9

sayı 149/2018

Beyoğlu Sütlüce Fuadiye Sokak’ta bulunan 4 katlı 

bir bina bugün öğle saatlerinde çöktü.

Binanın çökmesine, yanındaki inşaatın temel kazısı 

sırasında yaşanan toprak kaymasının neden olduğu 

anlaşıldı. Binanın 1994’te inşa edildiği, kaçak 

ve ruhsatsız olduğu belirlendi. İmrahor Caddesi 

üzerinde bulunan komşu parselde devam eden 

temel kazısı ve yağan yağmurlar nedeniyle istinat 

duvarının yıkıldığı, sabah 10.00 gibi kaymanın fark 

edildiği, boşaltılan binanın saat 12.00 sularında 

tamamen çöktüğü tespit edildi. İşin ilginç yanı, 

temel kazısı devam ederken apartman sakinleri 

tarafından yapılan uyarıların, inşaat sahipleri 

tarafından ciddiye alınmamış olmasıdır. Tek teselli 

can kaybı olmamasıdır. Ancak bu vahim olay 

İstanbul’daki bina stokunun mevcut durumunun bir 

kez daha sorgulanmasını gündeme getirmelidir.

1999 depreminden bu yana bazı kamu 

binalarının güçlendirilmesi ya da yıkılıp yeniden 

yapılması ve bazı bölgelerdeki kentsel dönüşüm 

projeleri(!) haricinde, riskli yapılar için sonuç alıcı 

uygulamaların gerçekleştirilmediği bilinmektedir. 

Sütlüce’deki olay projektörlerin iskânı olmayan, 

mühendislik hizmeti almadan üretilen kaçak 

yapılara çevrilmesini zorunlu kılmaktadır. İstanbul 

genelinde kaç tane böyle konut bulunmaktadır? Bu 

konutlarda kaç insan yaşamaktadır? İnsanların can 

ve mal güvenliği için ne gibi önlemler alınmaktadır? 

Komşu parseldeki temel kazısından bile etkilenerek 

yıkılan binaların, olası bir depremde ayakta kalması 

mümkün müdür? Bu soruların muhatabı elbette 

merkezi ve yerel yönetimlerdir.

İstanbul’undaki yapıların kayda değer oranda kaçak 

ve ruhsatsız olduğu bilinmektedir. İstanbullular 

merkezi ve yerel yönetimlerden kaçak ve ruhsatsız 

yapılaşmaya dönük köklü çözüm beklemektedir. 

Oysa hükümet, Haziran ayı içerisinde İmar Barışı 

adı altında imar affı ilan ederek kaçak ve ruhsatsız 

yapılara af getirmiştir. Fuadiye Sokak’ta bulunan 

bina büyük olasılıkla İmar Affı’ndan yararlanacak ve 

mevcudiyetini yasal statü ile pekiştirecekti, üstelik 

taşıyıcı sistem güvenliği -inşaat mühendislerince 

değil- bina sahiplerinin beyanıyla tescillenerek.

Bir hafta içinde meydana gelen Beyoğlu Sütlüce’de bir apartmanın çökmesi, Sancaktepe’de

Mevlana İlköğretim Okulu’nun duvarının yıkılması ve ardından Ümraniye’de bulunan Fatih Sultan Mehmet 

Sanayi Sitesi Site Yolu Caddesi’nde devam eden bir inşaatın istinat duvarının çökmesinin ardından 

Şubemiz tarafından yapılan basın açıklamaları ve Sütlüce’deki dayanma yapısı ile ilgili

ön teknik değerlendirme raporu aşağıda sunulmuştur.

RANTI DEĞİL İNSAN HAYATINI NE ZAMAN ÖNEMSEYECEĞİZ?

(İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından,

Beyoğlu Sütlüce’de bir binanın çökmesi nedeniyle yapılan açıklama - 24 Temmuz 2018)

9

basın toplantısı - rapor