15

sayı 143/2017

GİRİŞ

Türkiye’deki mevcut orta yükseklikteki birçok 

konut projesinde görüldüğü gibi, Şili’deki orta ve 

yüksek katlı konut ve ofis projelerinin büyük bir 

bölümü yatay yük taşıyıcı sistemi betonarme perde 

duvarlardan oluşan binalar olarak tasarlanmıştır. 

Yaklaşık yarım yüzyıldır yükselen bu binaların 

deprem etkileri altındaki performansı günümüze 

kadar yaşanan dört büyük ölçekli depremle (Valdivia 

M

w

9.5 1960, Valparaiso M

w

7.5 1971, Valparaiso 

M

w

7.8 1985 ve Maule M

w

8.8 2010) sınanmış 

ve bu depremlerden edinilen gözlemler, Şili’deki 

yapı mühendisliği endüstrisini şekillendirmiştir. 

1985 Valparaiso depremi sonrası betonarme 

binaların dönemin Amerikan Beton Enstitüsü (ACI) 

betonarme yönetmelikleri ile tasarlanmasına karar 

verilmiştir. Orta ve yüksek katlı betonarme binaların 

bu depremde göstermiş olduğu yüksek performans, 

dönemin ACI yönetmeliklerinin uyarlanmasında 

birtakım esnekliklere gidilmesine yol açmıştır. 

Bu esnekliklerin en önemlileri pas paylarının 

azaltılması ve betonarme duvarların uç bölgelerinde 

sıklaştırma kuralının gevşetilmesi olarak göze 

çarpmaktadır (NIST GCR 12-917-18). 2010 Maule 

depreminde görülen hasarların çoğu, o dönemden 

sonra inşaa edilen binalarda uygulanan bu 

esnekliklere dayanmaktadır. Dikkat çekici bir başka 

husus da 2010 Maule depreminde hasar gören 

binaların modern yönetmeliklere ve gelişmiş bir 

inşaat bilgi ve birikimine sahip bir ülkede meydana 

gelmiş olmasıdır. 

2010 Maule depreminde sayısız binada kısmi 

göçme görülmüştür. Bu göçmelerin sebebleri 

arasında yüksek eksenel gerilme oranları, 1985 

depremi sonrası yönetmeliklerdeki esneklikler, zayıf 

donatı detayları ve uygun olmayan perde kesitleri 

yer almaktadır. Ayrıca depremde bir tane binada 

(Alto Rio binası) tamamen yıkılma görülmüştür. 

(Wallace vd., 2012) Görülen hasarlar, mevcut 

betonarme binaların performansı ve modern bina 

yönetmeliklerindeki eksiklikler hakkında önemli 

sonuçlar ortaya çıkarmaktadır. 

Bu bildiride Maule depreminde hasar görmüş 

iki yüksek binanın deprem etkisi altındaki 

performansını incelenmektedir. “Hasar görecek 

yapısal elemanlar, endüstri genelinde kabul 

görmüş analiz yöntemleri kullanılarak tahmin 

edilebilir mi?” sorusuna cevap bulmak adına, 

deprem sonrası incelemelerde görülen hasarlar 

doğrusal olmayan analiz yöntemleri kullanılarak 

edinilen sonuçlarla karşılaştırılmıştır. Binaların 

analizinde yüksek binaların performansa dayalı 

analizinde sıkça kullanılan Perform 3D (CSI, 2011) 

programı kullanılmış ve modellemeler yüksek 

bina yönetmelikleri ve performansa dayalı analiz 

metodlarına uygun olarak yapılmıştır. Hasar görmüş 

her iki bina da Şili’nin başkenti Santiago’da 

yeralmaktadır. Deprem sonrası edinilen gözlemler 

sonucu hazırlanan raporlarda binaların giriş katı 

ve birinci bodrum katlarında yüksek basınca 

dayalı duvar uçlarında beton ezilmesi ve donatı 

burkulmasına rastlanmıştır. Bu bilgiler ışığındaki 

karşılaştırmalar ve öneriler bildirinin kapsamını 

oluşturmaktadır.

MAULE (ŞİLİ) DEPREMİ 

Şili, konumu itibariyle, tektonik hareketin 

yoğunlukla hissedildiği bir coğrafyada yer 

almaktadır. Ülkenin batısındaki Naska levhası 

en aktif tektonik levhalardan biri olarak Güney 

Amerika levhasına doğru hareket etmektedir. 

Bu hareket Şili kıyı şeridinde çarpışan levha 

sınırı oluşturmakta ve dalma-batma olayının 

gözlemlendiği bir zon meydana gelmektedir. 

Deprem öncesi enerji birikiminin fazla olduğu bu 

bölgeler tarih içinde yüksek ölçekli depremler 

meydana getirmiştir. (Valdivia M

w

9.5 1960, 

Valparaiso M

w

7.5 1971, Valparaiso M

w

7.8 

1985) 2010 Maule Depremi de çarpışan levha 

sınırındaki enerji birikmesi ile yaşanmış ve M

w

8.8 

büyüklüğünde ölçülmüştür. Yaklaşık 500km’ye 

140km’yi kapsayan bir fay kırılma bölgesinin 

gözlemlendiği deprem, yaşandığı sene itibariyle 

kaydedilmiş altıncı büyük deprem özelliğini 

ŞİLİ DEPREMİNDE HASAR GÖRMÜŞ BETONARME 

BİNALARDAKİ HASARIN DOĞRUSAL 

OLMAYAN DİNAMİK ANALİZ SONUÇLARIYLA 

KARŞILAŞTIRILMASI*

...................................................

Aris KOZMİDİS, Doç. Dr. Kutay ORAKÇAL, Murat MELEK, Doç. Dr. Leonardo MASSONE

(*) Şubemiz tarafından 11-15 Mayıs 2015 tarihlerinde yapılan 8. Ulusal Deprem Mühendisliği Konferansı’nda sunulan bildiridir.

15

makale