4
sayı 143/2017
Giriş
Bir betonarme betonu dış yüklere karşı yeterli
dirence sahip olacak biçimde tasarlanmışsa, uzun
süreli servis ömrü için dayanım dışındaki diğer
önemli parametreler şöyle sıralanabilir:
i) yapının maruz kaldığı çevresel etkiler, ii) su/
etkin bağlayıcı oranı, iii) ayrışmanın olup olmaması
ve beton bileşenlerinin homojen dağılımı, iv) etkin
bağlayıcı içeriği, v) bağlayıcı türü, vi) ASR, vii) dış
veya iç sülfat etkisinden kaynaklanan gecikmiş
etrenjit oluşumu, viii) erken yaş çatlaklarının
oluşumuna karşı gerekli koruma önlemleri, ix) erken
yaşta betonun olgunlaşması için zorunlu olan kür [1-
4]. Beton içindeki sıcaklığın 65
o
C’yi aşması halinde
gecikmiş etrenjit oluşumu riski artmaktadır. Bundan
dolayı, hem gecikmiş etrenjit oluşumuna hem de
erken yaşta termal çatlamalara karşı alınabilecek
önlemler şöyle özetlenebilir:
1) Kütle betonunun hiçbir bölümünde sıcaklık
65
o
C’yi aşmamalıdır, 2) Kütle beton dökümünde
iç sıcaklık kontrol edilmeli, 3) Çimentonun tipi ve
miktarı özenli biçimde seçilmeli, 4) Gerektiği ölçüde
puzolan kullanılmalı, 5) Değişken rutubet koşulları
önlenmeli, 6) Betonun geçirgenliği düşük düzeyde
tutulmalıdır [1, 5-12]. Eğer derin temelin yüksekliği 1
m’den fazla ise sıcaklık artışına özel önem verilmeli
ve döküm öncesi gerekli önlemler alınmalıdır [1,
11, 13-15]. Kütle betonu denilince genelde barajlar
anlaşılsa da herhangi büyük beton dökümleri de
kütle betonu olarak göz önüne alınmalıdır. Bunlar;
derin temeller, büyük boyutlu köprü ayakları, kalın
döşemeler, nükleer santraller, büyük kesitli kolonlar
ve benzeri betonarme yapılardır [1].
Sıcaklığa bağlı çatlamalar kısaca şöyle açıklanabilir;
i) çimento hidratasyonu ile iç sıcaklıkta artış olur,
ii) kütle betonunun dış yüzeyi kesitin çekirdeğinden
daha hızlı soğur, iii) ısıl genleşme/büzülme ile aşırı
sıcaklık farkları yüzeyde çekme gerilmeleri oluşturur,
iv) yüzeyde oluşan çekme gerilmeleri betonun
çekme gerilmesini aşarsa sıcaklığa bağlı çatlamalar
oluşur. Betondaki iç sıcaklığın artışında en önemli
parametreler şöyle özetlenebilir: a) çimentonun
bileşimi, inceliği ve miktarı, b) agreganın miktarı ile ısıl
genleşme katsayısı, c) kütle betonunun geometrisi,
d) yerleştirme sırasında beton sıcaklığı ile çevre
sıcaklığı. Kütle betonu yerine yerleştirildikten sonra
kalınlığına bağlı olmak üzere sıcaklık artışının önemli
bir kısmı ilk 1-4 gün arasında oluşur [16-20].
Betonda sıcaklık ve gerilme tahmini için son yıllarda
çok sayıda çalışma yapılmıştır. Betondaki sıcaklık
artışını ve gelişen ısıl gerilmeleri tahmin etmek
için bazı genel yaklaşımlar kullanılmaktadır. Bunlar,
deneyimlere dayanarak ileri sürülen grafik yöntemler
PORTA BATUMİ TOWER PROJESİ BETONLARININ
SICAKLIK KONTROLLÜ DÖKÜMÜ, DAYANIM GELİŞİMİ,
KALIP ALMA SÜRELERİ ve YÜZEY ÖZELLİKLERİ*
...................................................
Savaşer YETİŞ, Ali KAYA, Mehmet Ali TAŞDEMİR
Öz
Gürcistan-Batum’da inşa edilmekte olan Porta Batumi Tower Projesi’nin 3m’lik derin temellerinde; C40
betonunun sıcaklık kontrollü kademeli dökümü sırasında her tabakada maksimum sıcaklığın 60
o
C’nin,
ortalama sıcaklığın ise 55
o
C’nin altında kalması sağlanmıştır. Ayrıca, her tabakada ortalama sıcaklık ile
yüzey sıcaklığı farkı ve tabakalar arası sıcaklık farkı 20
o
C’yi aşmamıştır. Üstyapıdaki tüm elemanların
dökümünde öngörülen slump toleranslarına uygun C50 sınıfındaki beton üretimleri yapılmış, dayanım
gelişimlerine göre kalıp alma süreleri belirlenmiştir. Betonda ASR riskine karşı CEM II/B – M 42,5 N ve
CEM III/A 42,5 N çimentoları kullanılmıştır. Proje boyunca kalıp işçiliğinde ve özellikle de betonun yüzey
özeliklerinin iyileştirilmesinde özgün teknikler uygulanmıştır. Temeller, yatay ve düşey elemanlar için özel
olarak geliştirilen beton pas payları kullanılmış olup bunların üretiminde proje betonunun harç fazı seçilmiştir.
Erken yaş çatlaklarının oluşumuna karşı kalıp alma sürelerine ayrıca önem verilmiştir.
(*) 16-18 Nisan 2015 tarihlerinde Şubemizin Antalya Şube ile ortaklaşa düzenlediği 9. Ulusal Beton Kongresi’nde
sunulan bildiridir.
4
makale