24

sayı 150/2018

YAPILARIMIZ ALARM VERİYOR

İstanbul Bağcılar Kirazlı Mahallesinde bir inşaatın 

temel kazısının bitişikteki binalarda çatlaklara yol 

açması ve göçme tehlikesinin baş göstermesi, 

dikkatleri bir kez daha İstanbul’un yapı stoku 

üzerine çekti.

Basına yansıyan bilgilere göre, yan yatan binanın 

yıkımı başladı. 10 bina da çökme riskine karşı 

önlem amaçlı boşaltıldı. Bağcılar Belediye Başkanı 

tarafından yapılan açıklamada, yan yatan binanın 

ne inşaat teknikleri ne de ruhsat açısından sorunu 

bulunmadığı belirtilmiş ve bu duruma yeraltı 

sularının neden olduğu ifade edilmiştir. 

Bir binanın temel kazısı nedeniyle neredeyse 

sokakta bulunan bütün binalarda göçme tehlikesi 

oluşuyor ve Bağcılar Belediye Başkanı, çöken 

binanın inşaat teknikleri açısından sorunsuz 

olduğunu ayaküstü bir gözlemle tespit edilebiliyor. 

Kendisi de endüstri mühendisi olan Belediye 

Başkanının, ayaküstü bir gözlemle inşaat teknikleri 

açısından sorun olmadığını tespit etmiş olmasını, 

mühendislik bilimiyle ne kadar örtüştüğünü 

kamuoyunun takdirine bırakıyoruz.

Kamuoyunun malumudur: İstanbul’da son birkaç 

ayda peş peşe istinat duvarları yıkılmış, binalar 

çökmüştür. Sütlüce’de, Ümraniye’de, Sancaktepe’de 

ve dün de Bağcılar’da karşı karşıya kaldığımız tablo 

İstanbul yapı stokunun mevcut haldeki durumunu 

resmetmektedir.

Bütün bunları tesadüfle açıklamanın bilimsel 

bir yaklaşım olmayacağı açıktır. Dolayısıyla yapı 

stokumuzun mevcut durumunun gözler önüne 

serilmesi, “inşaat teknikleri” ile ilgili temel bilgilerin 

paylaşılması gerekmektedir. 

Belediye Başkanı binanın çökmesini yeraltı sularına 

bağlasa da, bilinmelidir ki inşaat mühendisliği 

her zeminde ve her şart altında güvenli ve sağlıklı 

yapı üretiminin yapılabileceğini kanıtlayan bir bilim 

dalıdır. Zemin etüdü, projelendirme ve uygulama 

bütünlüğü sağlandığı ve yapı denetimi eksiksiz 

yerine getirildiği takdirde binalarımız azami düzeyde 

güvenli hale gelecektir. 

Yapı stokumuzun büyük bir kısmı mühendislik 

hizmeti almadan ve yapı denetimi uygulanmadan 

üretilmiş, inşaat mühendisliği biliminin temel 

kabulleri göz ardı edilerek yapılmıştır. Bu gerçek, 

Bağcılar’da olduğu gibi kendisini lokal olarak 

göstermekte ve depremlerde ise yapı stokunun 

verdiği tepki telafi edilemez sonuçlara yol 

açmaktadır.

Yapı stokumuzun mevcut olumsuz durumu 

saklanmayacak derecede açıkken, son dönemde 

gerçekleştirilen düzenlemeleri anlamakta 

zorlanıyoruz. Kamuoyuna “imar barışı” adı altında 

sunulan imar affı Sütlüce, Bağcılar ve diğer 

bölgelerdeki güvenlikten uzak yapıların varlığını 

sürdürmesine yol açacak, yapı ruhsatlarında 

yapılan değişiklikle inşaat mühendislerinin yapı 

üretim sürecinde devre dışı bırakılması mühendislik 

hizmeti almadan yapı üretilmesini teşvik edecektir.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi olarak 

Bağcılar Kirazlı Mahallesindeki inşaat mahaline bir 

heyet göndereceğiz. Gerekli incelemeleri yaptıktan 

sonra gözlemlerimizi kamuoyuyla paylaşacağız.

TMMOB 

İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şubesi

BASIN AÇIKLAMASI

BAĞCILAR KİRAZLI MAHALLESİ’NDE MEYDANA GELEN GÖÇME İLE İLGİLİ OLARAK 

İNŞAAT MÜHENDİSLERİ ODASI İSTANBUL ŞUBESİ TARAFINDAN YAPILAN AÇIKLAMA 

10 Ekim 2018

24

basın açıklaması