Ardından

Prof.Dr.Günay ÖZMEN


 

ULU BİR ÇINAR DEVRİLDİ : ADNAN ÇAKIROĞLU

6 Temmuz 2001 günü, İstanbul Teknik Üniversitesinin ve yurdumuzun yetiştirdiği, ender bilim adamlarından ve İnşaat Mühendisliğinin en büyük ustalarından birini son yolculuğuna uğurladık. Acımız tarif edilemeyecek kadar büyüktür. Ancak inanıyorum ki, o büyük adam bu gün bile, hiç birimizin, hele yakınlarının üzülmesini istemezdi. Gerek bilimsel alanda, gerekse insan olarak paylaştığımız geçmiş güzel günleri anımsamamızı, onun bizlere yaşattığı güzelliklerin tekrar tadını çıkarmamızı isterdi. Gerçekten de, geçmişe baktığımda, iyi ki Adnan ağabey varmış ve bize o güzel günleri yaşatmış, sonsuz bilgisinden alabildiğimiz kırıntıları aktarmış diyorum.

Onu ilk kez, İ.T.Ü. İnşaat Fakültesinde bir öğrenci iken, genç, yetenekli, bilgili, sevecen ve hoşgörülü bir doçent olarak tanımıştım. O zamanlar onun bize öğrettiklerinin, Yapı Statiği ile ilgili klasik bilgiler olduğunu, Adnan beyin katkısının sadece, bu bilgileri düzenli ve becerili bir biçimde bizlere aktarmaktan ibaret olduğunu sanıyorduk. Gerçek durumu fakülteyi bitirip Yapı Statiği Kürsüsüne asistan olarak girdiğim zaman öğrendim. Bize anlattıklarının büyük çoğunluğu, tamamen kendi özgün buluşlarıydı ve pek çoğu Yapı Statiği bilim dalında devrim yapacak nitelikteydi. Ama O, bilinen mütevazı üslubu içinde, teoremleri numaralandırmış, kendi geliştirdiği özgün yöntemlere, "İndirekt Matris Deplasman Metodu" gibi tanımlayıcı isimler takmıştı.

Genç asistanlar olarak, elbette kafamızı kurcalayan bazı sorular, çözümünü merak ettiğimiz problemler vardı. Bunları ona sorduğumuzda, önceleri, her soruya ayrıntılı yanıtlar almamız, pek çok problemle ilgili ayrıntılı bir araştırma dosyası ile karşılaşmamız bizleri şaşırtmamıştı. Ama sonraları gördük ki, genel olarak İnşaat Mühendisliği, özel olarak da Yapı Statiği konularında, akla gelebilecek hemen her sorun ile ilgili, bazıları tamamlanmış olan araştırmalar, Adnan beyin çekmecelerindeki dosyalarda, gün ışığına çıkmayı bekliyorlardı.

O yıllarda, hepimizin bilimsel yaşamını bir güneş parlaklığı ile etkileyen ve sonradan "Mustafa İnan Seminerleri" adını alan bilimsel seminerler, iki büyük ustanın, Prof.Dr. Mustafa İnan ile Prof. Adnan Çakıroğlu'nun, yönetiminde düzenli olarak sürdürülüyor ve her yeni bilimsel yaklaşım olabildiğince geniş olarak tartışılıp irdeleniyordu. O seminerlerin Türkiyedeki "Uygulamalı Mekanik" çalışmalarına katkıları, herhangi bir başka çalışma ile karşılaştırılamayacak kadar değerli, kapsamlı ve etkiliydi.

Hocamız, 1944 yılından itibaren, kesintisiz olarak, yarım yüzyılı aşkın bir süreyi kapsayan aktif eğitimcilik ve araştırmacılık yaşamını, 1987 yılında emekli olduktan sonra da, hızını hiç kesmeden sürdürebilmiş nadir bilim adamlarından biriydi. O kadar ki, ölümünden birkaç gün önce bile, kendi yetiştirdiği genç bilim adamları ile, önümüzdeki yarıyılda açmayı düşündüğü "Yeni" bir dersin içeriğini tartışıyordu. Çakıroğlu, uzun ve verimli bilimsel yaşamı boyunca, yaklaşık onbin öğrenci yetiştirmiş, bunların büyük bir bölümü aktif mühendislik yaşamlarında çok önemli görevlere gelmişler ve büyük başarılara imza atmışlardır. Hocamızın hizmetleri yalnız yakın çevresini ve öğrencilerini etkilemekle kalmamış, İnşaat Fakültesinde, İ.T.Ü.nün diğer fakültelerinde, Türkiyenin çeşitli yörelerinde ve hatta yurt dışında görev yapmakta olan genç bilim adamlarının yetişmelerine doğrudan veya dolaylı olarak büyük katkılarda bulunmuştur.

Yayınlamış olduğu 10 kitabın her biri, İnşaat Mühendisliği alanında birer anıt niteliğindedir. Bilimsel uygulamalarda alışılagelmiş yöntemin, önce özgün araştırmaların sonuçlarını içeren makale ve bildiriler yayınlamak, daha sonra bunlardan kalıcı olanları kitaplar haline getirmek olduğu bilinir. Oysa Adnan beyin kitaplarının her birinin içinde, ayrıca yayınlanmamış özgün yöntemleri içeren bölümler bu gün bile değerlerini korumaktadır. Yayınladığı 70'ten fazla makale ve bildirinin tümü de uluslarası nitelikte olup ülkemizde yapı mühendisliğinin gelişmesine önemli katkıları olan eserlerdir.

Üstün yeteneklerinin ve özverili çalışmalarının doğal sonucu olarak, Türkiye Bilimsel ve Teknik Araştırma Kurumu, 1969 yılında verdiği "İlk" Bilim Ödülü'ne Prof. Adnan Çakıroğlu'nu layık görmüştür. Daha sonra aynı kurum tarafından verilen "Hizmet Ödülü"nü de alan hocamız Bilim ve Hizmet ödüllerini birlikte alan ilk bilim adamıdır. Kuşkusuz, aşırı ölçülere varan tevazuu olmasa, dünyada da pek çok ödüle layık görülebilecek bir bilimsel kişilik olacaktı.

Prof. Adnan Çakıroğlu, seçkin bilimsel nitelikleri yanında, özverili, hoşgörülü, sevecen ve mütevazı kişiliği ile, tüm öğrencilerinin ve yurdumuzdaki tüm İnşaat Mühendislerinin sevgi ve saygı ile anacağı bir "Ulu Çınar"dı.

Nur içinde yat Adnan Ağabey.

 

 

   Bülten Index sayfası   | Sonraki Sayfa