23
sayı 143/2017
Her iki binadaki perde duvarların yüksek kesme
kuvvetine maruz kalması analizde kullanılacak
kesme rijitliğinin etkisini vurgulamaktadır. LATBSDC
2014’e uygun olacak şekilde, analizlerde kesme
rijitliği olarak 0.5GA kullanılmaktadır. Eksenel
basıncın kesme rijitliğine olumlu bir etkisi olsa
dahi, çatlamış kesitlerdeki kesme rijitliğinin seçilen
değerin de altında olması gerekmektedir. (Wallace,
2007) Bu konuda yeteri kadar test sonucu olmaması
kesme akması ve çatlaması altındaki rijitlik değerleri
hakkında bilgileri kısıtlamaktadır. ATC72-1’e göre yeni
binalarda bu değer 0.1GA’ya yakındır. Aynı zamanda
Kolozvari’nin (2013) yaptığı çalışmalarda, 0.1GA
değeri ile analiz edilen duvar elemanları eğilmeye
dayalı akma anındaki kesme rijitliklerini doğru tahmin
edebilmektedir Bu değişkenliği dikkate almak adına
analizler 0.5GA, 0.25GA ve 0.1GA değerleri ile tekrar
edilmiştir. Şekil 12a ve b’de iki binadaki kritik perde
duvarlar için verilen sonuçlar dahilinde, kesmeye
dayalı hasarın, analiz modelinde seçilen rijitlik ile
alakalı olduğu ve bu rijitlik değerlerinin seçiminde
belirsizliğin tasarım aşamasındaki binalar için de
sorun teşkil edeceği belirlenmiştir.
SONUÇ
Santiago şehrinde yeralan ve Maule depreminde
eğilmeye dayalı hasar görmüş iki bina doğrusal
olmayan analiz yöntemleri ile incelenmiştir. Analizler,
orijinal deprem kayıtları ve sentetik deprem kayıtları
altında yapılmıştır. Binaların perde duvarlar ve bağ
kirişler ile enerji sönümleyebildiği gözlemlenmiştir.
Binalar kat ötelenmeleri baz alındığında can
güvenliği performans düzeyini sağlamaktadırlar.
Birim şekildeğiştirmeler incelendiğinde yüksek
eğilme etkilerine maruz bölgelerde perdelerin
göçmeme güvenliğini sağlayamadığı görülmüştür.
Bu bölgelerde analiz sonuçları betonda ezilme
beklendiğini göstermektedir. Ancak bu bölgelerin
depremde gözlemlenen hasar bölgeleri ile tam
olarak örtüşmediği görülmektedir. B1 binası için
yapılan analiz sonuçlarında gözlemlenen hasar
bölgelerinin hepsi yakalanamamış, öte yandan
gözlemlenen hasarın dışındaki bölgelerde de hasar
oluşacağı öngörülmüştür. Ancak analiz sonuçları,
B1 binasında hasar gören duvarların yüksek kesme
kuvvetlerine maruz kaldıklarını ve bu kuvvetler
altında gerekli dayanıma sahip olmadıklarını
göstermiştir. B2 binasında ise gözlemlenen hasar
bölgelerine analiz sonuçlarında da ulaşılmıştır.
Ancak bu bölgelere ek olarak diğer birkaç bölgede
de yüksek basınç gerilmelerine dayalı hasar
tahmin edilmiştir. Ayrıca analizler B2 binasında bağ
kirişlerin enerji sönümlenmesine önemli seviyede
katkıda bulunduğu göstermiştir.
İlgi çekici bir başka konu ise kesme ve eğilmeye
dayalı hasarların, B1 binasındaki lokal bir bölge
dışında, sadece orijinal deprem kayıtları altında
öngörülmüş olmasıdır. Şili koduna uyumlu sentetik
kayıtların kullanıldığı analizlerde herhangi bir hasar
öngörülmemesi, binaların dönemin yönetmeliğinde
belirtilmiş spektral ivmelerden daha büyük ivmelere
sahip bir depreme maruz kalındığını göstermektedir.
Orijinal kayıtlar altında yapılan analizlerde öngörülen
hasarların gözlemlenen hasarlardan görece fazla
olması ise ölçülmüş kayıtlara dayalı deprem
etkisinin binaların geçirdiği deprem etkisinden
Şekil 12. Perde duvarların değişik kesme rijitlikleri altında ortalama kesme değerleri
a) B1 Binası Q aksı perde duvarı b) B2 Binası 7 aksı perde duvarı.
23
makale