41
sayı 143/2017
Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın TMMOB
Kimya Mühendisleri Odası’na karşı açtığı davada,
Mahkeme’nin “Kimya Mühendisleri Odası Yönetim
Kurulunun görevlerine son verilmesi” kararı vermesi
üzerine, TMMOB İstanbul İl Koordinasyon Kurulu
olarak konuya ilişkin görüşlerinin kamuoyuyla
paylaşıldığı basın açıklaması, 28 Eylül 2017
tarihinde Mimarlar Odası İstanbul Büyükkent
Şubesi’nde gerçekleştirildi.
Şube Başkanımız Nusret SUNA, Şube Yönetim
Kurulu Üyemiz İsmail UZUNOĞLU, Şube
Sekreterimiz Rezan BULUT, Şube Sekreter
Yardımcımız Funda KILINÇ SUVAKÇI, Proje
Asistanımız Alper ULUŞAN basın açıklamasına
katıldılar. TMMOB İKK adına basın açıklamasını
TMMOB İKK Sekreteri Cevahir Efe AKÇELİK’in
okuduğu toplantıda, Kimya Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Eski Başkanı Haşmet CAMCI
da dava süreci ile ilgili açıklamalarda bulundu.
Toplantıda siyasi parti temsilcileri ve meslek
örgütleri dayanışma mesajlarını ilettiler. Basın
toplantısında okunan açıklama metni şu şekilde:
15 yıllık AKP iktidarı boyunca, TMMOB ve üye
Odalara karşı planlı biçimde yürütülen baskı
politikalarında yeni bir aşamaya gelindi. Kimya
Mühendisleri Odamızı “denetleme” kisvesi altında
2014 yılından bu yana devam eden sürecin
sonunda, Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı’nın
açmış olduğu davada, Ankara 24. Asliye Hukuk
Mahkemesi skandal bir karara imza atarak, Kimya
Mühendisleri Odası Yönetim Kurulu’nun görevine
son verilmesine hükmetti. Mahkemenin, hiçbir
hukuki dayanağı olmayan bu kararını kınıyoruz.
6235 Sayılı Kanun uyarınca kurulan TMMOB
ve bağlı odaları, Anayasa’nın 135. Maddesinde
tanımlandığı biçimiyle kamu kurumu niteliğinde bir
meslek örgütüdür. Aynı anayasa maddesine göre
meslek örgütleri üzerinde devletin idari ve mali
denetimine ilişkin kurallar kanunla düzenlenir. AKP,
Anayasa’nın 135. maddesini çiğneyerek, herhangi
bir kanun olmaksızın, Bakanlar Kurulu Kararı ile
Odalarımızı keyfi biçimde denetlemek istemektedir.
AKP’nin amacı denetim yapmak değil, Bakanlıklar
eliyle TMMOB üzerinde idari vesayet oluşturmaktır.
Hiçbir bakanlığın, TMMOB ve bağlı odalarını vesayet
altına alma hakkı ve haddi yoktur. TMMOB ve
Odalarımız bakanlıklara ait birer alt birim değildir.
TMMOB, anayasal statüsü olan, kanunla kurulmuş
ve 1954 yılından bu yana varlığını ve mücadelesi
sürdüren bir meslek örgütüdür. TMMOB, bu
ülkedeki 500 bini aşkın mühendis, mimar ve şehir
plancısının öz örgütüdür.
15 yıllık iktidar dönemindeki icraatlarının hesabını
veremeyen, Sayıştay Raporlarını açıklamaya
cesaret edemeyen, yolsuzluk ve rüşvet iddialarını
sümen altı eden, devletin örtülü ödeneğini parti
kasası gibi kullanan, ülkenin tüm zenginliklerini
Varlık Fonu adı altında kontrollerine alan AKP’den
“şeffaflık” ve “denetim” öğrenecek değiliz. TMMOB
ve Odaları, ülkenin en açık, en şeffaf işleyişine
sahip örgütleridir. Her iki yılda bir yapılan genel
kurullarımızda seçilen denetim kurullarımız, üçer
aylık dönemlerle idari ve mali denetim yapmaktadır.
Bu denetim ve faaliyet raporları tüm üyelerimizin ve
halkımızın erişimine açık biçimde yayınlanmaktadır.
2014 yılından bu yana devam eden bu süreç ve
mahkemenin Kimya Mühendisleri Odamız hakkında
verdiği bu karar hukukla ilgili değil, tamamıyla
AKP’nin siyasal çıkarlarıyla ilgilidir. OHAL düzeniyle
birlikte güçler ayrılığını ortadan kaldırarak Yasama,
Yürütme ve Yargı organlarını doğrudan saraya
bağlayan AKP, inşa ettiği bu tek adam rejimiyle,
emek ve meslek örgütlerini de etkisizleştirmeye
çalışmaktadır.
İktidara geldiği günden beri neoliberal politikalar
doğrultusunda ülkenin tüm zenginliklerini
sermayeye peşkeş çeken, doğal kaynaklarımızı
yağmalayan, şehirlerimiz ranta kurban eden AKP,
TMMOB ve Odalarını kendisine engel olarak
görmektedir. Çünkü bizler, açtığımız davalarla,
TMMOB’NİN ÖZERKLİĞİNİ VE DEMOKRATİK YAPISINI SAVUNMAYA DEVAM EDECEĞİZ!
28 Eylül 2017
41
şubemizden