38

sayı 150/2018

İstanbul Deniz Otobüsleri Sanayi ve Ticaret A.Ş 

(İDO) tarafından yapılan açıklamada, 1 Aralık 2018 

tarihinden itibaren Bostancı-Bakırköy, Bostancı-

Kabataş/Beşiktaş ve Adalar’dan oluşan iç hat 

seferlerinin kaldırılacağı duyuruldu. 

Bilindiği gibi, 1987 yılında faaliyete geçen İDO, 

2011 yılında özelleştirilerek Tepe-Akfen-Souter-

Sera ortaklığına devredilmiştir. İstanbul Büyükşehir 

Belediyesi İDO’yu özelleştirerek, kent içi ulaşım 

hakkını serbest piyasanın insafına bırakmıştır. 

Yerel yönetimlerin asli görev ve sorumlulukları 

arasında bulunan kent içi ulaşımın özel şirketler 

eliyle yürütülmesine ilişkin yapılan itirazların ne 

kadar haklı olduğu, İDO A.Ş’nin son kararıyla açığa 

çıkmıştır. Çünkü İDO, adı geçen hatlardaki seferleri 

“kârlı” görmediği için kaldırma kararı vermiştir.

Yerel yönetimlerin, kent içi ulaşımı kamusal bir 

hizmet olarak görmek ve düzenlemek yükümlülüğü 

bulunmaktadır. Kimi hizmetler özel şirketler 

eliyle yürütülmek zorunda kalınsa bile, verilen 

hizmet kamusaldır. Kamu işini yürüten şirketin ne 

fiyatlandırmada ne de hizmet alanlarını belirlemede 

keyfiyete izin verilir. Bu nedenle İDO’nun hat iptaline 

ilişkin karar almaya hakkı yoktur, böyle bir kararı 

kabul etmek mümkün değildir.

Her ne kadar 19 Kasım 2018 tarihinde İDO 

tarafından yapılan açıklamada, sefer iptal kararının 

İBB’nin ve Karayolları Genel Müdürlüğü’nün 

bazı uygulamalar nedeniyle kaçınılmaz olduğu 

vurgulansa da, İDO ile diğer kurumlar arasındaki 

çekişmenin, İstanbulluların ulaşım hakkının 

daraltılmasına neden olması aynı şekilde kabul 

edilebilir değildir.  

İstanbul kent içi ulaşımın sorunlu olduğu 

kamuoyunun malumudur. Kent içi ulaşıma dair 

eleştiri ve önerilerimiz yine kamuoyunun bilgisi 

dahilindedir. Kent içi ulaşım sorunu kara, deniz 

ve raylı sistem bütünlüğü sağlanarak, işlevsel 

ve sürdürülebilir kılınarak ve toplu taşımacılığı 

özendirecek ve kolaylaştıracak altyapının 

sağlanmasıyla çözülebilir.

İstanbulluların beklentisi bu yöndedir. Ancak bu 

beklentinin karşılık bulduğunu söylemek mümkün 

değildir. İDO’nun hat iptal kararı ise deniz ulaşımını 

daha da etkisizleştirecek, iptal edilen hatlar 

nedeniyle ilgili bölgelerdeki kara ulaşımını da 

olumsuz yönde etkileyecektir.

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi, İDO’nun 

hat iptal kararından vazgeçmesini, hatta yeni 

hatlar belirlenmesi, yeni seferler konulmasıyla 

deniz ulaşımının daha da işlevli hale getirilmesini 

talep etmektedir. Ancak bu taleple yetinmenin 

mümkün olmadığı açıktır. İDO özelleştirilmesi bütün 

sonuçlarıyla yok sayılmalı, kamunun hiçbir şekilde 

zarara uğratılmadan işletmenin yeniden kente 

kazandırılması sağlanmalıdır.

Çünkü kent içi ulaşım, özel şirketleri zengin etme 

aracı değil kamusal bir haktır. 

TMMOB 

İnşaat Mühendisleri Odası

İstanbul Şube Yönetim Kurulu

BASIN AÇIKLAMASI

KENT İÇİ ULAŞIM KAMUSAL BİR HAKTIR

İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi tarafından

İDO iç hat seferlerinin kaldırılmasıyla ilgili yapılan açıklama / 

20 Kasım 2018

38

şubemizden