34
sayı 149/2018
yapı ruhsatının mühendislerin bilgisi dışında
hazırlanması yapı üretimine ne gibi bir katkılar
sağlayacaktır?
Bir deprem ülkesi olan Türkiye’de kamuoyu, yapı
üretiminin zaaflı yönlerinden arındırılması, ihtiyaca
dayanarak gerekli mevzuat değişikliklerinin
gerçekleştirilmesi, mühendislik uygulamalarının
denetlenmesi ve niteliğinin artırılması yönünde
beklenti içindedir. İfade edilmelidir ki, beklentinin
karşılık bulmaması bir yana, mühendisleri denetim
dışına çıkartan, meslek odalarının denetim
kanallarını daraltan, mühendisliği önemsizleştiren
uygulamalar nedeniyle geleceğe dönük kaygılar
çoğalmaktadır.
Ülkemizde yapı stokunun durumu içler acısı haldeyken, imar affıyla güvensiz yapı örneklerini kalıcı hale
getirmek olası bir depremde faciaya yol açacaktır.
Değerli Katılımcılar,
Çorlu’daki kazaya neden olan yer, demiryolu ile dere yatağının kesiştiği noktadır. Her türlü zemine güvenli
yapı inşa edilebileceği gibi, her türlü zemine de ray döşenebilir.
Bunun tek kıstası bilimin ve mühendisliğin temel ilkelerine bağlı kalmaktır.
Hepinizin gördüğü gibi rayların oturduğu dolgu zemin boşalmış ve tren raydan çıkmıştır. Dolgu zeminin
aniden boşalması mümkün olmadığına göre, rayların denetim, bakım ve onarımında ihmal vardır. Ne yazık ki
bu ihmal 24 insanımızın hayatına mal olmuştur.
Değerli Basın Mensupları,
Her doğal afet, her kaza takdiri ilahi olarak yorumlanır, sorumluluk üstlenilmezse ne yazık ki faciaların
devam etmesi kaçınılmazdır. Her olayda, örneğin Çorlu kazasında yağmur suçlu ilan edildi, suç başka
nedenlerde aranırsa, acıların ardı arkası kesilmeyecektir.
Yağmur bir doğa olayıdır. Yağmurun rayların oturduğu zeminde bozulmalara neden olması her zaman
beklenen bir durumdur. Beklenmeyen ise kontrollerin yapılmaması, gerekli önlemlerin alınmaması, bakım ve
onarım işinin ihmal edilmesidir.
2004 Pamukova kazasında hiç kimse sorumluluk üstlenmedi. Çorlu kazasında da hiçbir yetkili sorumluluğu
üzerine alıp istifa etmedi.
İmar affıyla, af edilen yapıların yol açacağı facialardan sonra da, bugünkü yöneticilerin hiçbiri kamuoyunun
karşısına çıkıp bir özür bile dilemeyecek.
Bütün bu tablo bizlere şunu söylüyor:
Ekonomik-politik karar ve tasarruflar tartışılabilir. Ancak bu ülkenin asıl sorunu vicdanlarının kaybedilmiş
olmasıdır.
Değerli Meslektaşlarım,
Değerli Konuklar,
Beni sabırla dinlediğiniz için sizlere teşekkür ediyorum. Ev sahipliğiniz için ise müteşekkir olduğumu
bilmenizi istiyor, saygılar sunuyorum.
Nusret SUNA
TMMOB İnşaat Mühendisleri Odası
İstanbul Şube Başkanı
34
şubemizden