46

sayı 143/2017

KİTAP TANITIMI

DÜNDEN BUGÜNE 
SORUNLARI VE ŞAŞILASI HALLERİ İLE ULAŞTIRMAMIZ
Prof. Dr. Güngör EVREN

      aı  aıası a  

aıaı aı aı aıa     ay y 

  aı a    ya ıaaa  yayı 

 aıaaı aa ayı    aas  

 aıaıa aıası a aıaaı  aaı  

 y y yy yıa sa aa a aa aı 

s s s aaıa 

aı   s

“Üretim merkezleri için hammaddeye, malzemeye, insan gücüne ve pazara göre 
uygun yerler seçilmiş olsun.  Varsayın ki, eğitim, sağlık ve kültür hizmetlerine, alış veriş yerlerine rahat erişilebiliyor. 
Daha da önemlisi, hayal edin ki, iş yerinize rahatça, hatta yürüyerek bile gidebiliyorsunuz. Bu koşullarda ulaşım 
derdinden söz edilemez herhalde.  Ulaştırma kaynaklı hava, su, gürültü kirliliği, trafik kazaları korkutucu olmaz. 
Kentlerin doğal, tarihi ve kültürel özellikleri ulaştırmadan olumsuz etkilenmez. Yani ulaştırma tüm boyutlarıyla 
yaşam sorunu olmaktan da çıkar. Hayali bile güzel değil mi? 

Böyle bir sonuca, ancak ulaştırmanın kent planı ile birlikte geliştirilmesi durumunda varılabilir. Aslında arazi 
kullanımı ulaştırmayı etkilerken öte yandan ulaştırma da arazi kullanımını yani kent gelişimini etkiler. Günümüzde 
planlama çabaları bu etkiyi değerlendirme yönünde gelişiyor. Ama ülkemizde henüz bu konuda bir çaba görülmüyor.    

Kısacası ulaştırmaya yol, demiryolu, denizyolu….  diye bakmak yanlış. Ulaştırma kentin gelişimiyle birlikte 
düşünülerek planlanması gereken bir yaşam etkinliğidir. Ulaşım düşünülmeksizin oluşmuş ya da planlananmış 
bir kent üzerine cuk oturacak bir ulaştırma sistemi geliştirilemez. Dolayısıyla çözümsüz ulaştırma sorunları ile 
uğraşmaktan yorulmak kaçınılmaz olur. Ülkemizde ulaşıma ilişkin yaşanan olumsuzluklar bu yüzdendir. Yerel 
yöneticilerin önce gökdelenleri dikmek, ulaştırmanın çözümünü sonraya bırakmak anlayışları sorunların kaynağını 
oluşturmaktadır.   

Unutulmaması gerekir ki, arazi kullanımı-ulaştırma etkileşimi “erişilebilirlik” ve “sürdürülebilir ulaştırma” 
kavramlarının yaşama geçirilmesinin olmazsa olmazıdır. 

Ulaştırma kentin, kent yaşamının önemli bir parçasıdır. Sağlıklı bir ulaştırma için pahalı yatırımlara gerek olduğu 
düşüncesi temel yanılgılardandır. Kapasiteleri yetersiz ulaştırma eksenleri üzerinde talep yoğunlukları yaratmak 
yerine arazi kullanımı-ulaştırma bütünlüğünü gözeten planlar yaparak pahalı yatırımlara gerek duyulmayacaktır. 
Bu bağlamda bisiklet kullanımı ve yaya ulaşımı sürdürülebilir ulaştırmada ve kent gelişiminde büyük önem 
taşımaktadır. Bu anlayış doğrultusunda planlı bir gelişmenin sağladığı denetimle kentler uygun büyüklükleri 
aşmayacak ve yaşanması güç azman kentler oluşmayacaktır.

Özellikle belirtmek gerekir ki, planlar kentlerin özellikleri ve kimlikleri ile uyumlu olmalıdır. 
Bir kentin ormanlarına kıyarak, tarihi değerlerine zarar vererek, kimliğini yok ederek ulaştırma sorunlarının çözümü 
girişimi insanı, kenti hiçe saymaktır. Hiç kimsenin doğaya, kültürel varlıklara ve insanlık değerlerine zarar verme 
hakkı yoktur. Çağdaş planlama anlayışı ve yöntemi de buna izin vermez. Yeter ki, öncelikle planlamanın zorunluluğu 
içselleştirilmiş olsun. Ardından da arazi kullanımı-ulaştırma bütünlüğü gözeten ve bilimsel yöntemlerle hazırlanan 
planlar içtenlik ve kararlılıkla uygulansın. Sözün özü:  sağlıklı bir ulaştırmanın ve yaşanabilir kentlerin en güvenilir 
kılavuzu çağdaş planlamadır.” - Güngör EVREN (Arka Kapak)

46

şubemizden