11
sayı 149/2018
Yapı denetimi başta olmak üzere yapı üretim süreci
sorunludur ve ciddi ölçüde zaaflar içermektedir.
Zemin etütlerinden başlayarak, zemine uygun proje
üretimi, projeye uygun imalat gerçekleştirilmesi ve
bütün bu sürecin mühendislerin uhdesinde olması
gerekmektedir ki, son yıllarda sık sık karşılaştığımız
üzere ne yazık ki siyasi otorite mühendislik
mesleğini itibarsızlaştıran, mühendisleri kulvarın
dışına çıkartan, yapı üretim sürecini denetimsizliğe
mahkûm eden adımlar atmaktadır.
Şimdiye kadar mevzuatta gerçekleştirilen
değişikliklerin bırakalım çözüm üretmesini, sorunları
içinden çıkılmaz derecede sabitlediği açıkken, son
dönemde çıkartılan imar affı ve yapı ruhsatlarında
mühendislerin imza zorunluluğunu ortadan kaldıran
düzenleme, sağlıklı kentleşme ve güvenli yapılaşma
hedefinden uzaklaştıran özellikler içermektedir.
Son hafta içerisinde yaşanan istinat duvarı yıkılması
ve iksa/zemin göçükleri zemin etütlerinin sağlıklı
ve bilimsel olmadığını, iksa hesaplamalarının yanlış
yapıldığını, duvar imalatında ciddi ihmaller olduğunu,
zemin mühendisliğinin temel ilkelerinin dikkate
alınmadığını açığa çıkartmıştır.
Bu noktadaki temel soru şudur: Bütün bu
olumsuzluklar hayata geçerken merkezi yönetim,
yerel yönetimler, yapı denetim kuruluşları ne
yapmaktadır?
Tıpkı depremde olduğu gibi kamu yönetiminin
sorumluluğu önleyici tedbir geliştirmek yerine “yara
sarma” ile sınırlıysa, ne yazık ki başta İstanbul
olmak üzere bütün bir ülke kaderine razı şekilde
yeni faciaları bekleyecektir.
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Yönetim Kurulu
KAZI GÜVENLİĞİ VE ALINACAK
ÖNLEMLER HAKKINDA GENELGE
YAYIMLANDI
Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, “Kazı
Çukurlarının Stabilitesi ve İksa Sistemi
Etüt, Proje, Uygulama ve Kontrolleri ile İlgili
Uyulacak Esaslar” hakkında “Kazı Güvenliği
ve Alınacak Önlemler” Genelgesi yayınladı.
Genelge için: http://istanbul.imo.org.tr
11
basın toplantısı - rapor