40
sayı 149/2018
ODAMIZ TARAFINDAN HAZIRLANAN UZUNKÖPRÜ-HALKALI SEFERİNİ YAPAN YOLCU TRENİNİN
RAYDAN ÇIKMASINA İLİŞKİN İNCELEME VE DEĞERLENDİRME RAPORU BASINA AKTARILDI
5 Eylül 2018
Yetkililer, her afet sonrası yaptıkları gibi konunun
özünü unutup sonucuna göre hüküm veriyorlar! Her
afet sonrası ortaya çıkan afetlerin nedenleri değil,
sonuçları üzerinde durulmaktadır. Neden sonuç
ilişkisi ne yazık ki dikkate alınmamaktadır!
Demiryolu hattının tarım arazileri içinden
geçtiği görülmektedir. Tarım arazilerinin geçtiği
yerlerde zeminin taşıma gücü zayıf olur. Çekilen
fotoğraflarda balast ve alt balast tabakalarının
yetersizliği nedeniyle işlevini yitirdiği hatta tabii
zemin içinde kaybolduğu görülmektedir. Demiryolu
hattı yapılırken göçme, çökme ve tabaka kayması ve boşalması ile ilgili bilgiler dikkate alınmamıştır.
Ayrıca yağan yağmurlar dikkate alınarak gerekli olan bakım ve kontrollerin yapılmadığı, bu kazanın
sadece en son yağan yağmurlara bağlanmaması gerektiğinin bilinmesini de istiyoruz!
Suçlu yağmur değildir! Yapanlar, yaptıranlar ve yapılmış olan yapıları denetlemeyenlerdir.
Demiryolu olayları ya da kazalarına çok sık rastlanmaz. Demiryolu güvenlik sıralamasında ulaştırma türleri
arasında üstlerdeki yerini almıştır. Dünya geneline yayılabilecek bu saptama, kendiliğinden gerçekleşen
süreçlerin bir çıktısı olmayıp; demiryolu ulaştırmasının özündeki güvenlik potansiyeli ile birlikte, bir bütün
olarak tüm demiryolu bileşenlerinin belirli bir (geleneksel) disiplin anlayışıyla, denetim ve bakımlarının
yapılıyor olmasının beklenen bir sonucudur. Japonya’da Tokyo-Osaka kentlerini 1964 yılında 200 km/sa
hızla birbirine bağlayan dünyanın ilk yüksek hızlı treni Shinkansen, bugüne kadar kaza yapmadan hizmet
vermeyi başarmış bir demiryoludur.
Demiryolu güvenlidir, ancak onu güvenli yapan arka planda sistemi yönetenlerin güvenlik anlayışıdır.
Gelişmiş çoğu ülkenin ulaştırma hizmetlerinden sorumlu otoriteleri, ülkelerinde meydana gelen demiryolu
olaylarına/kazalarına ilişkin inceleme ve değerlendirme raporlarını açık bir şekilde kamuoyu ile paylaşırlar.
Bu yaklaşım biçimi de demiryolu güveliğini (ve güvenilirliğini) pekiştirmeye hizmet eden güvenlik anlayışının
bir ürünüdür.
Demiryolu olayları/kazaları açıklanabilir nedenlerle meydana gelir ve tekrar etmemesi için alınması
gereken dersler ve önlemler için öğretici olurlar. Bir kamu hizmeti olan demiryolu ulaştırmasından
sorumlu olanların başlıca görevlerinden biri, demiryolu olaylarını/kazalarını şeffaf ve nesnel biçimde
değerlendirip, elde edilen bulguları kamuoyuyla paylaşmak, benzerlerinin tekrar etmemesi için alınacak
önlemleri belirleyip hayata geçirmektir.
Türkiye Demiryolu Ulaştırmasının Serbestleştirilmesi Hakkında Kanun 2013 yılında yürürlüğe girmiştir.
Bu kanuna göre TCDD İşletmesi Genel Müdürlüğü demiryolu altyapısından sorumlu tutulurken, yolcu
ve yük taşımacılığı hizmetlerinin kurulan TCDD Taşımacılık A.Ş. tarafından yürütülmesi yasalaşmıştır.
Bu düzenlemeler, demiryollarında daha önceki yıllarda başlatılan personel azaltma uygulamalarının
devamında yapılmıştır. Yeni yasayla, demiryolu ulaştırmasının organizasyon bileşenleri ve bunlar arasındaki
ilişkiler büyük ölçüde yeniden tanımlanmış ve oluşturulmuştur. Bu süreçte yüzyıllık kurumsal birikimin ve
çalışanların deneyim birikimlerinin birçoğunun heba edildiği gözlenmektedir.
Kurumlar, onu meydana getiren birimler ve bunlar arasındaki ilişkilerin uyumu kadar, ona hayat veren
çalışanların kuruma duydukları aidiyet duygusu kadar güçlü olurlar. Diğer tüm kurumlar için geçerli
olan altın kural TCDD için de geçerlidir: Liyakat esaslı görevlendirmeler yapmak, alınan kararlar ve
Uzunköprü-Halkalı Seferini Yapan Yolcu Treninin Tekirdağ-Çorlu-Sarılar Bölgesinde Raydan Çıkmasına
İlişkin Odamız tarafından hazırlanan inceleme ve değerlendirme raporu 5 Eylül 2018 tarihinde
Şubemizin Konferans Salonunda yapılan Basın Toplantısıyla Oda Başkanımız Cemal GÖKÇE
tarafından basına aktarıldı. Rapor özeti aşağıdadır.
40
şubemizden