BASIN AÇIKLAMASI

TAKSİM-ŞİŞLİ ARASINDA YAPILAN YOL VE GÜZERGAH DÜZENLEMESİ NEDENİYLE BASINA VE KAMUOYUNA ÖNEMLİ BİR AÇIKLAMA

Taksim-Şişli arasındaki tercihli otobüs yolunun kaldırılarak, yeni bir güzergah düzenlemesinin yapılması, bu bölgeyi Dünya Ticaret Merkezi'nin birkaç kilometrelik enkazına dönüştürmüş bulunuyor. Bu bölgeye yolu düşen İstanbullular veya işyeri sahipleri, varmak istedikleri yere oldukça büyük bir mücadele ile ulaşabiliyorlar. Bu güzergahta yeni bir düzenlemenin yapıldığını bilmeyenlerin, ilk aklına gelecek tek bir şey var ki o da, bu bölgenin boydan boya dinamitlenmiş olduğunun düşünülmesidir. 

Bu güzergahta, kablolar açıkta, doğalgaz boruları açıkta, kanal bacaları açıkta duruyor. Kaldırımlarda yürümek imkansız, işyerlerine girmek ve çıkmak oldukça zor. Vitrinlere ve camlara yapışan, işyerlerinin içine kadar sızan toz bulutunu temizlemek imkansız. İnsanlar moloz yığınlarının, çalışan iş makinelerinin, açıkta bulunan kablo ve beton kanal borularının, çalışma alanına dökülen ince kum ve toprak yığınlarının, su birikintilerinin, kamyonların arasından yürüyorlar. İnsanların bir taraftan diğer tarafa geçebileceklerini sağlayacak bir geçiş yeri yok. Ulaşım tek taraflı işliyor. Arabalar ve insanlar iç içe geçmiş durumda. Bu güzergahta ticari faaliyet durmuş. İnsanlar ya işyerlerini açmıyorlar, açsalar da, hiçbir faaliyet olmadan işyerlerini kapatıyorlar. 

Bugün, dünyanın en geri kentinde bile böylesi ilkel bir çalışmanın yapılması söz konusu olamaz. 

Oysa, yapılması gerekenler çok basit; kısaca sıralarsak, 

- Bu tür yol ve güzergah düzenlemesinin yapılması için yaz mevsiminin bitmesini beklemek mi gerekirdi?

- Kentte yapılan çalışmalarla ilgili olarak, gerekli açıklayıcı bilgilerin yapılması gerekmez miydi? 

- Çekilen sıkıntıların asgariye indirilmesi için vardiyalı (gece-gündüz) çalışmak Anakent Belediyesi'nin aklına gelmiyor mu? 

- Bu tür güzergah düzenlemeleri ve yol çalışmaları yapılırken, boydan boya bir çalışmanın yapılması yeni mi keşfedildi! Kademelendirilmiş bir çalışma ilgililerin aklına neden gelmiyor? 

- İnsanların, bir taraftan diğer tarafa rahatça geçebileceklerini sağlayacak ara geçişler neden yapılmaz? 

- Her tarafın kırılıp döküldüğü, hiçbir güvenlik önleminin alınmadığı, insanların iş makineleriyle birlikte kamyonların, moloz yığınlarının arasından yürümek zorunda bırakılmaları nasıl düşünülebilinir? Bu duruma nasıl göz yumulur? 

Sonuç olarak; Tarihi ve kültürel birikimi bakımından 2600 yıllık geçmişi olan İstanbullular'ın, yurttaş ve kentdaş olma bilinciyle davranmaları gerekir. Bu bilincin, kentli olma iddiasında olanların kültürüne ve davranışına yansımamış olması, son derece üzücü bir durumdur. 

Böylesi bir çalışma düzenini planlayanlar ve bu çalışma düzenine katlananlar, başta İstanbul kenti olmak üzere, en büyük saygısızlığı da kendilerine karşı yaptıklarını hatırlamalıdırlar. 

Hiç olmazsa, bundan sonraki çalışmalarda uyarımızın dikkate alınacağını umuyoruz. 

Saygılarımızla, 01.10.2001

İMO İstanbul Şube Yönetim Kurulu adına Başkan Cemal GÖKÇE

 

  Bülten Index sayfası   | Sonraki Sayfa