23

sayı 146/2018

Prof. İsmet AKA ile Söyleşi*

“95 YILLIK ÇINAR”

...................................................

İnş. Yük. Müh. Hakkı Nadir ÇELEBİ

Bu söyleşi 26. Dönem (1980) 
İMO İstanbul Şube Yönetim 
Kurulu Üyesi, 30. Dönem (1986-
1987) Oda Yönetim Kurulu Üyesi 
ve günümüz Oda Danışma Kurulu 
Üyemiz Hakkı Nadir ÇELEBİ 
tarafından, Meslek Odamızın 
tarihinde önemli bir yeri olan, 
Şubemiz kurucularından duayen 
hocamız Prof. İsmet AKA ile 
mesleğimize ve meslek odamızın 
tarihine yönelik yapılmıştır.

Hakkı Nadir ÇELEBİ (HNÇ)- 

Söyleşimize siz de uygun 

görürseniz kısaca yaşam öykünüz 

ile başlayabilir miyiz? 

İsmet AKA (İA)- 1 Temmuz 

1923’te İzmir Çandarlı’da 

doğdum. İlkokula Emiralem’de 

başladım. Emiralem Menemen’in 

bir nahiyesi, babam nahiye 

müdürüydü. Sonra oradan babam 

İzmir Karşıyaka’ya tayin edildi, 

ilkokulu orada bitirdim. İzmir 

Karşıyaka’da ortaokula başladım, 

oradan yine Karşıyaka kadar 

yakın olan Buca var İzmir’de. 

Babam oraya tayin edildi. Ben 

de ortaokulu Buca’da bitirdim. 

Buca’dan sonra lise... İzmir’e 

liseye Karşıyakalılar o zaman 

vapurla gelirdi. Karşıyaka’da lise 

falan yok. İzmir’de zaten bir erkek 

lisesi, bir de kız lisesi vardı, yalnız 

İzmirliler değil, civar illerden de 

oraya gelirlerdi. Buca’dan banliyö 

treniyle gidip gelerek liseyi de 

orada bitirdim. İzmir Erkek Lisesi 

Şubesi çok kalabalık oldu, kız 

lisesini başka yere taşıdılar. O 

kız lisesinden boşalan binaya ki 

fuarın hemen yanında, -yangın 

yerinin ortasında diyebileceğim 

bir yerde- büyük bir bahçesi 

olduğu için o meşhur büyük İzmir 

yangınından kurtulmuş, o bina 

bizim lise binasıydı. İzmir Erkek 

Lisesi Şubesi deniyordu. Biz bir 

yukarı sınıfa geçtiğimizde İzmir 

Erkek Lisesi bağımsız oldu, ikinci 

lise dediler -İzmirliler rakama da, 

numaraya da meraklı, sokaklar 

da numaralıdır biliyorsunuz-.  

Birinci ve ikinci lise dediler, yani 

iki lise oldu. Biz ikinci liseden 

mezun olduk. Bizden bir evvelki 

sınıf İzmir 2. Erkek Lisesi’nin ilk 

mezunlarıdır, oradan da inşaat 

mühendisleri var; tanıyacaksınız 

Neşat AKMANDOR, Mustafa 

BİLGİNER, Süha AKSOY onların 

hepsi bizden bir önceki sınıftandı 

bizim liseden, ondan sonra 

buraya İstanbul’a geldik. O 

zaman sınavla giriliyordu. Şimdi 

de öyle, ama yalnız mühendis 

mektebine sınavla giriliyordu.

HNÇ- 1968 yılında üniversite 

merkezi sistem imtihanında, 

belli bir puanın üstündekiler, 5 

matematik, 5 geometri, 5 fizik, 

5 kimya problemi çözerek ikiye 

giriyorduk. Sizin zamanınızda 

imtihan daha farklı mıydı?

İA- İmtihan daha farklıydı. 

İmtihanla girilen okullar 

mühendis mektebi, mülkiye ve 

askeri tıbbiye. Diğerleri isteyen 

hukuk fakültesi, isteyen fen 

fakültesi, istediği bölümde 

okuyabilirdi. İmtihanla biz kaç kişi 

girdik bilmiyorum, ama 1.000’e 

yakın kişi galiba. 120 kişi aldılar 

ve ayrıca 120 kişi isteğe bağlı 

olarak parasız yatılıydı. 120 

kişinin 100’ü parasız yatılı istedi. 

Daha şöyle yuvarlak rakamlarla 

söylüyorum. O tarihte biz 120 kişi 

girdik, ama 120 kişi de şöyle: 

70 inşaat, 20 mimarlık, 15’er de 

makine ve elektrik. 15 kişilik sınıf 

vardı makine ve elektrik, gayet 

iyi şeyler. Sonra okul toplam 

sayısı 500 civarında, 450’si 

yatılı ve parasız yatılı. Parasız 

yatılı şartları çok iyiydi, onun için 

İstanbul’da oturanlar da parasız 

yatılı olurlardı. Yatıp kalkarsınız,  

yeni yapılmış kaloriferli binaydı. 

Gümüşsuyu’nda, oradan deniz 

görünen bir yatakhanesi vardı. 

Yemekhanesinden modern 

mutfak aletleri ve sonra 4 kişilik 

masada porselen tabaklarda 

yemek yenilirdi. Öyle karavana 

falan değil.

Gümüşsuyu yatakhanesi

2 senelikti biz girdiğimizde. 

1938’de bina bitmiş, taşınılmıştı, 

1940’ta biz girdik. Her sene bir 

*Bu söyleşi 25 Nisan 2014 tarihinde Prof. İsmet AKA’nın evinde gerçekleştirilmiştir.

23

söyleşi