21

sayı 146/2018

Şube Başkanımız Nusret SUNA’nın

“Dünden Bugüne Kanal İstanbul” etkinliğindeki açılış konuşması aşağıdadır: 

Değerli Konuklar,

Değerli Meslektaşlarım,

Değerli Hocamız Prof. Dr. İlhan AVCI’nın konuşmacı olduğu “Dünden Bugüne Kanal İstanbul” başlıklı 

konferansımıza hoş geldiniz. Sizleri, Şube Yönetim Kurulu adına saygıyla selamlıyorum. 

Konferansımızda değerli hocamızın Kanal İstanbul Projesi’yle ilgili değerlendirmelerini öğreneceğiz. 

2011 yılında AKP Genel Başkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından “çılgın proje” olarak tanıtılan Kanal 

İstanbul’a, mühendislik biliminin temel doğruları bağlamında açılacak pencereden bakacağız. Projeyi, 

inşaat mühendisliğinin evrensel kabulleri doğrultusunda irdelemeye çalışacağız.

Projeyle ilgili görüşlerini farklı platformlarda dile getiren değerli hocamızı bir kez daha dinlemek bizler 

açısından şanstır. Bizlere bu şansı tanıyan İlhan Avcı Hocamıza huzurlarınızda teşekkür etmek istiyorum.

Sözü değerli hocamıza vermeden önce Kanal İstanbul ile ilgili görüşlerimi kısaca sizlerle paylaşmak 

istiyorum.

Değerli Meslektaşlarım,

Bizler açısından temel soru şudur: İstanbul’un ihtiyacı olan nedir? Kanal İstanbul, kentin ihtiyaçlarını 

karşılayacak bir proje midir? Bu soruya yanıtımız bellidir: İstanbul’un böyle bir projeye ihtiyacı yoktur.

İstanbul tarihsel, kültürel, ekonomik ve sosyal açıdan önemli bir kenttir. Sadece Türkiye’nin değil, Avrupa ve 

Asya’nın tartışmasız en önemli kentlerinden olan İstanbul ne yazık ki önemine uygun bir gerçekliğe sahip 

değildir.

Değerli Katılımcılar,

Kanal İstanbul’un yol açacağı olumsuzluklara geçmeden önce, projenin tahmini bütçesiyle ilgili kısa bir 

bilgi vermek istiyorum. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Ahmet Arslan geçen günlerde yaptığı 

açıklamada, Üçüncü Hava Alanının, 22 Milyar Euro’luk bütçesi olduğunu, Kanal İstanbul’un bundan daha 

yüksek bir maliyeti olacağını ifade etti.

Bakan bey açıktan ifade etmese de, Kanal İstanbul’un tahmini maliyetinin 40/50 milyar Euro civarında 

olması bekleniyor. İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin 5-6 katı bir bütçe demek bu. Böyle bir bütçenin 

kentsel yatırımlara yöneldiğini tasavvur etmenizi isterim. Kentsel altyapıya, ulaşıma, toplu taşımacılığa, 

derelerin ıslahına, deprem önlemlerine, güçlendirme çalışmalarına, tarihsel değerlerin korunmasına, yeşil 

alanların çoğaltılmasına... Açık ki İstanbul daha yaşanabilir bir kent olma yolunda epey bir mesafe kat 

edebilir bu bütçe ile.

Değerli Konuklar,

Bırakalım böyle bir bütçenin sağlayacağı faydaları, Kanal İstanbul’a akıtılacak paranın bizleri yeni sorunlarla 

karşı karşıya bırakacağı da açıktır. Medeniyetlerin beşiği bu kadim kente kıyıldığı yetinilmiyormuş gibi, 

telafisi mümkün olmayan sonuçlara yol açacak adımlar atılıyor. Karar merciinde bulunanlar, deprem 

tehlikesi altında bulunan bir kenti ikiye bölmenin yaratacağı handikabın farkındalar mı bilmiyorum. Kaldı ki, 

21

konferans