10
sayı 143/2017
%30’una hiç dokunmadan döküm yönünde söküme
başlanması, 6) Seyreltme yapıldıktan sonra yerinde
bırakılan kalıplar ve erken söküm dikmelerinin
üstteki betonun dayanımının %75’ine ulaşmadan
sökülmemesi.
Şantiyede kapalı bir ortamda kuytu bir bölgede
tutulan numunelerde C50/60 sınıfındaki beton
için; küp basınç dayanımı 45 MPa’ı, silindir
basınç dayanımı 38 MPa’ı aştığında kirişlerin yan
kalıplarından başlanarak zorlamadan, yani eğilmeye
ve şekil bozukluğuna maruz bırakmadan ve erken
yaş çatlağı oluşturmadan kalıplar alınabilir. Bu ilkeye
bağlı kalınmak koşuluyla, yukarıda açıklandığı gibi
kirişlerin altındaki dikmeleri tutarak ve döşemedeki
mevcut yükü masa kalıplarla taşıtılıp dikmeler
yardımıyla üniform yayarak kalıplar dikkatli bir
biçimde alınmıştır. Böylece, yeni dökülen döşemenin
yükü, 7 gün veya fazla bir süre geçse bile bir önceki
dökülmüş döşemeye doğrudan yüklenmemiştir.
Sonuçta, döşemenin döküldüğü son tabliyeden
aşağıya doğru seyreltme yaparak en az üç tabliyede
kuvvetli dikmelerle destekleme sürdürülmüştür.
Böylece üstten üç tabliyenin yeterli dayanım
gelişimine erişmesi sağlanmıştır.
Benzer biçimde, şantiye ortamında kuytu ve kapalı
bir ortamda tutulan beton küp numunelerde basınç
dayanımı 10 MPa civarında bir değere eriştiğinde
gerekli muayeneleri de yaparak kontrollü biçimde
kolon ve perde gibi düşey elemanların kalıpları
alınmıştır. Yeterli dayanıma erişmeden kalıp alma
işçinin can güvenliğini tehlikeye sokabileceği için
bu konuya gereken önem verilmiştir. HBT(Hazır
Beton Tesisi)’nın onaylanmış olan kıvam sınıflarına
ve toleranslarına uyması için etkin bir biçimde
denetlenmiştir. Havaların soğuk olduğu durumlarda
redozlama gereksinimi de esasen azalmıştır. Bu
nedenle, sık sık redozlamaya başvurulmamıştır.
Sıcak havalarda, redozlamanın zorunlu olması
durumunda ise bu işlem HBT’nin sahadaki yetkili
elemanı tarafından uygulanmıştır. Redozlama
sonrasında betonarme elemanlarda yerel priz
gecikmesi nedeniyle kalıp almada sorun yaşamamak
ve istenmeyen kazalara da neden olmamak için
transmikser hızlı devirde en az 8 dakika karıştırılması
sağlanmıştır.
Betonun sertleşmesi sonrasında döşemenin
üzerinde gezilebilir durum elde edildikten hemen
sonra soğuk hava koşullarında geceleri yalıtım
battaniyeleri sermek üzere düşük sıcaklığa karşı
korunma önlemleri alınmıştır. Aşırı iç-dış sıcaklık
farkına karşı özellikle Kasım’ın yarısı, Aralık, Ocak,
Şubat, Mart ve Nisan’ın ilk iki haftası boyunca
olası soğuk hava koşullarında kolon ve perde gibi
düşey elemanlar sarılarak korunması için yalıtım
battaniyeleri hazır tutulmuştur.
Betonun Yüzey Özelikleri ve Beton Pas Payları
Kolon ve perde gibi düşey betonarme elemanların
yüzeylerinde “kuş gözü” biçimindeki boşlukların
oluşmaması için şu hedefler seçilmiştir:
i) boşlukların yerel biçimde bazı bölgelerde
kalmasının önlenmesi, hava ve aşırı su zerrelerinin
uygun vibrasyonla dışarı atılması, ii) dökülen
tabakaların vibratörle kaynaştırılması, iii) genel
olarak betondaki boşlukların azaltılması için beton
agrega granülometrisindeki en ince fraksiyonun
yeterli olması, iv) kolon ve perdelerin üst bölgelerinde
yaygın biçimde gözlemlenen yetersiz vibrasyondan
kaynaklanan büyük boşlukların en düşük düzeye
indirilmesi.
Betonarme kolon ve perdelerin yüzeylerinde
gözlemlenen boşluklar aşağıdaki etkenlere bağlıdır:
1) Kalıp yağı, 2) Su, 3) Hava, 4) Kalıpların temizliği, 5)
Vibrasyon, 6) Maksimum agrega boyutu, agreganın
granülometrisi, biçimi ve içeriği,
7) Betonun kıvamı.
Söz konusu bu boşlukları azaltıp betonun
kalitesini arttırmak için aşağıda sıralanan yötemler
uygulanmıştır: i) Kalıp yüzeyindeki boşluklar ile
kusurlar onarılmış ve daima temiz tutulmuştur.
Özellikle, plywood üzerindeki tayrot delikleri daima
tıkaçla kapatılıp etrafı beton rengindeki çelik macun
kullanılarak yalıtılmıştır. Benzer biçimde, tüm çizilen
ve vidaların aşırı sıkılmasından kaynaklanan yüzey
hasarları onarılmış, böylece bu panellerin su emerek
soyulmaları önlenmiş, kısaca kalıp servis ömrünün
uzatılması için gereken özen gösterilmiştir. Ayrıca,
plywood panellerinin kenarlarından su emilmesinin
önlenmesine yönelik tecrit malzeme de sürülmüştür.
ii) Yüksek kaliteye sahip bir sentetik kalıp ayırıcı
yağ kullanılmıştır. Sonuçta, plywood panellerde
başarısı kanıtlanmış yağın kalın değil ince bir film
halinde uygulaması yapılmıştır. iii) Betonda aşırı su
kullanılması önlenmiş, diğer bir deyişle yukarıda da
söz edilen “serbest su” olabildiğince azaltılmıştır.
Bunun için, pompanın ucunda toleransı da eklenmiş
S3 kıvamının üst sınırında bir beton daha uygun sonuç
vermiştir. iv) Taze betondaki hava boşluklarını ve su
küreciklerini betonun dışına atabilmek için vibrasyon
süresi yeterli düzeyde tutulmuştur. Beton yüzeyindeki
boşlukları azaltmak için birçok etken olmasına
karşın özenli bir işçilikle bu yüzey kusurlarının
azaltılabileceği anlaşılmıştır. Vibrasyonun uygulama
biçimi ve süresinin yüzey boşluklarının azaltılmasında
etkili olduğu görülmüştür. v) Bilindiği gibi, ince ve
10
makale