43

sayı 145/2017

her zaman ön sıralarda yer almıştır, hiç ödün 
vermemiştir. Güngör hocayı Güngör Hoca yapan ve 
de sevdiren, söylediklerini, konuştuğu her şeyi kulak 
kabartarak dinlememiz bu nedenledir. Sayın hocam 
iyi ki sizi tanımışız. İyi ki uzun süre birlikte çalışmışız. 
Bize öğrettikleriniz bundan sonra da eminim ki o 
büyük kararlılığınızla, naif halinizle, hiç kızmaz gibi 
görünen ama özünde çelebi bir ruhla bundan sonra 
da devam edecektir. Ama ülkemizin ulaştırmasının 
bir parçası olarak gördüğü ulaştırma sorunlarının 
giderilmesi gibi bir düşü, ben eminim ki gençlerimiz, 
torunlarımız gerçekleştirecek”
 dedi ve Güngör 

hocamızın bugüne kadar yapmış oldukları hizmetler 

nedeniyle minnettar olduğumuzu, bizim için önemli 

olduğunu belirterek, “Sizin gibi insanlara bu ülkenin 
ihtiyacı var. Sağlıklı yaşayın uzun yaşayın, sevgili 
hocam.” 
diyerek konuşmasını sonlandırdı. 

Prof. Dr. Güngör EVREN söyleşide “Her insanın belli 
bir birikimi vardır, başkalarına topluma yakınlarına 
aktarması gereken birikimleri vardır. Hem de 
bir insan yaşamını belli bir konu üzerinde çaba 
göstererek harcamışsa ve, bilim insanı olmak gibi bir 
özelliği içinde bunu yapıyorsa o insanın birikimlerini 
aktarması gerekir, aktarmıyorsa çok yazıktır.”
 diyerek 

kitabının çıkışının bunun üzerine geliştiğini belirtti. 

EVREN, “Benim serüvenim şöyle oldu: Daha 
öncede yazmıştım, ilk defa 1974 yılında Cumhuriyet 
Gazetesinde bir yazımla başlayan bir serüven. 43 

yıllık bir geçmişi var. Ondan sonra ben düşüncelerimi 
yazma gereği duydum. Üniversitelerin bilim insanının 
3 işlevi var. Öğretim yapacaksınız, araştırma 
yapacaksınız ve toplumu aydınlatacaksınız. Konunuzla 
ilgili doğru bilgileri topluma vereceksiniz. Ben bu 
görevi, bu işlevi çok ciddiye aldım. Meslek yaşamım 
boyunca aksatmamaya özen gösterdim. Bu kitaptaki 
yazılar belirli bir amacın ve çabanın ürünüdür. Gel 
zaman git zaman bunları ben yazıyorum da, bunların 
bir klasörü bir toplandığı yeri yok dedim ve bu kitap 
böylece ortaya çıkmış oldu.”
 dedi.

Kitabı adını veren ulaştırmanın şaşılası hallerinin 

halen bitmediğini, daha şaşırtacak şekilde 

geliştiğini, İstanbul kentinin kimliğini yitirmesine 

neden olabilecek bir takım uygulamalarda titizlik 

gösterilmiyor olmasını, yeşili, su havzası gibi 

kaygıları düşünmeden hırpalanabildiğine ve tahrip 

edilebildiğine dikkat çeken EVREN, kendisinin 

dünyaya bakışını, yaşam biçimi ve anlayışına 

yönelik; lise döneminden bu yana etkilendiği 

ve unutmadığı iki sözden bahsetti: ‘Şiddette 
yanılmaktansa şefkatle yanılmak yeğdir.’, ‘Dünyada 
en büyük din hoşgörülükdür.’
 Ailesi ve torunları ile 

olan ilişkilerine de değinen ve yaşamdaki en güzel 

değerin sevgi olduğunu belirterek, “Sevgiden güzel 
bir gerçeklik yok”
 diyen EVREN, Behçet Necatigil’in 

“Sevgilerde” şiiriyle konuşmasını sonlandırdı. 

Söyleşinin ardından Prof. Dr. Güngör EVREN 

katılımcılara kitabını imzaladı.

43

inşaat mühendisliği etkinlikleri