26
sayı 146/2018
inşaat devam etti, iki sene
sonraydı galiba inşaat fakültesi
geldi.
HNÇ- 1968’de inşaat, mimarlık
olarak Taşkışla binasında biz
devam ettik. Bizim zamanımızda
mimar ve inşaat, ‘L’nin bir tarafı
mimar, bir tarafı inşaattı.
İA- Evet iki ‘L’. Mimarlar 1950’de
geldi, diğerleri iki sene sonra
geldi, ama onlardan ibaret
kalmadı. Yeni fakülteler; temel
ilimler fakültesi, maden fakültesi,
gemi inşaatı fakültesi oradaydı
hepsi. Maçka’da iki tane bina
var. Bazen yanlış olarak Maçka
Kışlası diyorlar o büyük binaya,
orası Maçka Silahhanesi,
Maçka Kışlası aşağıdaki bina,
onun yanındaki bina. Maçka
Kışlasına Teknik Okul kuruldu.
Diğer tarafı da gene restore
ettiler ve maden fakültesiyle
başladı, sonra yeni fakülteler,
metalürji gibi fakülteler oluştu.
Yabancı diller okulu ve derken
genişledi, ama yetmedi. Onların
arkasındaki arsalara binalar
yapıldı ve genişleme arttı. Çünkü
dediğim gibi, 500 öğrenciyle
girmişsiniz, sonra çıkmış 20 bin
öğrenciye... Yeni yer lazımdı,
iyi ki zamanında davranmışlar.
1960’ların başlarındaydı, şehir
dışında bir yer aradılar, ama
çok da uzağa gitmeyecek,
şehirle ilişkisi olacak sonra
Ayazağa bulundu. Ayazağa
orasıda büyük, Ayazağa bugünkü
Büyükdere Caddesinden başlayıp
Hisarüstü’ne kadar giden 600
hektarlık alan. O da yarışmayla
yapıldı.
HNÇ- Hocam, Ayazağa
kampüsünün planları maalesef
iyi olmadı.
İA- İyi olmadı, ama yarışma o
değil, yarışma başka türlüydü.
O sonuçlandı, fakat o sırada
askerler el koydu, yani askeri
vesayet vardı.
HNÇ- Bugün de sivil vesayet
var, ne yazık ki hocam. Yanda
havacıların yeri yok muydu
hocam, orada askerlerin bir yeri
vardı o sonradan mı geldi?
İA- Yolun öbür tarafında süvariler
falan vardı, ama burasını biz
alacağız diye. O sıralar Cemal
(Tural) Paşa’ydı Genelkurmay
Başkanı, gayet sert bir asker.
Bedri (KARAFAKIOĞLU) Bey rektör.
Hatta Bedri ve ben senatoda
üyeydim o zaman. Bedri Bey,
“Randevu alayım, gideyim,
konuşayım” dedi, paşayla. “Gitme,
sert adamdır” demişler. Paşa,
zaten bir yazı yazmış, “Orası bize
lazım” demiş, yazıya bir de not
düşmüş. “Boğazın yukarısında
daha güzel manzaralı yerler vardır,
oraya gidin”. Sonra askerlerle bir
takım protokoller yapıldı. Bedri
bey -rahmetli-, onlarla çok uğraştı.
Binalar iyi olmadı. Ben de yazdım
onları profesyönel bir büroya
verilmeli diye. Sonra Kemal
Ahmet ARU’ya (Mimarlık Fakültesi
Dekanı) işi senato vermiş. Ben
ondan sonra senatoya girdimdi,
o yarışma iptal edildi. Çünkü
arsa değişti. Harp akademileri de
kullanmış. Yarışma, onların yerini
de kullanmış, değişti. Değişince
Kemal Ahmet Bey ben yaparım
demiş. O da bedava olunca
senato da peki demiş.
HNÇ- Hocam, bu işin bedavası
olur mu? Üniversite yapıyorsunuz.
Gelecek kuşaklara da kalacak.
İA- Benim yazım vardır bu
konuda; ‘Profesyonel bir büroya
verilmeli, üniversite yönlendirici
ve denetleyici olmalıdır’, dedim.
O zaman daha güzel olurdu.
Kemal Ahmet Bey 15 günde bir
uğrardı, imza atmaktan korkan
mimarlar da vardı büroda, onlarla
yürüttü. Ben yürütücüsüydüm
inşaatın, ama bu kısmına hiç
gelemedim tabii, çünkü bir
yerleşme projesi yapılmış,
binaların projeleri yapılmıştı.
HNÇ- O saatten sonra zor
elbette.
İA- Ben uygulamacıydım zaten.
Onun için bazı şeyleri görerek
düzeltmeler yapabildim, ama
gerisinde hiç de güzel olmadı.
Yalnız güzel olmayışının yanında
kaliteli de olmadı inşaat, onun
sebebi de şu bence: Devlet
Planlama Teşkilatı’nın tutumudur.
Şimdi Devlet Planlama Teşkilatı
bu ihaleleri yaparken çeşitli
şekilde davranmıştır. Mesela,
aynı tarihlerde Tuzla’da Deniz
Harp Okulu yapıldı. Deniz Harp
Okulu’na verdiler 5 milyon lirayı,
yap dediler oraya, hepsini birden
geldi, yaptı.
HNÇ- Orta Doğu Teknik
Üniversitesi kampüsü binaları
ve yerleşimiyle güzel bir örnek
Hocam. Bize İTÜ’ye tahsisatın
tamamını vermediler demek
Ortadoğu’ya tahsisatın tamamını
verdiler…
İA- Ortadoğu’yu yapan da, bizim
müsabakayı kazanan da Behruz
ÇİNİCİ’ydi. Eğer o yapılabilseydi
onun yerleşmesiyle girecekti,
ama maalesef olmadı o. Devlet
Planlamanın bence hatalı
davranışı inşaat işinde: Küçük
parçalara ayırıyordu ihaleleri
1970’lerde. 30 milyon lira, 10
milyon verir, 3 senede bitirin der,
tabii enflasyon var. 3 senede
bitemez.
HNÇ- O dönemin enflasyonu da
fırlıyor.
İA- Peki, ikisini beraber verin.
Hayır, tek tek olacak. Doğru
dürüst müteahhit getiremezsiniz.
Ben gittim, bizim mezunlarımız
Nihat ÖZHAN vardı, ENKA
vardı, Şarık TARA, konuştum
onlarla. Gelin, burası sizin
okulunuz, yetiştiğiniz yer, niye
gelmiyorsunuz teklif vermeye,
çırçır müteahhitlerle uğraşıyoruz?
Biz gelemeyiz dediler, Çünkü
26
söyleşi