Prof. Dr. F.Karadoğan - Dr. E. Yüksel


BÖLME DUVARLI BETONARME ÇERÇEVELER ÜZERİNDE GERÇEKLEŞTİRİLEN BAZI DENEYSEL ÇALIŞMALAR (DEVAMI)

Hasarlı betonarme çerçeveler içine ilave edilen fabrika örgüsü kayma bağlantılı donatı ağı durumunda ulaşılan davranış biçimleri ve standart çıplak çerçevenin davranışı topluca Şekil 15 de gösterilmektedir.


 Şekil 15

Şekil 12, 13, 14 ve 15 de karşılaştırılan diyagramlar, hangi tür olursa olsun bölme duvarlı çerçevelerin çıplak çerçeveden en az iki kat daha fazla yatay yük taşıyabildiğini göstermektedir. 

Bir örnek olmak üzere, alt sınırlar kullanılarak, bu miktar kabaca 15 ton olarak kabul edilirse, ½ ölçek farkı ile uygulamadaki benzer çerçeveli bir duvarın 30 ton kesme kuvveti taşıyabileceği düşünülebilir.  Birbirine benzer böyle iki duvarın taşıyacağı toplam kesme kuvveti 60 ton; 600 ton ağırlığındaki bir yapının 0.10, 300 ton ağırlığındaki bir yapının ise 0.20 düzeyindeki deprem yüklemesine karşılık gelmektedir.  Her katı 100 m2 olan 6 veya 3 katlı bir binaya karşı gelen bu örneklerin, özen gösterilmeden ve perde kullanılmadan inşa edilmiş pek çok konut ya da işyeri tipine karşı gelebileceği görülmektedir.  Başka bir deyişle, küçük binalarda her iki doğrultuda, bina büyüklüğüne ve bölgenin depremselliğine göre az sayıdaki duvarın, 

·        Tüm katlarda üst üste gelecek biçimde,

·        Mevcut burulmayı azaltacak konumda olmak üzere seçilmesi ve taşıyıcıya dönüştürülmesi, 

ve buna uygun bir temel yapılması [6], binanın deprem güvenliğini önemli ölçüde arttırabilecektir.  

Sonuçlar 

1.      Depremin başlangıcında yapılar, hesaba esas alınan deprem yüklerinden daha büyüğünün etkisinde kalmaktadır.  Sağlam zeminlere oturan yapılar için bu olasılık yumuşak zeminlerde oturan yapılardakinden daha yüksektir.  

2.      Bölme duvarlarını göz önüne almaksızın yapı davranışını gerçeğe yakın olarak kestirmek mümkün değildir. 

3.      Bölme duvarları güçlendirme amacıyla kullanılabilir.  Özelliklerini iyileştirme yönündeki çalışmalar sürdürülmektedir.   

4.      Yukarıda özetlenen deneysel çalışmaların sonuçları ümit verici olmakla birlikte henüz uygulamada kullanılacak aşamaya gelinmemiştir.  Bu konuda, ülkemizdeki malzeme özellikleri gözönünde tutularak üretilecek daha çok bilgiye gereksinim vardır. Deneysel ve kuramsal yeni çalışmaları gerektiren bu yöndeki araştırma girişimleri yönlendirici ve yönetici konumdaki ilgili kurumlarca öncelikle desteklenmelidir.  Bu yolla yapılacak güçlendirme ile toptan göçmeyi kolayca engellemek mümkün olduğu gibi o düzeyin üzerindeki güçlendirmeler içinde çok büyük maliyet düşüşleri sağlayacak nitelikler bulundurmaktadır.  

Kaynaklar 

[1]     Yüksel, E., ‘Bazı Düzensizlikler İçeren Üç Boyutlu Büyük Yapı Sistemlerinin Doğrusal Olmayan Çözümlemesi’, Doktora Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Haziran 1998.  

[2]     Karadoğan, F., Yüksel, E., Teymur, P., Sağbas, G., Saruhan, H., ‘Report on Seismic Evaluation of Five Representative Buildings’, İTÜ Gliştirme Vakfı Teknik Rapor No:01/02/063, Nisan 2001. 

[3]     Yorulmaz, M., Atan Y., ‘Çeşitli Forme Yapı Taşlarıyla Yapılmış Duvar Nümunelerinin İki İstikametli Yükleme Altında Davranışları’, 1971.  

[4]     Repair and Strenghening of Existing Buildings, Second Japan-Turkey Workshop on Earthquake Engineering, Volume I, February 1998, Istanbul. 

[5]     Mourtaja, W., ‘Use of Shotcreted Panels for Strengthening and Construction of Low Rise Buildings’, Doktora Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Aralık 2000.  

[6]     Karadoğan, F., Yüksel, E., ‘Strengthening Techniques Recently Used and the Altered Structural Behavior of RC Buildings’, Greek–Turkish Joint Workshops On Seismic Assesment and Retrofit of Structures, January 2001, Athens and Istanbul.

  Bülten Index sayfası   | Sonraki Sayfa