlardan boşaltılan alanların boş
bırakılması gerekirken yapılaşmaya açılması, doğal
afetlerin, yapılarda meydana getirdiği hasarların
azaltılması, denetimsiz yapılaşmanın engellenmesi,
yapı kalitesinin arttırılması, yapıların ekonomik
ömürlerinin uzatılması, yapıların bakım-onarım
giderlerinin azaltılması, yapım sürecinde yer alan
meslek insanlarının niteliklerinin arttırılması,
mühendislik ve mimarlık mesleğinin saygının
arttırılması için yeni bir düzenlemeye ihtiyaç
olduğunu gözler önüne sermektedir.
Yapı denetim sisteminde yaşanan sorunların
yasal, yönetsel ve uygulamaya dönük olarak köklü
değişikliklere ihtiyaç olduğunu göstermektedir. Yapı
denetim, mühendislik mesleğinin ileri bir uzmanlık
alanı olarak görülmesi, ikinci bir iş veya emeklilikte
ikinci bir iş olarak değerlendirilmesinin önüne
geçilmesi gerekmektedir. Yapı denetçi belgesi
almış olan meslek insanları için düzenli olarak
eğitim seminerleri yapılması bir zorunluluk haline
getirilmeli, yapı denetçilerinin sertifikalandırılmaları
konusunda çok büyük bir birikimi olan meslek
odalarının belirleyici olması sağlanmalıdır.
Sağlıklı bir yapı üretiminin ve yapılaşmanın temel
ögesi, sağlıklı bir planlama ve imar uygulamalarıdır.
Sıkça yapılan imar değişiklikleri ve imar tadilatları
güvenli yapı üretimi ve güvenli kentlerin oluşmasının
önünde duran bir engel olarak görülmelidir.
Güvenli ve yaşanabilir kentlerle birlikte yeni
mekanların üretilmesi; imar ve yapı üretim sürecinin
her adımının doğru atılması ve bütünlüklü bir
planlamanın yapılmasıyla yakından ilgili bir konudur.
Bu kapsamda ruhsatlı ve iskanlı konut sunumunun
yetersiz olması, bu eksikliğin ruhsatsız ve iskansız
konut sunumuyla karşılanmış olması ülkemizin
temel bir gerçeği olarak karşımızda durmaktadır.
Yapı denetim sisteminde yaşanan sorunların bir kez
daha masaya yatırarak, öncelikli sorunları gündeme
getirerek yetkililere aktarmak ve çözüm aramak
amacıyla düzenlenen Yapı Denetim Çalıştayında öne
çıkan konular ve saptamalar aşağıdaki gibidir.
• Denetimin bağımsızlığı felsefesine uygun olacak
şekilde, yapı denetim kuruluşunun seçimi; yapı
sahibi, yapı müteahhidi, proje müellifi ve ilgili
idare inisiyatifinden çıkartılarak bağımsız hale
getirilmelidir. “Elektronik ortamda görevlendirme”
hayata geçirilmelidir.
• Yapı denetiminde görev alacak mühendis ve
mimarların deneyimli, etik değerlere bağlı olmasını
sağlamak amacıyla 3458 sayılı Mühendislik ve
Mimarlık Hakkında Kanun mutlaka değiştirilmelidir.
• Yapı denetim sistemi içerisinde çalışacak mimar
ve mühendislerin yetkin ve konusunun uzmanı
olması sağlanmalı, denetçi belgesi, uzmanlık
alanlarına göre ilgili Meslek Odasınca düzenlenecek
eğitim ve yapılacak değerlendirme sınavına göre
ilgili Meslek Odasınca verilmelidir.
• Yapı Denetçiliği” bir meslek insanının birikimiyle
ilgili bir aktivitedir. Sistemin önemli unsurları
olmakla birlikte, yapı denetimi konusu bütünü
itibariyle bir “meslek değil”, bir meslek insanının,
yani mühendis ve mimarın yapması gereken bir
faaliyet alanı olarak görülmelidir.
19
sonuç bildirgesi