İnşaat Mühendisleri Odası İstanbul Şubesi’nin 26-27 Ocak 2002 tarihinde yapılan 38. Dönem Genel Kurulu’nda seçilen yönetim kurulumuz, görev dağılımını aşağıdaki şekilde yapmıştır.

 Başkan          :  Cemal GÖKÇE                      Üye                  :  Tevfik ESKİMUMCU
    Sekreter Üye   :  Rezan BULUT                      Üye                  :  Haydar YILDIZ
    Sayman Üye    :  Nusret SUNA                      Üye                  :  Rıza HAYAT 
                                                                 Üye                  :  Oktay GÜLAĞACI

Ayrıca yönetim kurulumuz, genel kurulumuzda yapılan görüşmeleri de dikkate alarak, aşağıdaki konuların kamuoyuna duyurulmasına karar vermiştir.

Bizler, ülkemizin kalkınması ve halkımızın refah düzeyinin yükseltilmesi doğrultusunda çalışan bir meslek grubunu oluşturuyoruz. Yurttaşlarımızın içinde yaşadıkları fiziki mekanları planlayan, tasarlayan ve üreten bir mesleğin insanlarıyız. Yurttaşlarımızın daha güzel bir dünyada yaşaması için bilimi ve tekniği kullanması gereken bir mesleğe sahip olsak da, ülkemizde bize verilen görev; aldığımız eğitim ve üstlendiğimiz sorumluluklarla çelişmektedir.

Ekonomisi çöken, inşaat sektörü duran, mühendislik büroları kapanan, GSMH’sı iki yıl içinde 210.000.000.000 $’dan, 150.000.000.000 $’a inen, iç borcu 80.000.000.000 $, dış borcu 120.000.000.000 $ olan bir ülkede yaşamak bizleri  son derece üzüyor.

Gerek yoksullaşan ve işsiz kalan meslektaşlarımızın yaşam kalitesinin yükseltilmesi, gerekse varolan adaletsiz gelir dağılımının yeniden düzenlenip, düzeltilmesi kaçınılmaz bir sorumlulukla birlikte, önemli görevleri de üstlenmeyi karşımıza koyuyor.

Her geçen yıl yurdumuzun bir veya birkaç yerinde yaşadığımız depremi, bu yıl da yine Afyon’da yaşadık. Sonuç, diğer yaşananlardan pek de  farklı değil. Manzara hep aynı manzara. Körfez ve Düzce  Depremleri’nden bu yana 2,5 yıldan fazla bir zaman geçmesine karşın, deprem ve depremin İstanbul’a etkileri bilinmesine rağmen, somut bir çalışmanın içine henüz girilebilinmiş değil. İstanbul’u yıkılmak üzere yapanlar, bugün bir kez daha yıkılmak üzere onarmaya soyunmuşlardır.

Yapıların denetlenmesi için çıkarılmış olan yasa, denetim işlerini yerine getirmekten son derece uzaktır.

• Denetimin en temel unsurlarından birisi olan inşaat mühendislerinin mesleki kuruluşu denetim sürecinden uzaklaştırılmıştır. Bu durumu kabullenemeyiz.

Bir tepki yasası olarak çıkarılan 4708 Sayılı Yapı Denetim Yasası değiştirilmelidir. Bayındırlık ve İskan Müdürlüklerinin, yerel yönetimler ve meslek odalarının ortak sorumluluk ve yetkiyi paylaşacakları bir çerçevede yeniden ele alınmalıdır.

• Genel eğitim çıkmazı, teknik yüksek öğretimin ihtiyaçlarını karşılayacak düzeyde değildir.

• Sayıları sürekli artarak 36’ya varan ve inşaat mühendisi yetiştiren fakülteler de bu erozyondan kendilerine düşen payı almışlardır.  Bir müdür, bir mühür anlayışıyla okul açmaktan vazgeçilmedir.

• Yapılacak olan bölge planları çerçevesinde, yerleşim yerleri, bölgenin afet durumu dikkate alınarak yeniden belirlenmelidir.

• İstanbul’un ulaşım, haberleşme, itfaiye, hastane, okul, müze ve benzeri yapıları tez elden güçlendirilerek depreme dayanıklı hale getirilmelidir.

Sonuç itibarıyla, meslektaşlararası haksız rekabeti önlemek, meslektaşlararası dayanışmayı sağlamak, toplumsal sorumluluğumuzu yerine getirmek ve mühendislik onurumuzu korumak, mesleğimizi, mühendisliği yok sayanlara bırakmamak temel amacımız olacaktır. (08/02/2002)

İMO İstanbul Şubesi
Yönetim Kurulu adına
Başkan Cemal GÖKÇE 

BASINA VE KAMUOYUNA AÇIKLAMA

Kağıthane’de bulunan Kale Radyatör Fabrikası’nın LPG tankında meydana gelen patlama sonucu, 11 yurttaşımız yaralanmış, 790 konut ve 508 işyeri de hasar görmüştür. Ayrıca, patlamanın olduğu fabrikanın yakınında bulunan ilköğretim okulları ve liseler de bu hasardan kendilerine düşen payı almışlardır. Patlamanın erken saatlerde olması, önemli ölçüde olabilecek yaralanmalarla birlikte muhtemel ölümleri de önlemiş gibi görülüyor.

Bugün, depremi bekleyen İstanbul’un en önemli sorunu depremin kendisi değildir. Plansız, düzensiz, kaçak ve denetimsiz yapılaşmanın ortaya çıkardığı yapı stoku, İstanbul’un en temel sorunudur. Sokak aralarında bulunan LPG istasyonları, LPG tankları, benzin istasyonları, gerekli yangın ve kontrol güvenliği olmayan doğalgaz boruları, İstanbul için önemli risk taşımaktadır.

İstanbul’da çıkacak yangınlarla birlikte, denetimsiz ve güvensiz yapıların yıkılması ve ulaşımı engellemesi, önemli bir sorun olarak karşımızda duruyor. Yapılarını güçlendirecek olanların yaşanacak bir depremde sorun yaşamamasının bir yolu da, kentimizde çıkacak yangınlara karşı önlem almaktan geçmektedir.

Bu bağlamda İstanbul, İstanbul’da yaşayanların sadece kendi sorumluluğuna bırakılamayacak kadar önemli sorunlara sahiptir. İstanbul, tarihinden gelen yapısıyla bilim, kültür, sanat, eğitim, araştırma, ticaret ve turizm merkezi olarak geleceğe taşınmak durumundadır.

Bu nedenlerle; birinci derecede deprem bölgesi olan kentimizde bir felaketin yaşanmaması için, yeni yapıların denetimi, eski ve depreme dayanıksız yapıların tasfiye edilmesi, İstanbul’un her anlamda yaşanabilir, deprem ve yangın güvenliği olan bir kente dönüşmesi başta yerel yönetimler, merkezi idareler ve meslek odaları olmak üzere, kentimizde yaşayan her insana düşen önemli bir görevdir.

İstanbul’un, yenilenmeye ilişkin yeni bir mastır planı tez elden yapılarak yürürlüğe konulmalı, bu plan doğrultusunda İstanbul, baştan aşağı yeni bir kent kimliğine kavuşturulmalıdır. (18.02.2002 )

İMO İstanbul Şubesi
Yönetim Kurulu adına
Başkan Cemal GÖKÇE