32

sayı 146/2018

İstanbul Valiliği tarafından, İstanbul’da 2 bin 285 

deprem toplanma alanının belirlendiği açıklandı. 

Sayın Vali Vasip ŞAHİN’in yaptığı açıklamada, 

belirlenen alanlarda deprem sonrası 2 milyon 400 

bin insanın barınabileceğini ifade etti.

İstanbul Valiliği’nin, deprem toplanma alanları 

ile ilgili çalışma içerisine girmesi elbette 

memnuniyet vericidir. Ancak açıklamanın konuyla 

ilgili manipülasyona neden olacağını, gerçekleri 

yansıtmaktan uzak olduğunu da belirtmek, inşaat 

mühendislerinin temel sorumlulukları arasındadır.

Buradaki temel sorun, deprem toplanma alanı 

kavramının ne olduğuyla ilgilidir. Ne yazık ki Valilik 

kavramın tanımına ya hakim değildir, ya da konu 

çarpıtılarak kamuoyuyla paylaşılmıştır.

Çünkü deprem toplanma alanı, üzerinde konteyner 

kentlerin kurulabileceği, elektrik, su, ısınma, duş, 

tuvalet gibi temel ihtiyaçların karşılanabileceği 

altyapıya sahip büyük ve geniş alanlar olarak 

tarif edilmektedir. Bu alanların, deprem ulaşım 

güzergâhlarıyla bağlantılı olması, yani kolay 

ulaşılabilir yerlerde bulunması kaçınılmazdır. 

Dolayısıyla okul ve cami bahçelerinin, parkların, boş 

arazilerin, hatta dolgu bölgelerin toplanma alanı 

olarak belirlenmesi, ifade etmeliyiz ki kamuoyunu 

yanıltmaktır.

Sayın Vali’nin açıklamasında, deprem toplanma 

alanının nasıl olması gerektiği aslında belirtilmiştir. 

Açıklamada, konteyner ve çadır kent kurulmaya 

uygun sadece 156 alandan söz edilmiştir. Geriye 

kalan 2 bin küsur alanın böyle bir açıklamaya dahil 

edilmesi açıkçası manipülasyon dışında bir sonuç 

yaratmayacaktır. Kaldı ki asıl sorun, 156 alanının 

gerçek anlamda deprem toplanma alanı olarak 

düzenlenip düzenlenmediğidir. 1999 depremlerinden 

sonra belirlenen deprem toplanma alanlarının 

akıbeti akla getirildiğinde, Valiliğin 156 deprem 

toplanma alanını kamuoyuna tanıtması, altyapı 

hazırlıklarıyla ilgili bilgi vermesi gerektiği açıktır.

Aynı gün Çevre ve Şehircilik Bakanı Sayın 

ÖZHASEKİ, olası bir İstanbul depreminin 2030 yılına 

kadar beklendiğini açıkladı. Bırakalım güçlendirme 

çalışmalarının kat ettiği mesafeyi, henüz deprem 

toplanma alanları sorununu çözemeyen İstanbul’un, 

deprem sırasında ve sonrasında vereceği tepki, ne 

yazık ki İstanbulluların karşı karşıya kaldığı tablonun 

iç açıcı olmadığını göstermektedir.

Olası İstanbul depreminin yol açacağı yıkım 

asgari düzeyde olsa bile, binlerce insanın hayatını 

kaybedeceği sır değildir.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak, 

merkezi ve yerel yönetimi gerçekleri görmeye ve 

ivedilikle önlem almaya davet ediyoruz. Bu konuda 

üzerimize düşen sorumluluğu yerine getirmeye hazır 

olduğumuzu da kamuoyuyla paylaşıyoruz.

TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şube Yönetim Kurulu

BASIN AÇIKLAMASI: DEPREM TOPLANMA ALANI SORUNUNU

ÇÖZEMEMİŞ BİR KENT: İSTANBUL / 

1 Mart 2018

(İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şube Yönetim Kurulumuzun İstanbul Valiliği tarafından

İstanbul’da 2 Bin 285 deprem toplanma alanının belirlendiği yönünde yapmış olduğu

açıklamaya yönelik yapılan basın açıklaması)

32

şubemizden