10
sayı 149/2018
Yine anlaşılmaz bir uygulamaya imza atan Hükümet,
2018’in Mayıs ayı içerisinde yapı ruhsatlarında
mühendis imzası bulunma zorunluluğunu kaldırdı.
Mühendisin bilgisi haricinde hazırlanacak yapı
ruhsatlarının yapı üretimine ne gibi katkısı olacak
bilinmez ama mühendislik hizmeti almadan yapı
üretimini teşvik edeceği açıktır. Bir taraftan imar affı
getireceksiniz, diğer taraftan yapı üretim sürecinden
mühendisleri uzak tutacaksınız, Fuadiye Sokak
faciasında olduğu gibi kamusal sorumluluğunuzu
yara sarma, binanın boşaltılmasıyla sınırlı
tutacaksınız. Mühendislik mesleğini devre dışı
bırakan, mühendisleri itibarsızlaştıran, imar aflarıyla
kaçak yapılaşmayı ödüllendirenlerden insanın can
güvenliğini koruması, İstanbul’u depreme hazır hale
getirmesi elbette beklenmez.
Ne yazık ki bugün kentsel dönüşüm odaklı rant
beklentisi insan hayatından daha değerli ilan
edilmiştir. Ülkemiz Hicret apartmanı, Zümrüt
apartmanı gibi depreme gerek kalmadan yıkılan
ve onlarca cana mal olan facialarıyla ünlüdür.
Fuadiye Sokak ise apartman sakinlerinin dikkatiyle
can kaybı olmadan atlatılmıştır. Hicret’ten,
Zümrüt’ten çıkarılmayan ders şimdi Sütlüce ile
devam etmektedir; umarız bu defa ders alınır.
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi,
Fuadiye Sokak’a bir heyet göndermiş, gerekli
incelemelerde bulunmuştur. Sütlüce ve daha
niceleri, İstanbulluların olası bir depreme karşı
ne kadar korunaksız olduğunu göstermektedir.
Bunun sorumluluğu ise hiç şüphesiz kentleşme
ve yapılaşmaya rant penceresinden bakanların
üzerindedir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şubesi Yönetim Kurulu
Geçen hafta içinde Beyoğlu Sütlüce’de bir apartman
göz göre göre çöktü. 28 Temmuz günü ise
Sancaktepe’de Mevlana İlköğretim Okulu’nun duvarı
yıkıldı. Bugün ise Ümraniye’de bulunan Fatih Sultan
Mehmet Sanayi Sitesi Site Yolu Caddesi’nde devam
eden bir inşaatın istinat duvar çöktü.
Beyoğlu Sütlüce’de apartman sakinlerinin çabası
can kaybının önüne geçti. Sancaktepe’de okul
duvarı yıkıldığında yaz tatili nedeniyle bahçede
öğrenciler yoktu. Ümraniye’de ise tesadüfen can
kaybı olmadı, göçük altında sadece arabalar
kaldı. Bu zaman zarfında can ve mal kaybına yol
açmadığı için haber değeri taşımayan, dolayısıyla
kamuoyunun dikkatini çekmeyen pek çok altyapı
sorunu yaşandığı, sorunların günlük hayatı, kent
içi ulaşımı olumsuz etkilediği de tarafımızca
bilinmektedir.
Bütün bunları tesadüf olarak açıklamak mümkün
müdür? Karşı karşıya kaldığımız sorunları doğa
olaylarına bağlamak ikna edici midir?
Başta merkezi yönetim olmak üzere, yerel
yönetimlerin, yüklenici firmaların, meslek
mensuplarının sorumluluğu üstlenmekten imtina
etmesi, sorunun tespit edilmesini ve uygulanabilir
çözüm üretilmesini ötelemektedir.
Görmek ve kabul etmek zorundayız: Son bir
haftadır İstanbul`un değişik noktalarında karşı
karşıya kaldığımız manzara, kentin insan hayatı
açısından ne kadar tehlikeli bir hal aldığını açığa
çıkarmaktadır. Peş peşe yaşadığımız olumsuzluklar
bir taraftan yapı üretim sürecindeki zaafları açığa
çıkarmakta, diğer taraftan da kentimizin altyapı
ilkelliğini gözler önüne sermektedir.
DÜN SÜTLÜCE’DE, BUGÜN ÜMRANİYE’DE, YARIN NEREDE?
(İstanbul Ümraniye’de bir inşaatın istinat duvarının çökmesi nedeniyle
İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından yapılan açıklama - 30 Temmuz 2018)
10
basın toplantısı - rapor