32

sayı 151/2018

daha da karmaşık hale geleceği uyarısını yapan 
rapor, kadınların iş yaşamında liderlik pozisyonlarına 
gelme şansının da erkeklere kıyasla çok daha düşük 
olduğunu gösteriyor. Türkiye’deki tablo da maalesef 
bu öngörüleri destekler nitelikte; istihdamda kadın-
erkek çalışan sayıları arasında büyük bir fark 
bulunuyor. 2016 TÜİK verilerine göre Türkiye’de 
maaşlı çalışan erkeklerin oranı %69, kadınların oranı 
%30 seviyelerinde iken Dünya Ekonomik Forumu’nun 
2016 Küresel Cinsiyet Uçurumu raporu, Türkiye’nin 
144 ülke arasında 130’uncu sırada geldiğini 
gösteriyor. Konu teknoloji olduğunda ise bu fark 
daha da belirginleşiyor. Bunu aşmak için çözümlerin 

geliştirilmesi ve uygulanması acil bir zorunluluk 
taşıyor.”
 dedi.

Değerli Kadın Arkadaşlar,

Değerli Konuklar,

25 Kasım Dünya Kadına Yönelik Şiddete karşı 

Mücadele Günü kapsamında düzenlenen 4. Sanayi 

Devrimi Gelişmeleri ve Kadın Mühendisler konulu 

söyleşimize hoş geldiniz. Öncelikle söyleşiyi 

düzenleyen Şube Kadın Çalışmaları Komisyonumuza 

teşekkür ediyorum. Açıkçası hem bu önemli gün 

vesilesiyle bizleri bir araya getirdiler hem de çok 

değerli hocamız Profesör Doktor Hacer Ansal’i 

dinleme şansı yarattılar.

Özellikle 4. Sanayi Devrimi odaklı tartışmaların 

vazgeçilmez isimleri arasında bulunan bilim insanı 

Hacer Ansal’i aramızda görmekten son derece 

mutlu olduğumuzu belirtmeliyim. Kadın inşaat 

mühendisleri olarak Hacer Hocamızın ufuk açıcı 

görüşlerine ihtiyaç duyduğumuz söylemeye gerek 

bile duymuyorum.

Üretim sürecinin asli unsurları arasında bulunan 

biz kadın mühendislerin teknoloji devrimi olarak 

da tanımlanan 4. Sanayi Devriminden nasıl 

etkileneceği, mevcut üretim sürecinde pek çok 

olumsuzlukla karşı karşıya bulunan kadınların iş 

hayatındaki konumunun evrimine, yeni süreçte var 

olma, ayakta kalma olanaklarına dair sorularımıza 

yanıt bulabileceğiz. 4. Sanayi devrimini salt üretim 

ilişkilerindeki mekanik değişim gibi algılamamak, 

değişimin insani, felsefi yönleri de içerdiğini 

bilmek konu bağlamında donanımlı olmayı 

zorunlu kılmaktadır ki, Hacer Hocamızdan çok şey 

öğreneceğimize eminim. 

Değerli Katılımcılar,

1923 İktisat Kongresi’nde katılan 130 delegenin 

altısı kadındı. Hayriye, Emine, Şefika, Münire, 

Nigar ve Rukiye isimli altı kadın işçi kongre 

kürsüsünden özellikle selamlanmıştı. Bugünden 

geriye bakıldığında, açıkçası kadınların çalışma 

yaşamındaki konumlarında ne yazık ki köklü 

değişiklikler olmadığını görürüz. 1923 yılında 

İktisat Kongresini altı kadın davet etmek, o 

günün şartlarında nasıl ayırt edici bir öneme 

sahipse, 2018 Türkiye’sinde kadın çalışanların 

sendikalardaki, meslek odalarındaki, özel ve kamu 

kurumlarındaki ve siyasi partilerdeki temsiliyet 

oranlarının düşüklüğü aynı derecede üzerinde 

hassasiyetle durulmasını gerektirecek önemdedir.

Değerli Kadın Arkadaşlar,

Kadınlar arasında işsizliğin dikkat çekici düzeyde 

olduğu, kadın çalışanların eşit düzeyde ekonomik, 

sosyal ve özlük haklara sahip olmadığı bir zaman 

diliminde, asıl olarak insanın üretim sürecindeki 

önemi azaltan sonuçlar doğurması beklenen 4. 

Şube Yönetim Kurulu Üyesi E. Fusun SÜMER’in açılış konuşması aşağıdadır.

32

şubemizden