“Aykut birçok nedenden ötürü uluslararası saygınlığı bulunan bir bilim adamıydı:
çalışmalarının kalitesi ve derinliği, Türk halkına yönelik açıksözlülüğü, hükümeti olası bir
deprem felaketiyle yüzleşmeye ikna etmek için bıkıp usanmadan gösterdiği yoğun çaba,
sonsuz dürüstlüğü, şakacılığı, açıklığı ve fedakârlığı. O halkın hizmetindeki bilimin şahikasıydı.” 
Ross S. Stein

Prof. Dr. Aykut BARKA, 16 Aralık 1951’de İstanbul’da ikizi Günkut Barka’dan 15 dakika önce dünyaya geldi. Ablaları Ay ve ağabeyleri Güneş ‘den sonra dünyaya gelen Aykut ve Günkut ailenin sevinç kaynağı olmuştu.

Edebiyat öğretmeni Kamil Barka ve Matematik öğretmeni Melahat Barka’nın çocuğu olarak dünyaya gelen Aykut Barka, İlkokulu Karagümrük İlköğretim Okulu’nda okudu. Fatih Çarşamba’da iki katlı bir evde yaşayan Barka, Vefa Lisesinden mezun olana kadar kardeşiyle aynı sınıfta okudu.

İstanbul Üniversitesi Fen Fakültesi Jeoloji Mühendisliği Bölümü’nden 1974’de mezun oldu. Aynı bölümde Yüksek Lisans yapan Barka, 1974-76 ‘da Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü’nde (MTA) Jeoloji Yüksek Mühendisi olarak çalıştı. Barka doktorasını İngiltere’de Bristol Üniversitesi’nden 1981’de aldı. 1981-85’de MTA’da teknik uzman olarak görev yapan Barka, “Gökova Termik Santrali’nin altından fay geçiyor” dediği için buradan uzaklaştırıldı.

1985’de Bristol Üniversitesi’nde, 1986-1990 yılları arasında da Massachusetts Teknoloji Üniversitesi (MIT) ile CaliforniaTeknoloji Üniversitesi’nde ziyaretçi bilim adamı olarak bulundu. Barka 1996’da Profesör oldu. Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Katı Yerbilimleri Anabilim Dalı Başkanı olan Barka, Deprem Konseyi’nin de 2’nci başkanıydı.

Çok sayıda makalesi ve kitapları bulunan Barka, İngiltere’de eğitim aldığı sıralarda tanıştığı Sherry ile 27 yaşında evlendi. Dağcan ve Isabelle isimli iki çocuğu olan Barka, Amerikan Jeolojik Araştırma Enstitüsü (USGS) Başkanı Prof. Ross Stein’le birlikte 1996 yılında yazdığı makalesinde, Körfez Depremini neredeyse tarif ederek bilim dünyasının gündemine yerleşti. 17 Ağustos Marmara Depremi’nde yaptığı serinkanlı açıklamalarla halkın gönlünde taht kurdu.

•••

17 Ağustos depreminden sonra ağzından çıkacak açıklamaları bekledik hep...

En büyük hobisi 1973 model otomobiline atlamak ve tabii her türlü derdiyle uğraşmak olduğunu, eski halı ve kilim biriktirdiğini ve 23 yıllık eşi Sherry ile İstanbul’un tarihi semtlerinde dolaşıp, eski binaların fotoğraflarını çekmekten hoşlandığını ise yeni öğrendik...

Depremi topluma doğru anlatabilmek amacıyla yaşayan ve öğrencilerinin ‘koşan profesör’ü olan Barka’nın koşusu, beyin damarlarındaki tıkanıklık nedeniyle yarım kalmıştı maalesef.

Durmaksızın fay hatlarını incelemiş ve anlatmak istediği ‘deprem gerçeği’, 6 büyüklüğünde bir sallantıyla, Barka’nın gidişine, arkadaşlık etmişti. Barka 1995’te Afyon’un Dinar ilçesinde meydana gelen depremin ardından hazırladığı ‘Dinar Depremi Raporu’nda, bölgede her zaman için 6 büyüklüğünde orta şiddetli depremlerin olacağını –hep olduğu gibi- söylemişti.

İTÜ Avrasya Yerbilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Ulusal Deprem Konseyi Eşbaşkanı Prof. Dr. Barka için ilk tören, İTÜ Taşkışla Binası’nda düzenlendi. Törene eşi Sherry, çocukları Dağcan ve İsabelle, ikizi olan ağabeyi Günkut, ailesi ve yakınlarının yanı sıra bazı üniversitelerin rektörleri, çok sayıda öğretim üyesi, öğrenciler ve onu seven yüzlerce insan katıldı.

•••

• Durmadan gerçeği haykırdığınız için teşekkürler ....

• Hiç yılmadığınız ve bildiklerinizi meslektaşlarınız, öğrencileriniz, sivil örgütler, hükümet ve tüm halkla paylaştığınız için teşekkürler ....

• Medyadaki beyanların, kamuoyunu yanlış yönlenlendireceği kaygısıyla, değerli çalışma zamanınızın çoğunu, her bireyi kendi güvenliği hakkında karar verebilmesi için aydınlatmaya çalıştığınız için teşekkürler...

• İstanbul’un karşısında duran riski durmadan hatırlattığınız için teşekkürler...

• Bilginin bilime, bilimin halka ulaştırılmasında gösterdiğiniz yol haritası için teşekkürler...

• Hükümeti, gelecekteki depremlerde, kayıpların azaltılabilmesi için harekete geçirmek amacıyla milletvekillerini brifinge çağırdığınız için – pek itibar etmeseler de - teşekkürler...

• Öğrencileri çok sevdiğiniz ve onların ülkeleri için değerli birer kaynak olması için çabaladığınız için teşekkürler...