3

sayı 145/2017

başyazı

KAMUCU, TOPLUMCU, MÜCADELECİ BİR ŞUBE İÇİN

YOLUMUZ AÇIK OLSUN!

D

D

 

  eğerli Meslektaşlarımız,

Bir önceki sayımız yılın son bülteni olmuştu. 145. 

sayımız ise çalışma döneminin son bülteni olacak. 

Nasıl ki yılın son sayısının başyazısında geride 

bırakılan yılın kısa bir değerlendirilmesi ile yeni 

yıldan beklentiler yer aldıysa, çalışma döneminin 

son sayısının başyazısında da son iki yılın kısa 

özetiyle birlikte genel kurulumuza ve yeni döneme 

ilişkin önemli noktalara değinilecek.

İşin doğrusu 46. Genel Kurulumuz sadece 

önümüzdeki iki yılı belirlemeyecek. Şube Genel 

Kurulunda açığa çıkacak mesleki-politik irade 

geleceğimizin nasıl şekilleneceğinin de habercisi 

olacak.

Ülkemiz sıradan günler geçirmiyor. Demokratik 

mekanizmaların askıya alındığı, antidemokratik 

uygulamaların ayyuka çıktığı, OHAL rejiminin bir baskı 

unsuru olarak tercih edildiği, yasama yetkisinin 

KHK’lara devredildiği, yargı bağımsızlığı noktasında 

kayda değer şüphelerin oluştuğu, 15 Temmuz darbe 

girişimiyle ilgisi olmayan ve aralarında TMMOB 

üyelerinin de bulunduğu binlerce kamu çalışanının 

işten atıldığına tanık oluyoruz. Hangi demokratik 

ülkede seçilmiş belediye başkanları görevden alınır, 

parti başkanları, milletvekilleri, gazeteciler hapse 

atılır? Hangi ülkede bir meslek odasına (Kimya 

Mühendisleri Odası) kayyum atanır? 

Ne yazık ki böyle bir dönemden geçiyoruz ve 

dönemin dikkat çeken bir diğer özelliği, siyasi 

iktidarın ekonomik-politik-sosyal tercihlerinin, 

Cumhuriyet kazanımlarının ve toplumsal yaşamın 

birleştirici unsuru olan Cumhuriyet değerlerinin 

tasfiye edilmek istenmesinin toplumsal gerginliğe 

yol açacak sonuçlar doğuruyor olmasıdır. Toplumsal 

yaşamın dini kurallara göre düzenlenmesine 

dönük girişimler ise geleceğe dönük kaygıları 

çoğaltmaktadır.

Cumhuriyetin ilk yıllarından başlayarak 

gerçekleştirilen büyük kamu yatırımları 

özelleştirmeler yoluyla satılmış, kentsel değerler 

ranta kurban edilmiş, deprem gerçeğine rağmen 

yaşam güvenli hale getirilememiş, kent içi ulaşım 

kentliler için işkence olmaya devam etmiş, kıyılar, 

su ve orman havzaları talana uğramıştır. 

Siyasi iktidar açısından bu sürecin sıkıntısız 

yürümesinin bir yolu da, toplum adına kamu yatırım 

ve kararlarını denetlemekle yükümlü meslek 

odalarının güçsüzleştirilip işlevsizleştirilmesinden 

geçmektedir ki, şimdiye dek yapılan mevzuat 

değişikliklerinin bir nedeni de budur. Anlaşılan o ki, 

mevzuat değişiklikleri siyasi iktidara yetmemektedir 

ve TMMOB Yasası’nda değişiklik her daim 

gündemde tutulmaktadır.

Demokratik meslek örgütü olarak İMO ve özelde de 

Şubemiz, mesleğin ve meslektaşların sorunlarını 

mücadele konusu yapmış, meslek disiplinine 

dahil konularda sürece müdahale etmekten geri 

durmamıştır. 

Şube Genel Kurulumuz, Oda geleneğine bağlılığının 

tescil edildiği bir vasıta olacak, mesleğin ve 

meslektaşların sorunlarının çözümünde değerli 

tartışmalar gerçekleştirilecek, inşaat mühendisliği 

ortak paydası, “itibarlı meslek, nitelikli mesleki 

uygulamalar, donanımlı meslektaş” şiarı ile görünür 

kılınacaktır.

Nihayete eren çalışma döneminde mesleki-politik 

iddiamızı hayata geçirmenin doğurduğu özgüven, 

sadece Genel Kurulun İMO geleneklerine uygun 

cereyan etmesini sağlamayacak, aynı zamanda 

geleceğe yürüyüşümüzün de güvencesi olacaktır.

Her zaman bir demokrasi şöleni havasında geçen 

Genel Kurulumuzda geleceğe yürüyüşümüz 

taçlanacak, meslektaşlarımız aydın olmanın 

gereğine uygun davranarak ülkesine, insanına, 

mesleğine bağlılığını gösterecek, Şubemizin 

kamucu, toplumcu, hak ve adalet doğrultusunda 

mücadeleci yönü daha da pekişecektir.

Yeni sayılarda buluşmak üzere, yolumuz açık olsun!

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şube Yönetim Kurulu

KAMUCU, TOPLUMCU, MÜCADELECİ BİR ŞUBE İÇİN

YOLUMUZ AÇIK OLSUN!

3

başyazı