17

sayı 151/2018

Odamızın 64. Kuruluş Yıldönümü Etkinlikleri 

çerçevesinde düzenlenen “İnşaat Mühendisliği 

Üzerine Bir Sohbet” konulu etkinliğimiz Şubemizin 

Konferans Salonunda gerçekleşti.

Etkinliğimiz Şube Başkanımız Nusret SUNA’nın 

açılış konuşmasıyla başladı. SUNA, “Bazı insanları 
anlatmak zordur. Kelimeleri özenle seçmek, 
anlatının kurgusuna özel önem vermek, hem özel 
hem de mesleki hayatını eksiksiz olarak aktarmak 
yeterli olmayabilir. Uğur Ersoy hocamız da bu 
insanlardandır; onu anlatmak zordur. Anlattığınızı 
düşünürsünüz ancak sonunda tarif edilemeyen bir 
boşluk kaldığını görürsünüz.”
 diyerek anlattığı Uğur 

ERSOY için “Ulusal ve uluslararası bazda aldığı 
ödülleri sıralayabilirsiniz, mühendislik ya da sosyal-
toplumsal konulardaki kitaplarından söz edebilirsiniz, 
mesleğimizin duayenleri arasında olduğunun altını 
çizebilirsiniz, sadece mühendislik kimliği değil, 
beraberinde pek çok farklı kimliği taşıdığını da ifade 
edebilirsiniz”
 dedi.

Konuşmasında ülkemizdeki üniversitelerin dünya 

sıramalarına giremediğini ve bilimin, fenin, eğitimin 

gereklerinin yerine getirilmediğine vurgu yapan 

SUNA, “İş kazalarını takdiri ilahi olarak açıklarsanız, 

fıtratta var derseniz, bir meslek disiplini olan iş 
güvenliğinin temel kabullerini yok saymanın sonucu 
olarak ülkemizin iş kazalarında Avrupa birinciliğini 
kaptırmadığı gerçeğini yok saymaya çalışırsınız. 
Kentleri betona teslim ederseniz, su taşkınlarına 
teslim olursunuz. Dere yataklarını imara açarsanız, 
“doğa intikamını alır” diyerek sorumluluktan kaçmak 
dışında şansınız kalmaz.”
 dedi.

Etkinlikte anılarını paylaşan, deneyimlerini anlatan 

ve yapı mühendisliği ile ilgili olarak katıldığı saha 

çalışmalarına değinen Prof. Dr. Uğur ERSOY, inşaat 

mühendislerinin iyi bir temel eğitim almalarının 

önemine işaret ederek, bunu kendi tecrübe ve 

deneyimleri ile birleştirmeleri gerektiğini belirtti.

İnşaat mühendisliğinin tarihinden bahseden ve 

tarihi yapılardan örnekler veren ERSOY, “Bu yapıları 
bugünkü bildiğimiz şekilde eleştiremeyiz. Yani 
baktığımız zaman gerçekten bunlar büyük yapıtlar, 
çok görkemli yapıtlardır ve inşaat mühendisliğinin 
büyük başarısı olarak görüyoruz. Peki, bunları 
kimler yaptı? O dönemde ne doğru dürüst mekanik 
vardı, mukavemet vardı, ne yapı statiği vardı, ama 
bunlar bunu yapabildiler. O zaman mühendis 
yetişmesi çok değişiktir. Bir usta var Sinan gibi, 

İNŞAAT MÜHENDİSLİĞİ ÜZERİNE BİR SOHBET / 

20 Aralık 2018

17

inşaat mühendisliği etkinlikleri